Haftanın ilk günü Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Ziya Burhanettin Güvenç’i TTSO’da dinledim. Birkaç kişinin bulunduğu salonda, Rektör Güvenç hem uyardı hem de bir çağrıda bulundu: Türkiye’nin küresel rekabette ilk on güçlü ekonomiyi kurabilmesinin yolunun “toklar” diye nitelendirdiği Devletin gücü (çünkü para onda) ile Üniversiteleri (bilim de onda) açlar diye nitelendirdiği KOBİlerle (sektörlerle) yakınlaştırmak olduğunu, bunu başaramazsak, Ülkenin büyük bir felakete sürükleneceğini söyledi.
Rektör Güvenç:KOBİ’lere çözüm için “örgütlenin”, çağrısı yaptı.
“Örgütlenin ve baskı gurubu oluşturun, lobi yapın, göreceksiniz ki bütün sorunlarınız çözümü gerçekleşecektir.”
Komşusu açken tok yatanlar bizden değildir
Güvanç Hoca, Devletin ve Üniversitelerin (tokların) küme iş modelini hayata geçirmek için KOBİ’lerin (açların) yanında olmalarını istedi.
Aslında Hocanın vurgu yaptığı “küme iş modeli” Sürmene Çamburnu’nda Gemi İnşa sektörü için (tersanede) belirlendi ve uygulama için epeydir çaba harcanıyor..
Kısaca yeni bir iş, katma değer yaratmak için KOBİ’lerde uygulanan küme iş modeli, gelişmiş ülkelerde başarı ile ve çoktandır ARGE ve İnovasyon (yeni ya da yenilikçilik) odaklı çalışmalar ile desteklenmektedirler.
Trabzon modele yabancı değil. Hocaya gemi inşa yani tersane ile sınırlamayın dedi.
Ben de sordum, Siz ne öneriyorsunuz?
Trabzon ekonomisini var eden bütün sektörler, Çarşıbaşı’nda Keşan üreticileri, Mersin’de Trabzon fanilası ile Trabzon hasır bileziği, Tarım (Fındık ve Çay) sektörü, öncelikli olmak üzere (nüfusun en az yarısının geçim kaynağıdır),
Hayvancılık? (Var ile yok arası. Gitti gidiyor.)
Turizm, (kimine göre tırı vırı işler ama hem istihdama ciddi katkı sağlar, hem de yetmiş kadar sektörü besler. Sektörü dört mevsime yaymak için),
Ticaret,
Balıkçılık sektörlerinde
Eş zamanlı olarak “Küme İş Modeli” içine alınarak çalışmalara başlayın, önerisinde bulundu.
Lafla peynir gemisi yürümüyor,
Kuru duayla elma ağacı olmuyor.
Elma isteyen önce çekirdeği toprak ile buluşturacak.
Trabzon daha fazla geri kalmadan tüm sektörler yeni iş modeli olan kümelenme çalışmalarında yer almalıdır.
Çin, Japonya, Almanya ve Amerika’yı unutmayın
Gemi inşacıların kümelenme iş modelini tam olarak hayata geçirdiklerinde, modern üretim yöntemlerini kullanarak katma değer yaratacak ve, dünya pazarları ile rekabet edecek üretimi gerçekleştirecek. Önemli mi? Evet önemli.
Aksi takdirde sektör; en büyük rakipleri Çin, Japonya, Almanya ve ABD ile boy ölçüşemez.
Lafla peynir gemisi,
Kuru duayla elma ağacı olmuyor.
Elma isteyen önce çekirdeği toprak ile buluşturacak.
Rekabette geri kalmadan üretmek için bu yeni iş modelinin bütün sektörler tarafından kavranılması zaman alacaktır. Bu model nedeni ile epey bir sıkıntı yaşayacağız. Ama asla vazgeçmeyeceğiz. Örgütleneceğiz, birbirimize güvenmeyi, dürüstlüğü, ülke sevgisini yeniden içselleştireceğiz.
Kümelenme çalışmalarında yaklaşımları, söyledikleri ile yepyeni, farklı, hatta bize çok aykırı gelecek ve bizi şaşırtacak söylemleri olan insanlarla çalışacağız. Yeni iş modelleri ile bütün sektörlerde yüksek katma değer oluşturacağız, sektörlerin karşılaştıkları sorunlara çözüm üretecek ve “Rekabetçi Trabzon ekonomisini” yaratacağız.
Neden Üniversite kümelenme için vazgeçilmezdir?
Trabzon’da “yüksek katma değerli hayvansal ürün” geliştirmek belki de işin en kolayıdır.
Ama
Tonya’nın bir köyünde yaşayan Ayşe Hanım Teyze için mümkün müdür?
Ayşe Hanım Teyzemin “yüksek katma değerli ürün” için ARGE ve İnovasyon yapmasını beklemek, hiçbirimizin hakkı değildir.
Ayşe Hanım Teyze;
Verimlilik, Maliyet muhasebesi gibi yöntemlere, hangi laboratuar, hangi bilimsel yöntemlerle Bu işi yapması gerektiğine dair, soru ve sorunlara yanıt vermesini beklemek abesle iştigaldir.
Görev 50 bin öğrencili Üniversitemize düşer.
KTÜ’de, bitirme ve yüksek lisans tezleri yüksek katma değerli ürün ya da ürünler için proje bazlı olmalı, bilim tüm sektörlerin yolunu ışıl ışıl aydınlatmalıdır.
Sektörlerde örgütlenme, yeni iş yapma modellerinin yolunu açan kümelenme konusunu Devlet, Üniversitelerimiz, SRK’lar tarafından KOBİlere bıkmadan usanmadan anlatmalıdır.
Tokların gücü (Devletin parası ve Üniversitemizin bilimi)
Sektörlere (açlara) ulaşana kadar,
Akademik Kadrolar kadar, 50 bin öğrencimiz,
Yerel yönetimlerden, STK’lara kısaca herkes sorumluluk alanındadır.
Aksi takdirde, rafları dört büyüklerin malları ile dolu; gençleri gurbette, yaşlıları Trabzon’da yaşayan bir son kaçınılmazdır.