Kar hariç, tüm zeminlerde iyi top yapan, bol pasla meşin yuvarlağı ayağında tutan ve hazırlık paslarıyla rakip yarı alana oyunu forse eden Süper Lig’in lideri bordo mavililer, ilk devre maçlarında Antalya deplasmanını saymazsak, ikinci devre karşılaşmalarında da ilk yenilgisini, Rize deplasmanında yediği üç penaltı golüyle aldı.
Rize takımında Papıss Cısse’nin yerine ikinci yarıda oyuna giren Pohjanpalo, ard arda kazanılan penaltı vuruşlarını, Erce’nin gözlerinin içine baka baka aynı köşeye aynı şekilde ayağının tozuyla vurarak! bu kalenin Uğurcan yoksa Erce’ye teslim edilemeyeceğinin bir gösteriş sahnesi oldu. Zaten son dakikaya giriliyor; ceza alanı dışına çık ve karşı karşıya kaldığın rakibini indir, faul olsun. Sende kırmızı kartı ye çık, zaten haftaya yoksun!
Trabzonspor bu sezon ikinci kez öne geçtiği bir 90 dakikayı kaybetti. Djaniny, iyi ama teknik kapasitesi yüksek bir oyuncu ama, böyle bir hava ve zemine yabancı olmayan Cornelius ile başlamamak bence yapılmaması gereken ince bir hataydı.
Karşılaşma öncesi karla kaplı zemini, kar yağışının kesmesiyle, görevliler hatta Çaykur Rizespor taraftarları dahil, kar kürekleri ile temizleyince, orta hakem Volkan Bayarslan başlama düdüğünü çaldı. Ama oyunun start almasıyla sonuna kadar yağan ince kar, zaman zaman sahanın çizgilerinin yeniden temizlenip belirlenmesi için durdu. Beyaz zemin neden siyah ile çizilmedi, onu da anlamış değilim!
*
İlk yarıda Visca’nın kaçırdığı net gol pozisyonu bana göre yine zeminden kaynaklanırken, ilk yarıyı kardeşçe golsüz berabere bitiren iki komşu kentin takımı, ikinci 45 dakikada ‘nerden inceyse oradan kopsun’ oynadı!
Ömür ve Djaniny’nin golleri sonrası 2-2 biter diye beklenen oyunda; uzatmalar oynanırken tüm hatlarıyla rakip yarı alanda olan konuk ekibin, bu galip gelme aç gözlülüğünü ev sahibi affetmedi. Halbuki karşılaşma 2-2 bitse, Trabzonspor için hem bir puan, hem maç kaybetmeme motivasyonunun, öz güveninin, devam etmesi demekti. Avcı iken av olmak gibiydi!
Uğurcan ve Puchacz’ın cezalı oluşu, Hugo, Trodsen ve Marek’in sakatlıkları, bana göre bordo mavililer için Rize önünde bir engel değildi. Yeşil mavililerde ise Selim Ay ve Kubilay’ın sakatlıkları ve Baiano’nun cezası vardı.
Bülent Korkmaz’ın maç sonunda dediği gibi ‘’Bu maç bizim için kırılma maçıydı. Ya hep ya hiç gibiydi. İşimiz zor ama bu çıkış umudumuzu sürdürmemiz lazım. Bugün takımımı ilk kez çok arzulu gördüm. Dilerim; Alanya deplasmanında da bunu tekrarlarlar.’’
Karlı ve soğuk havaya rağmen 3 binin üzerinde seyirci takımlarını desteklemeye gelirken tribünlerin büyük çoğunluğunun boş olması, ev sahibini olumsuz olarak hiç etkilememiş göründü. Oyuna sanırım zemin ve kötü hava yüzünden isteksiz soğuk başlayan Avcı’nın talebeleri, kendilerine yakışmayanı zorla kendi kendine yaptılar. Halbuki 90 dakika 2-2 bitiyordu.
*
Siopis’in ve Dorukhan’ın gayretlerini izlerken, yenilen 3.golden önce Dorukhan’ın sonlara doğru oyundan alınmasını halen anlayamadım henüz! Rizespor’un el freni gibi olan Fernando Boldrin’e inat, Stoper Carlos’un ve Holmen’in sağlam oyunu arkadaşlarına da, yedek kulübesindekilere güven verdi. Lider de Bruno Peres’in Beşiktaş maçı öncesi cezalılar tribününde oturacak olması, Dorukhan’ın gelecek karşılaşmada sağ bek oynayacağı anlamına geliyor sanırım!
Nwakaeme’nin başrol oynadığı belki de en kötü, uzun metrajlı filmiydi bu talihsiz gece!
Temiz havanın tehlikeli rüzgarı Edin Visca, ikinci yarıda da bir karambol de altı pasın içerisinde topa vuramayınca, istatistik hanesine ilk yarıdaki ile birlikte kaçan iki golü daha ekledi.
Sezonunun en başarılı teknik adamı Abdullah Avcı; maç sonu açıklamalarında ‘’şampiyonluğu, sadece bir hafta öteledik’’derken, çok da haksız sayılmaz. Ama dilerim bu mağlubiyette oyuncu varyasyonlarındaki hatalarını, Beşiktaş önünde yapmayacaktır. Ne de olsa bordo mavili taraftarlar; bu hafta, bir defalığına da olsa Konyaspor’u, Kadıköy’de misafir edecek olan Fenerbahçe’nin saflarında olacaklar!
Herkes rahat olsun; Trabzonspor, ligin bitimine 8 hafta kala 70 puanla lider giriyor.
Yeter ki siz 41 bin kişi, Beşiktaş önünde Medical Park Stadyumu’nda olun. Çünkü; O, 3 Nisan gecesi mekanın sahibi kartalı avlarsa, bana göre matematiksel olarak resmi olmasa da şampiyonluğunu ilan eder.
Yeter ki; tam tekmil ve 90 dakika tam destek tribünlerde hazır olun.