Yeni teknik adamları Fransız Valerien Ismael ile yeniden kendine yakışır futbol ve takım kimliğine kavuşmak isteyen Beşiktaş, lider Trabzon önünde bunu ararken, iyi sinyaller de verdi. Ama sanırım bu sezon için geç kaldı.
Sahasında 13 aydır mağlubiyet yüzü görmeyen bordo mavililer, bu öz güven serisini 15 galibiyet ve 7 beraberlikle sürdürmeye yine devam etti.
Puanları hak ettikleri gibi; bir sana, bir bana, diye paylaşan haftanın en önemli karşılaşmasında, siyah beyazlılar Avrupa Kupaları’na katılabilmek adına, yeni teknik adamlarıyla galibiyet için çıktıkları Medıcal Park’da umduklarını değil, bulduklarını aldı.
Şu bir gerçek ki; Beşiktaş’ın yeni teknik adamı dersini iyi çalışmış gelmiş. Rakibini iyi analiz eden Ismael, oyunun hemen başında ileride baskı kurarak, özellikle Nwakaeme’ye yakın kelepçe takarak, peş yaptırmadı. Trabzonspor’unda oyun kurmak için, hazırlık pasları yapmasına engel oldu. Trabzonspor’un Nijeryalısı da, sanırım bu sezon rastladığı en sert defans duvarına çarptı
Buna rağmen karşılaşmanın 17. Dakikasında, Djanıny’nin altı pas üzerinde yakaladığı net pozisyona vurmakta geç kalması, gözlerinin önünden kayıp giden kuyruklu yıldız gibi oldu.
*
Konuk ekibin; ilk yarıda yakaladığı net gol pozisyonlarını değerlendirememesi, onlar adına talihsizlikti. Hele de orta hakem Zorbay’ın pozisyon öncesinde vermediği faulün devamında, Puchacz’ın son anda rakibinin önündeki topu yatarak ayağıyla kesmesi, Beşiktaş’ın ilk golüne taş koyması gibi bir şey oldu. Ama aynı Puchacz; oyunun son bölümünde sol taraftan kaçırdığı Rosier’in, Uğurcan’ın kapattığı köşeden beraberlik golünü atmasına ise engel olmadı.
Bu takıma geldi geleli Nijeryalı Nwakaeme’yi, ilk kez bu kadar kötü gördüm. Ayağına gelen nerdeyse bütün topları ezdi ya da kaybetti. Kullandığını da çok pozitif yere kullanamadı. Nwakaeme’nin verimli olamamasının sebebi, karşısındaki rakip oyuncuların onun hakkında derslerini iyi çalışmalarıydı da diyebiliriz. Enteresandır; Nwakaeme’nin gol attığı maçlarda Trabzon ekibi hiç mağlubiyette yaşamadı. 8 galibiyet 2 beraberlik aldı. Nijeryalı geceyi kötü bir futbol ve golsüz geçirmesine rağmen takımı yine mağlup olmadı. Bir parantez de Visca'ya açmak istiyorum. Bosnalı oyuncu bu 90 dakikada sahada yok gibiydi.
İkinci yarı başlarken, Nwakaeme’nin yerini bıraktığı Cornelius’un akıl dolu golünde, Hüseyin’in attığı pası görmeden geçmemek lazım. Ev sahibi, rakibin üçlü savunmasının arkasına top atmasıyla golü buldu.
Siyah beyazlılar adına, Batshuayi’nin penaltıyı yan direğe nişanlaması, onun sorunuydu aslında. Ta ki, sahanın iyilerinden Dorukhan’ın da, takımı adına vurduğu kafada meşin yuvarlağın üst direğe çarpmasına kadar!
Kısacası atılan karşılıklı goller, iki karşılıklı kalenin direklerinden dönen karşılıklı pozisyonlar, gecenin rengi olarak kaldı.
Stadyumu ful dolduran bordo mavili taraftarlar; bu bir puana şapka çıkarırken, bu sezon üç İstanbul takımıyla oynadığı toplam altı karşılaşmada, tek bir mağlubiyet almaması da, sezonun nasıl bitebileceğinin erken habercisi gibiydi.
*
Misafir takım ne kadar iyi liderin üstüne geldiyse, Trabzon takımının da bunları kendi yarı alanından uzaklaştırıp eritmesi, biraz da diri olmasından kaynaklandı. Eğer mekanın sahibi iyi kapatmasaydı, Beşiktaş takımı belki de lideri tulum edebilirdi bu gece.
Özellikle Siopis’in nefis oyunu, Ömür, Hüseyin, Uğurcan ve Dorukhan’ın dik olmaları, diri olmaları! Onlar adına da, teknik ekip adına da sevindirici oldu.
Her iki takımında oyun süresince beşer oyuncu değişikliği hakkını kullanması, son 10 dakikaya Ismael’in oyuncularının, on kişi girmesine sebep olan Larin’in yediği kırmızı kart, bu 90 dakikada sertliğe biraz izin veren Zorbay Küçük’ün, maçın hakem gözlemcisi Kadir Tozlu’dan, tam puan alamamasına neden olacak sanırım. Bence de tam puan almaması gerekiyor. Bu Zorbay, her nedense çıktığı tüm Trabzonspor maçlarında bordo mavili takımı hep zorluyor!
Ev sahibinde Hugo ve Trondsen sakat, Peres de cezalıydı. Marek haftalar sonra 21 kişilik kadroda yer aldı ve 1-1’den sonra oyuna da dahil oldu. Konuk ekipte ise beş yerli oyuncu sakat oldukları için kadroda yoktu; Oğuzhan, Mehmet Topal, Gökhan, Emirhan ve Mert Günok.
Karşılaşma bitiminde Trabzonspor’da; Siopis, Bakasetas ve Djanıny’nin cezalı durumu düşmesi, önümüzdeki Cuma günü akşamı Gaziantep deplasmanında, Dorukhan ve Marek’in orta sahada başlamalarına iyi bir neden olacak gibi duruyor.
Kısacası ligde 25 kez berabere kalan ve galibiyet sayısında da rakibine oranla bir maç eksiği bulunan ligin beyi, bu zor maçta da geceyi boş geçmedi. Strese gerek yok. Bu zorlu uzun yolda kalan son yedi hafta, tabi ki tozlu, dikenli geçecek. Konya ve Fenerbahçe gibi! Tabi ki bunlar Trabzonspor'un Beşiktaş önündeki isteksiz ve verimsiz futbolunu örtmez.
Lider, yeter ki işi sıkı tutmaya devam etsin. Kalan yollar dikenli ama üstüne basmasın yeter!