Bu yıl Polonya ve Ukrayna'nın ortaklaşa düzenleyeceği 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası nedeniyle daha erken bitecek olan Süper Lig’de; TFF’nin yayıncı kuruluşa ve Fenerbahçe’ye şirin görünmek için icat ettiği play-off uygulaması nedeni ile maç sayısı da artınca her şey birbirine girdi.
Lig’de neredeyse her gün maç var.. Süper Lig bankaların 7/24 müşteri hizmetleri gibi her an hizmetinizde. Yayıncı kuruluşa üye olanlar maç seyretmekten bunaldı. Sadece hafta sonu maç keyfine tahammül edemeyen hanımlar ne yapıyordurlar bilmem.
Milli maç, terör, deprem derken darmadağın olduk. Geçtiğimiz yıllarda mafyanın argo kültürümüze kattığı bir deyimdi “Seni mermi manyağı yaparım”. Maçları birbirine katan TFF de futbol camiasını maç manyağı yaptı.
Eminim ki bütün taraftarlar da benim gibi ligin ucunu kaçırdı. Kaçıncı haftadan gidiyoruz, hakem kim, kaç puanımız var, ne zaman golü yedik, takımda eksik ne, pozisyon penaltı mıydı, golü kim attı, asist kralı kim birbirine girdi. Şaşkın şaşkın takip etmeye çalışıyoruz.
Sadece biz değil TFF ve MHK de şaşkın. MHK başkanı Önce Galatasaray kalecisine kırmızı kart gösteren Bünyamin Gezer'i yedi. Sonra da yine Galatasaray oyuncularına kırmızı kart gösteren Abdullah Yılmaz'ı TV kanallarında infaz etti. Rizeli ve Beşiktaşlı olduğu bilinen başkanın Galatasaray aşkı şaşkınlığından mıdır acaba. Ya da bu 9 haftada oynanan 81 maçta bir Abdullah Yılmaz mı yanlış yapmış?
Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi maçı ile aynı güne lig maçı koyan Şaşkın TFF'nin başkanı ayrı alem. Siyasetten transfer futbol yorumcusunu canlı yayının tam ortasında cep telefonundan arayarak açıklama yapıyor. Herkes canlı yayına telefonla bağlanıp açıklama yaparken TFF başkanı canlı yayında yorumcunun cep telefonunu arayarak kendini savunuyor. Bu nasıl bir şaşkınlık?
10 Eylül’de başlayan Süper ligin 9. Haftası geride kaldı. Diğer takımlar arada bir nefes alsa da Trabzonspor şampiyonlar ligi dahil bu sürede 12 maç oynadı. Yani geçen 50 günlük sürede 10 günlük Milli maç arasını saymazsanız 40 günde 12 maç oynamış Trabzonspor.
Bu takım ne zaman idman yapmış, ne zaman taktik çalışmış, bu futbolcular ne zaman dinlenmiş, ne zaman eğlenmiş? Hangi maça nasıl konsantre olacaklar daha biri bitmeden diğeri başlıyor maçların. Şenol hocam bir maçın hatalarını futbolcularına anlatamadan bir diğer maça çıkmak zorunda kalıyor.
İşte bu nedenle ne Antalya ne de Gaziantep maçlarında Trabzonspor eleştirilemez.
Sanırım bu maç kargaşası yüzünden Trabzonspor teknik yönetimi de şaşkın.
Mesela Zokora’sız başlanan Antalya maçında kadroda bir ön libero olmasının önemi unutuldu. Futbolcular da maçta mıyız antrenmanda mıyız saşırmış olacaklar ki Deniz Barış’ın komik golü geldi.
Bir garip uygulamayı da Gaziantep maçında gördük. Trabzonspor’un yedek kulübesinde iki kaleci birden; hem Onur hem de Zeki oturdu..
Aslında bunun gerekçesi daha da ilginç. Onur yedek kaleci olarak, Yine kaleci olan Zeki Ayvaz ise altyapıdan futbolcu bulundurma zorunluluğu nedeniyle ceza almamak için kulübedeydiler.
Vay be.
Altyapısına Trilyonlar döken, Pilot’undan Astronotuna bir yığın takımı olan Trabzonspor’da 21 yaş altında altyapıdan yetişmiş bırakın oynamayı kulübede oturtulacak bir oyuncu bile yok öyle mi?
Birçok takım genç oyuncularına 11’de forma verirken Trabzonspor’umun altyapısından yetişen, 18,19,20,21 yaş oyuncu gruplarından yedek kulübesinde oturtacak kadar da mı birini çıkaramadık.
Ne acı!
twitter adresim: www.twitter.com/osmankanber