Lucescu ile başlayan yolculuk daha sonra Lucescu olmazsa Lucescuvari bir teknik direktör söylemiyle devam edip Hami Mandıralı ile son buldu.
Ortaya çıkan bir gerçek var ki Muharrem Usta ve ekibi Trabzonspor yönetimine aday olurken hiçbir hazırlık yapmamışlar.
Ne kadar acemice tercihler yaptıklarını geçen haftaki yazımda belirtmiştim.
https://www.haber61.net/trabzonsporda-hayaller-usta-gercekler-cirak-2961yy.htm
Bu hafta içerisinde gerek 1461 kongresi gerek teknik direktör seçimi ama en çok da imza törenindeki konuşması Muharrem Usta’nın savundukları ile eylemlerinin farklı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Önce şu soruya cevap arayalım;
Başkan Usta imza töreninde zaten çoğumuzun bildiği Trabzonspor’un içler acısı durumunu bir kez daha önümüze koyma gereğini neden duydu.
Destek istiyorsa daha yeni kongre kazanmadı mı?
Öyleyse neden zaten bildiklerimizi yeniden gündeme getirdi?
Cevabı sona bırakalım ve gelelim konuşmaya; Usta başkan seçilmesinden 45 gün sonra diyor ki
“Altını çiziyorum, içinde bulunduğumuz durum çöküş dönemini andırıyor. Oyunculara, satın alınmış olan oyuncuların bonservislerine, sözleşmesi feshedilmiş oyunculara verilmiş olan ödeme planlarına göre, kulübümüzün acilen 200 milyon Türk lirasına ihtiyacı var"
İyi de sayın başkan bunu yeni mi öğrendiniz? Aday olduğunda Trabzonspor’un borcunu bilmiyor muydunuz?
Varsayalım adayken bilmiyordunuz; seçildiğiniz kongrede Trabzonspor’un borcu açıklandı. siz de ibra ettiniz. İşte haberi
“Denetleme kurulu üyesi İsmet Keskin, bordo-mavili kulübün 31 Ekim 2015 tarihi itibarıyla Trabzonspor Kulübü Derneği'ne bağlı 6 şirketin kısa vadeli borçlarının 259 milyon 237 bin 453 lira, uzun vadeli borçlarının 193 milyon 840 bin 523 lira, toplam borcunun ise 453 milyon 77 bin 976 lira olduğunu açıkladı.
Demek ki zaten Trabzonspor’un minimum 260 milyon TL kısa vadeli ve 454 milyon TL toplam borcu olduğu herkesin bildiği bir gerçek.
Şimdi bunu yeni bir şeymiş gibi çarpıcı cümlelerle önümüze koymanızdaki amaç ne?
Bunun Trabzonspor’a faydası ne?
Hepimizin bildiği gibi KAP, kulüpleri hissedarlarına bilgi vermeye sorumlu tutuyor. Bu nedenle Trabzonspor’un tüm transferlerinde ödenen miktarlar KAP’a bildiriliyor ve zaten herkesçe biliniyor.
Taraftarın önüne çıkarak Maluda’nın maliyeti şu kadar Constant’ın bedeli bu kadar söylemlerinin gereği ne?
Bunları yeni mi öğrendi sayın başkan.
Konuşmanın en hayretle izlediğim bölümü ise şuydu; “Bir ayı biraz geçti benim bir numaralı tespitim şudur “ bir kulübün gerçek anlamda scaut ekibi yoksa alacağı oyuncuları aylar öncesinden izleyip doğru almıyorsa bunun bedelini ödemeye mahkumdur.”
Başkanımız bir ayda (ki o da bir ay değil 45 gün) scaut ekibiniz yoksa transferde başarılı olunamayacağını öğrenmiş.
İyi de başkanım keşke bu kadar uğraşmasaydınız. Uzunsokak’ta rastladığın herhangi bir Trabzonluya, ya da twitter’dan herhangi bir takipçinize transferde nasıl başarılı olurum diye sorsaydınız aynı cevabı alırdınız.
Uzatmayalım bu basın toplantısı ile taraftar yeni bir kıvılcım yeni bir şevkle ayağa kalkmayı beklerken başkan herkesi demoralize etti.
Sayın başkan bu sezondan umudu kesmişseniz nasıl "kombine alın, forma alın" diyeceksiniz
Trabzonspor'u bu derece gömdükten sonra sponsorlar karşısında sıkıntı çekmeyecek misiniz?
Şimdi yazımızın başındaki sorumuzu tekrarlayalım.
Başkan zaten herkesin bildiği ekonomik durumumuzu ve transfer başarısızlıklarımızı neden tekrar önümüze koyarak camiayı karamsarlığa itti.
Sebebi çok basit.
Yaptıklarınızı savunamayacaksanız, gündemi değiştirmelisiniz.
Başkan “çöküş” diyerek
Lucescu’dan Hamiye nasıl geldiğimizi unutturmuştur.
Sayın Usta Sadi Tekelioğlu’nda bulamadığı hangi özellikleri Hami Mandıralı’da buldu da; Tekelioğlu gitti Hami geldi sorusu da gündemden kaldırmıştır.
Sakın ha Sadi Hoca zaten altyapıyı istiyor bahanesine sığınmayın?
Başkanın seçim öncesi en önemli taahhütlerinden biri de işi ehline vereceği iddiası idi.
Trabzonspor camiasının büyük bölümü yönetimin bugüne kadarki tercihlerinde görevlendirmelerin daha çok oy hesaplarına ya da siyasi tercihlere göre belirlendiğini düşünüyor.
Yapılan görevlendirmelerin savunulan doğrularla bağdaşmadığı çok açık.
Başkan “çöküş” diyerek bu tartışmaları da gündemin dışına atmıştır.
Kısaca başkan Usta 45 gündeki bütün tercihlerinin seçim öncesi savundukları ile çeliştiğini biliyor.
Eylemlerini savunamayacağı için de “çöküş” diyerek gündemi değiştiriverdi.
Bir başka “doğru tespit, yanlış çözüm”
Sayın başkan diyor ki “Trabzonspor bizim en değerlimiz ve bir trafik kazasıyla yoğun bakıma düştü. Bir kaza geçirmiş, sağı solu kırılmış, bir sürü sorunu olan bir hastanın yarın ayağa kalkmasını, yürüsün deme şansımız var mı”
Usta’nın örneğinde söylediği gibi bir sevdiğimiz kaza geçirip yoğun bakıma düşse ilk yapacağımız onu en iyi ekibe teslim etmek değil midir?
Şimdi başkana soruyorum sevdiği Trabzonspor’u yoğun bakımdan çıkaracak ekibi hangi kriterlere göre seçmiştir.
Teknik direktörü, sportif direktörü, pilot’un planlanması sevdiğini yoğun bakımdan çıkaracak en iyi ekip midir?
Kriterleriniz ne?
Burada bir yanlışlık yok mu Sayın Usta?
Siz bunları anlatmak yerine eski transfer başarısızlıklarını anlatarak gündemi değiştirdiniz. İyi de bunun yoğun bakımdaki hastaya faydası olacak mı?
Hami Mandıralı olmaz….
Hami Mandıralı Trabzonspor teknik direktörü olmak için çaba gösterirken Trabzonspor’da teknik direktörlük yapabilmek için hiçbir çaba göstermedi.
Daha önce göreve geldiğinde neden başarılı olamayacağını yazmıştım.
Aşağıdaki linkten 18 Şubat 2013 tarihli Sıradanlaşan Trabzonspor başlıklı yazımı okumanızı tavsiye ederim.
https://www.haber61.net/siradanlasan-trabzonspor-2049yy.htm
Bu yazıdan sonra Hami Mandıralı ilk döneminde Trabzonspor’un başında 12 maça çıktı.
Bu dönemi gelecek hafta irdeleyelim.
İsterdim ki Hami Mandıralı Trabzonspor'un teklifi karşısında "Ben Sadi hoca'nın olduğu yerde onun yerine gelmem, isterse yardımcısı olayım; isterse o yukarda kalsın ben altyapıda çalışayım" diyebilsin.
İsterdim ki Hami Mandıralı bir dönem Sadi Hocasına yardımcı olsun, birlikte Trabzonspor'u omuzlasınlar.
En güzel çözüm olmaz mıydı.
Ama olmaz.
Sadece bu bile Hami neden başarılı olamaz sorusunun cevabıdır.