Futbol müsabakalarında, binlerce kişinin gerçekleştirdiği muhteşem Meksika Dalgasının yaratıcısı George Henderson bir amigodur. Her maçta davul çalarak yapılmasına öncülük ettiği “haydi…bastır, haydi bastır, haydiii” yerine yeni bir tezahürat getirerek tezahüratta yenilik “inovasyon” gerçekleştirdi.
George Henderson’un gerçekleştirdiği (15 ekim 1981) Meksika Dalgasını, Dov Seidman “how” (nasıl) adlı kitabında ele almış (TİM- İnovasyon Haftası Kitabı 2013) kısaca özetlemek gerekirse:
Dalgayı yaratmak için ayağa kalkmak, liderlik etmek, başkalarının desteğini sağlamak için etkilemek gerektiği;
Bunu para ya da yumruk (korku) ile mi, yoksa ortak tutkudan; takımın başarmasına olan istekten mi alevlenmelidir? Sorusuna, takımın başarmasına destek için yaratılan enerjiye katkıda bulunmak şeklinde oluştuğu cevabına ulaşılmış.
Kim başarmak istemez…
George Henderson bu başarısını; Tezahürata herkes katılmalı, diye anlattığı Meksika dalgasını kafasında netleştirdikten sonra, o büyük, stadı altı- yedi kere dolaşan dalgayı gerçekleştirene kadar, yaptığı her denemeden sonra “Haydi bir daha yapalım” cümlesi ile kurduğu iletişim, liderin takipçilerini harekete geçirmek için iletişimin önemini açıklıyordu.
Hareket, başarının esas anahtarıdır
“Trabzon'da, her alanda Meksika Dalgası yaratacak hareketlere gereksinmemiz var.
Kimler sorumluluk almalı ve kimler başarabilir? Sorusuna verilecek en güzel cevap “sihirli” falan değildir.
Cevap: Hepimiz olmalıdır; bir amigonun başardığını sen, ben, tek tek hepimiz başarabiliriz.
George Henderson’dan öğrenilecek başka bir şey de; başka insanları bir işin içine çekmek, etkili liderliğe soyunan kişi heyecan uyandırmasına ve en temelde de “bir sorunun çözümünde” öncü olması gerçeğidir.
Gülünç olmayı, eleştirilmeyi, paçasından çekilmeyi ama her şeye rağmen yeni çözümler üretmeyi; yani mayin eşeği olmayı göze almak; bunu insanlara doğru iletişim kanallarından anlatmayı başarmak için yola çıkmak demektir.
Trabzon’da turizm çeşitlendirilmelidir (2006- “Trabzon için gelecek stratejisi” çalıştayı)
Trabzon’da otel yatırımları artıyor.
Trabzon’da otel yatırımları artıyor da ne oluyor?
Turizm sektöründe çeşitliliğin önemi artıyor.
Yukardaki üç cümle 2006 yılında “Trabzon için gelecek stratejisi” çalıştayı kitabından alınmıştır.
Bu saptama; Onuncu Beş Yıllık Planda da yansımasını buldu, desteklenecek dört sektörden biri olarak sağlık sektörü (Sağlık Turizmi) olarak yer aldı.
Dünyada ve Türkiye’de en hızlı gelişen ve dikkatleri çeken “sağlık turizmi” ekonomik, sosyal – siyasal getirisi en yüksek sektörlerin başında gelmektedir.
Sağlık turizm neleri kapsıyor?
- Termal (Kaplıca turizmi- www.sağlık.gov.tr)
- Medikal (Tıp Turizmi- İl Sağlık Müdürlüğü swot çalışması)
- Güzellik ve Zindelik Turizmi (SPA- Wellness- Türkiye’de Sağlık Turizmi Sektörü / Prof. Dr. Kemal Güven Gülen- Selma Demirci- İTO)
- Yaşlı ve Engelli Turizmi ( www.sağlık.gov.tr)
Haydi bakalım Trabzon’da da Meksika Dalgası yaratalım
Sağlık turizmi pastası inanılmaz büyük. Şimdiden 100milyarca dolarla ifade ediliyor. Pastadan pay alabilmenin yolu ekonominin üç aktörü; Kamu, Özel ve STK’ların ortak vizyon yaratmaları, yaratılacak enerji ile dalgayı oluşturulmaları gerekir.
Bu amaçla “Trabzon İpekyolu Sağlık Turizmi Derneği” geçtiğimiz günlerde oniki kurucusuyla yola çıktı.
Trabzon; turizm çeşitlerinin (kış, kongre, spor, macera, kültür, eko turizm, jeo turizm, gençlik, engelli turizmi gibi… ) her bir alanda inanılmaz olanaklara sahibtir.
Şu gevşek halimizden bir kurtulsak, diyalog konusunu başarabilsek, dalgayı “tusunami”ye dönüştüreceğimiz kesindir.