Onun adı : Lionel Andres Messi…
1987 Yılının,sıcak bir Haziran günü,Arjantin’in Rosario kentinde dünyaya geldi.
Gözlerini açtığında bir avuç kadar sıska ve özürlü gibiydi.
Antrenörlüğünü babasının yaptığı Grandoli takımında, meşin yuvarlağın peşinden koşmaya başladı.
*
1995 yılında buradan Newell's Old Boys takımına geçti.
11 yaşında iken doktorlar tarafından büyüme hormonu yetersizliği teşhisi konuldu. Bu futbol oynamak isteyen bir çocuk için oldukça kötü bir haberdi. O yıllarda River Plate takımı Messi’yle ilgilense de, oldukça yüksek olan tedavi masraflarını karşılayacak güçte olmadığı için, vazgeçmek zorunda kaldı.
O dönemlerde Arjantin’de futbolun genç yeteneklerini araştıran,FC Barcelona Kulübü’nün sportif direktörü Carles Rexach, Messi’nin olağan üstü futbol yeteneğini fark etti ve Messi'ye tedavi masraflarını karşılamak üzere, İspanya’da FC Barcelona Takımı’nın alt yapısında oynamasını teklif etti.
Lionel Messi’nin hayatının bir dönem noktası olan bu teklifi, ailesi de kabul edince, hep beraber İspanya’nın yolunu tuttular.
*
Bir zaman sonra, Lionel Messi, Barcelona’nın B- takımında 30 maçta, 37 gol atarak ne kadar büyük bir yetenek olduğunu kanıtladı.
O dönem Messi’ye İspanya Milli Futbol Takımı’nda oynaması teklif edildi.
Ancak Messi, bunu reddetti ve doğduğu ülkenin milli takımı için oynamak istediğini söyledi.
2004 Yılında Paraguay Milli Futbol Takımı’na karşı, Arjantin 20 Yaş Altı takımı formasını ilk kez giydi.
2005 Yılında Hollanda’da düzenlenen Dünya Gençler Futbol Şampiyonası’nda, Arjantin 20 Yaş altı takımıyla şampiyonluk sevincini yaşadı. Bu turnuvada attığı 6 golle turnuvanın en skorer oyuncusu olurken, altın ayakkabı ve en iyi oyuncusu seçilerek de, altın top ödüllerini aldı.
Bu başarısından sonra 150 milyon Avro karşılığında Barcelona ile 2010 yılına kadar bir sözleşme imzaladı. Bu para ,takımın en pahalı oyuncusu Ronaldinho’nun aldığı ücretten 30 Milyon Auro daha fazlaydı.
*
A Milli takımdaki ilk resmi maçı olan 2005'te Arjantin Milli Takımı teknik direktörü José Pekerman,takımın başında iken, Macaristan Milli Futbol Takımı’na karşı 63. dakikada oyuna soktuğu Messi, girdikten 40 saniye sonra hakem Markus Merk tarafından rakibine dirsek attığı gerekçesiyle, kırmızı kartla oyundan ihraç edilmişti. İlk maçında gördüğü kırmızı kartın ardından Messi, sahayı ağlayarak terk etmişti.
*
Eylül 2005’te İspanya vatandaşlığına kabul edilen Messi, artık La Liga’da bir İspanyol vatandaşı olarak Barcelona formasıyla da mücadele edebilecekti. Zira Barcelona kulübünün Avrupa Birliği vatandaşı olmayan futbolcu kontenjanı dolmuştu ve Messi oynayamayacaktı. O aralar,Cristiano Ronaldo ile birlikte 2005 yılının en iyi 21 yaş altı genç oyuncusu seçildi.
Hem İspanya Ligi La Liga’da,hem de bir dönem şampiyonlar Ligi’nde eleme grubu son maçında Werder Bremen’e karşı 89. dakikada beraberlik golünü atarak takımının bir üst tura çıkmasında büyük rol oynamıştı. Getafe karşında 5 kişiyi çalımlayarak attığı gol Maradona'nın veliahtı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştu.
*
İspanya’nın FC Barcelona Kulübü’nün ve Arjantin Milli Futbol Takımı’nın vazgeçilmez oyuncusu oldu. 1,69 m boyunda 67 kg ağırlığında olan,ama çelimsiz ayaklardan,özel bakımla çok güçlü ayaklara artık sahip olan ve Medyada sık sık “yeni Pele,yeni Maradona” olarak nitelendirilmesine rağmen, Maradona’nın kendi demeçlerinde Messi için “Maradona’nın halefi” demişti. Tüm bunlara rağmen son haftalarda oynadığı maçların ilkinde 90 dakikada 3 gol atan Messi,kısa bir süre sonra yine bir başka maçta 90 dakikaya da 3 gol sığdırmıştı.Bunlar yetmiyormuş gibi,şampiyonlar liginde Arsenal ile yaptıkları 2-2 biten ilk maçın rövanş karşılaşmasında, yine tek başına 4 gol atarak takımını yarı finale yükseltti ve Maradona’yı da sollayacağını gösterdi.
F.C Barcelona kulübünde 2004 sezonundan itibaren,Avrupa maçları hariç, 2009 yılının sonunu kadar,yani son 5 yılda La Liga’da yaklaşık 50 gol atan Messi,daha 2009-2010 sezonu bitmeden 16 gole imza atarak, kendi liginde 8 golle de şampiyonlar liginde gol krallığına oturdu.
*
Kimi “Bu adam kesin uzaylı” dedi.Kimi “Play –station daki gibi oynuyor” diye söylendi.Kimi ise “Messi insansa, ben hayvanım” yakıştırmasını yaptı.Kimi “Maradona tanrının eliyse,Messi ayağıdır” dedi. Kimi ,İnsanların sevgilerini ona küfür ederek gösterdiği tek futbolcudur, herhalde diye düşündü.Bazıları da “Bu adam futbolcuysa,Trabzonspor da idman bittikten sonra biraz daha kalıp da, daha fazla özel çalışmayı ve eksiklerini gidermeyi yeğlemeyip, hemen duş almak için soyunma odasının yolunun tutanlar nedir ? “ diye kendi kendine sordu.
*
…ve Mehdi
Mehdi , dinimiz islam inancına göre kıyametten önce,Allah c.c‘nun izniyle dünyada adaleti, dirlik ve düzenliği sağlamak için gizlendiği yerden çıkıp, dünyayı egemenliği altına alacağına inanılan kişi olarak bilinir.
Yoksa bu Messi de,kıyametten önce dünya futbolunda,yeni doğan yıldız olarak gizlendiği yerden çıkmış,dünya futbolunun egemenliği altına almaya başlayan insan mı olsa gerek ?
Diğerlerinin, özellikle Türk patentli futbolcuların, bu adama bakıp,paraya ve şöhrete hiç ihtiyacı olmamasına rağmen, mesleğine ve spor severlere duyduğu saygıya, eğilip şapka çıkartmaları ve ayakta alkışlamaları gerek sanıyorum.
*
Önemli olan, burada futbolcunun üstün kabiliyeti değil,mesleğine olan saygısıdır.
Sanırım bir çok futbolcu iyi bir düşünecek olsa,utançlarından futbolu bırakmaları gerekebilir.
* Trabzon,lösemili çocuklara hastane ve toplu taşımacılık için,raylı sistemi acilen bekliyor.