Metropole stadyumu dolu.
Kale arkası ve kapalı da, toplam 6 bin civarında Trabzonspor taraftarı da yerini almış.
Avrupa’nın değişik yerlerinden gelen bordo mavili taraftarlar, takımlarını yalnız bırakmadılar bu soğuk gecede, üstelik 4 derece…
Her zaman söylemiştim grubun en iyi takımı Lille diye.
Özellikle Belçikalı Hazard’ın yanı sıra,Senegalli Sow,Balmont ,Payet ve J.Cole gerçekten tehlikeli oyuncular arkadaş.
*
Stadyum 18 bin 500 kişilik,küçük ama tribünler saha çizgilerine uzak,inanın oyuncuların sırt numaraları zor seçiliyor oturduğumuz yerden yada benim gözlerim naneyi yemiş.
Hem soğuk ,hem seyri uzak bir maç,karşılaşma başlamadan gelen tek keyifli haber, Galatasaray,Fenerbahçe’yi 3 golle uğurlamış.
*
Gol yememeyi düşünen Trabzonspor maça savunma anlayışıyla başladı ,bu belli…
Çünkü ; Ne pas yaptı, ne tehlikeli bir atak,tek pozisyonu ilk yarıda Burak‘ın 10.dakika da attığı sert şut,biraz heyecanlandırdı o kadar.
14 dk. Hazard’ın güzel şutunu Tolga aynı güzellikte kurtarınca tebessüm ettik.
14 dk.da yine Hazard ve 26.dk.da J.Cole yine nefesleri tutturan pozisyonlara girdiler.
İlk yarıda sakatlanıp saha kenarına gelen Celustka’nın, yerini Adrian’a bırakması hesaplarda yoktu, onu biliyoruz.
*
İlk yarı golsüz kapanınca “ Ya şükür ” dedik.
İkinci yarıya başlarken 5-6 sıra önümde bir tanıdığa rastlayınca uzaktan selamlaştık,gülüştük.
Trabzonsor’un eski teknik direktörlerinden beyefendi insan, Bosnalı Vahid Halilhodziç.
Eski takımını seyretmeye gelmiş.
İkinci yarı ortalık biraz durulur dedik ama Trabzonspor yine kendi yarı alanında ve çıkamıyor. Lille takımı sağlı ,sollu geliyor,Allah’tan Glowacki gününde bu gece.
*
Bordo mavililer defans,tribündeki bordo mavililer hücum yapıyor.
61.dakikaya girildi tribünlerde meşaleler yandı,ortalık yangın yeri. Hep bir ağızdan bağırıyorlar “ Burası Trabzon buradan çıkış yok” ama nasıl,Trabzonspor takımı kendi sahasından bir türlü çıkamıyor.
Burak’ın katkısı bu gece yok denecek kadar az,defansa gelip rakibin önünü ve topu kesen Halil,kalesinde güzelleşen Tolga, bir alkış o zaman Halil ile Tolga’ya…
Colman’nı ? ortalarda yok yine !..
Oyunun 70 dakikası geride kaldığında, bir Lille geliyor Trabzonspor kalesine,bir soğuk rüzgar,ikisi de kan donduran cinsten be kardeşim.durmadan geliyorlar,akın akın…
*
Alanzinho yerini Henrique’ye bıraktığında, hani ya olumlu bir sürpriz olur mu ? dedik.
Dakikalar 82’yi gösterdiğinde önce Burak,sonra da Henrique boştaki Halil’i görmeyip kaleye doğru vurunca, çok ciddi ender yakalanan, iki atağı çöpe attılar.
Skor 1-1 iken, İnter son dakikalarda CSKA Moskova’dan 2.gol yiyince, Lille gibi zor bir deplasmandan puanla dönen ve şampiyonlar ligi final grubuna gitmeye ramak kala, UEFA final grubuna dönen Trabzonsporlu tüm futbolcular, bu maç sonrasında alkışı yürekten hak ederken,Avni Aker’de ki maç bitiminden sonra ” Trabzonsporlular merak etmesin biz CSKA’yı yeneceğiz “ demesine rağmen, sahaya bu gece Milano’da yedek ağırlıklı bir takımla çıkan İnter’in teknik adamı Ranieri’nin sanırım suratına tükürmek lazım.
*
Portekizli hakem triyosunun başındaki Pedro Proença başta olmak üzere, tüm hakem triyosuna şapka çıkarttık. Harikaydılar.
Tarihinde ilk kez şampiyonlar ligine katılan Trabzonspor, CSKA’nın deplasmanda ki son dakika golüyle,şampiyonlar ligi final grubunun kapısından dönüp, UEFA’da son 32 takıma kalırken, kuşkusuz başarı sayılacak olan topladığı 7 puan, sanırım İstanbul ekranlarında ve sayfalarında,birilerinin suratına tokat diye yapışmıştır.
Bu buruk sevincin yaşandığı gecede.