Bizim bir Meydan Parkımız vardı; eski Yunan’da “agora” ya da Roma’nın “forum” meydanı gibi işlevi vardı.
Meydan Parkı kimi zaman siyasetin, kimi zaman sanatın, çoğunlukla da sosyal yaşamın merkezi görevini yerine getirirdi.
Siz boş verin sanal alemdeki yeni buluşma yerlerini; FACEBOOK’U, MSN’yi, TWİTER’I ve diğer paylaşım sitelerini…
“Meydanlar tarih boyunca toplumların sosyal yaşamının gerçekleştiği; insanların birbirleriyle buluştuğu, görüştüğü, ticari ve fikri alışveriş yaptığı, eğlendiği, özetle hayatın örgütlendiği mekânlardır. Meydanlar bir kentin ve kent hayatının kimliğine dair ipuçları verir. Başka şehirlere gidildiğinde “görülecekler yerler” listesinde en azından bir meydan bulunur. “
Bizim Meydan Parkımız tam da buydu işte.
Yenilendi
Yapılan yenilenme göze hoş görünse de Meydan parkının ruhu çalındı.
Elbette Meydan Parkının bu yeni yüzünü beğenen de beğenmeyen de olacak; benim derdim Meydan Parkının yeni düzenlemesinin Trabzon’un yaşamından ne aldığı ve ne katacağıdır.
Dile gelen meydan
Park bana yabancı; doğup büyüğüm ve yaşamımı sürdürdüğüm bu şehrin meydanının parkı bana bu kadar yabancılaşacağına inanamazdım..
Bir meydanı meydan yapan bir başka özellik, Orada “meydana gelmiş” olan olaylardır. Kentlerin simge meydanları mutlaka toplumsal bellekteki bir olayı barındırır.
Ben Meydan Parkında hem sallandırılanı, hem mitingleri hem de bu mitinglerde yaşananların anıları ile yüklüyüm; hem de her masasında sohbetlerin tadını bilirim.
Meydan Parkı artık bu şehrin ne agorası ne de forumu işlevini göremez. Çünkü Meydan Parkında bir araya gelemeyiz artık.
Bizim Meydan Parkımız vardı
Meydan Parkında Kolcu Hasan Emicenin (Emral’ın) etrafına toplanmış en az yirmi kişiye rastlamayacağız artık. Hasan Emicenin gür sesiyle yaptığı sohbetin fotoğrafı, bir daha hiç kimse tarafından asla gerçekleştirilemeyecek. Bu durum Hasan Emicenin rahmetli oluşundan değil, buluşmaya mekan oluşturacak olanaklar ortadan kaldırıldığından olamayacak.
Siyasetin doruk yaptığı yerdi Meydan Parkımız
Trabzon’un gerçek er meydanıydı. Fikri- zikri olanların serbestçe tartıştığı er Meydanımızdı.
Meydan Parkımızın Granitle döşenmiş zemininden artık er meydanı da olmaz zaten.
Bu Meydan önemli buluşma yeri idi
Trabzon’un agorası, forumuydu. İşlevseldi…
Meydan Parkı; Trabzon’un güneyinden ve doğusundan gelen Trabzonluların ofluya pufluya çıktığı Taşbaşı’ndan sonra nefes alma yeriydi. Yapılacak işlerin gözden geçirildiği, tasarlandığı, günler öncesinden verilen randevular için buluşma yeri idi…
Uzunsokağı arşınlayanların, kahvelerde duman altı olmuşların, gazetelerini keyifle okumak isteyenlerin, emeklilelerin, dar gelirlilerinin soluklanma yeriydi.
Doktora görünenlerin reçetelerini yaptırdıktan sonra ilaçlarının prepektüslerini okudukları; kuyumcularda, konfeksiyoncularda alışverişten yorgun düşen düğüncülerin listelerini kontrol ettiği, tartıştığı yorgunluk çayı için mola verdikleri yerdi
Pek çok alım- satıma, tanışmaya, tartışmaya tanıklığı vardı Meydan Parkımızın.
Doksanlı yıllarda bir ara adı kötüye bile çıkarılmıştı.
Trabzonluların vazgeçilmez adreslerinden biriydi; şimdi enine boyuna daha bütünsel bir görselliğe büründü. Kısmen trafikten arındırıldı.
Belki Çin’in Teanenman ya da Mısır’ın Tahrir Meydanları gibi işlevi olmadı ama nice mitinglere, kutlamalara, idamlara tanıklığı vardı Meydan Parkımızın.
Sön söz
Meydan Parkının etrafındaki mekanların bir bölümü çok kısa süre sonra yeme içme mekanlarına ya da kafelere dönüşecek kuşkusuz.
Sorun bizim Meydan Parkında oturmak yerine kafelere gidip- gitmeyeceğimiz, aynı tadı alıp almayacağımızdır.
Göz alıcı hale getirilen Meydan Parkı bundan sonra şehrin ne agorası ne de forumu olacak.
Trabzonlu, sayıca çok az sayıda insan bu imalatın her aşamasında katkı vermek istedi.
Şehir insanlarının Meydanlarına sahip çıkması, demokrasileri gelişmiş, refah toplumu yaratmış, katılımcılığı esas almış Batı toplumlarında olabilmektedir.
Hayırlara vesile olsun…
NOT: Trabzon'un yetiştirdiği önemli değerlerin bronz büstleri Parkın yapımı sırasında kaldırılması normaldı. Sanırım unutuldular.