Minsk gibi galibiyet

Sezonun üçüncü resmi müsabakası geride kaldı. Bordo mavili ekip, idare eder bir oyun tarzı ile üçüncü galibiyetini aldı. Her ne kadar birbirini tanıyan oyunculardan kurulu olsa da ara verilen 1,5 aylık süre sonrası toparlanmak o kadar kolay değil. Üstüne,

Sezonun üçüncü resmi müsabakası geride kaldı. Bordo mavili ekip, idare eder bir oyun tarzı ile üçüncü galibiyetini aldı. Her ne kadar birbirini tanıyan oyunculardan kurulu olsa da ara verilen 1,5 aylık süre sonrası toparlanmak o kadar kolay değil. Üstüne, bir de rakibin sezonunun devam ediyor olması var.                

Bozmadı Mustafa Hoca kadrosunu. Herkesin on birde görmeyi düşündüğü Abdulkadir yerine yine Aykut Akgün'e şans tanıdı. Diğerleri zaten aynı kadro. Kontrollü başladılar ve aynı formatta devam ettiler. Yavan bir futbol vardı. Bunda zeminin UEFA standartları dışında olmasının büyük katkısı var.

***               

Onur, Mustafa Yumlu ve Aykut Akgün bir adım öne çıktılar diğerlerine göre. Zeki Yavru ve Adrian ise bir adım geride kaldılar. Üçte üç yaptılar, kazanmak güzel şey. Ancak, ne Derry City, ne de Dinomo Minsk bizim rakibimiz değil. Ancak eksikleri de dile getirmek gerekiyor.                

Tolga'nın ayrılmasından sonra Onur Kıvrak bölgesinde tek kaldı. Güzel hareketlerine alıştığımız Onur, geride kalan maçlarda kendisinden beklenmeyen hareketlere de imza attı. Konsantrasyon eksikliği var gibi görünüyor. 90 dakikayı daha fazla önemsemeli, artık takımın lideri O.                

Zeki Yavru'nun bölgesi çok aksadı. Bosingwa'nın katılımı sonrası Zeki'nin işi zor görünüyor. Aslında iyi fırsat yakalamıştı, ama olmadı. Genç ve önü açık, çalışmaya devam etmeli.                

Savunmanın merkezinde Giray - Mustafa ikilisinden genç olanı daha istekli. Aykut Demir hazır kıta. Mevcut formlarına bakılırsa Giray'ın kulübede oturması sürpriz olmaz.              

Celsutka'nın sakatlanma pozisyonundaki özverisi baş tacı edilir. Ancak, Trabzonspor'un arıza veren en önemli noktası burası. Diğer mevkiler mevcut kadrodan bir şekilde doldurulur. Savunmanın solu çok baş ağrıtacağa benziyor. Maçın geri kalan bölümünde burada görev yapan Olcan Adın, elinden geleni yapmaya çalıştı.

***                

Trabzonspor'un orta sahasındaki Aykut Akgün, Colman ve Adrian'dan oluşan üçgenin performansı, takımın kaderini direk etkiliyor.  Bu alanda, daha agresif ve daha üretken olurlarsa fazla sorun yaşanmaz. Ancak, son iki maçta Adrian'ın etkisizliği çok hissedildi. Aykut Akgün'ün üstüne koyarak devam etmesi önemli. Bozmadan devam etmeli.                

Sağ ve sol ön bölgede oynayan Volkan ile Olcan, iyi çalıştılar. Ancak, rakibin sabit savunması ve kendi evinde kontra futbolunu düşünmesi , onların boş alan bulmalarını engelledi. Malouda, son yarım saatte görev alsa da, henüz hazır değil.            

Bu konuda birkaç cümle edelim. Malouda'nın tecrübesi tartışılmaz. Ancak, Malouda'nın ismi Yusuf Erdoğan'ın gençliği, hırsı ve isteğinin önüne geçmemeli. Trabzonspor'un geleceği, Colman, Malouda, Zokora, Bosingwa değil, Zeki Yavru, Kadir Keleş, Aykut Akgün, Yusuf Erdoğan, Abdulkadir, Emre Güral ve sonradan gelecek olanlardır.

***               

Paulo Henrique, bu sezonun flaş ismi. Geride kalan üç maçta, dört gol ve bir asistle oynuyor. Ancak, genç Brezilyalının bu performansı, bu bölgedeki eksikliği gidermez. Basında ismi yer alan, Barrios, Kalu ve Uche'nin hangisinin ihtiyaç olduğu iyi düşünülmeli.             

Barrios, tek vuruş ustası. Trabzonspor'un elinde Henrique ve Janko gibi isimler varken, Kalu ve Uche'nin gereksiz olduğunu düşünüyorum. Bordo mavililerin ihtiyacı, Barrios tipi tek vuruş ustası isimler olmalı.

***

Sonuç olarak, Belarus'ta alınan galibiyet küçümsenemez. Ancak, rakibin deplasmanlarda daha iyi oynadığı unutulmamalı. Futbol gevşeklik ve hata kabul etmiyor.  

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri