İkinci ‘T’
“Her neyse mücadele ettiğimiz, uğruna savaştığımız; işbirliği ve uzlaşı gelecekte de mutlaka en güçlü silahımız olacaktır.”
Çokça geri dönüş ve destek alan geçen ki yazımın son paragrafı : ‘Hadi biz geldik gidiyoruz, çocuklarımız için nasıl bir Trabzon bırakıyoruz geride, sorusunu hiç mi sormayacağız; Şehir olarak Akyazı Stadı ile mi övüneceğiz; yoksa iş imkanları ve refah seviyesi artmış -Marka- bir şehirle mi?’ şeklindeydi.
Gelen tepkilerden gördüm ki, bu soruyu önemseyen çok fazla insan var. Bu insanların çoğunluğunun ortak özelliği, karar mekanizmalarında yer alabilecek bilgi birikimine sahip ancak sesleri duyulmayan “yurttaşlar”.
Marka şehirler
Yeni dünya ekonomisinde bir ülkede kaç tane “Marka şehri” olduğu hayati bir konu haline geldi. Paris, Lizbon, Brüksel, Seoul, Milano, Prag… sadece turizm açısından değil; inovasyon, moda, sanayi, teknoloji, vb. bir çok alanda dünyada marka şehirleri hepimiz biliyor, duyuyoruz artık değil mi?
Bu açıdan bakıldığında TİAB ve BNU’nun çalıştay sonunda oluşturduğu “Marka Şehir Trabzon” raporu ile bu yolda katkısını önemsemeliyiz.
TİAB ve BNU’nun “Marka Şehir Trabzon Strateji Çalıştayı” raporunu ve raporda önemle vurgulanan ‘6T 1S’ den oluşan alanları gündemde tutmaya devam etmemiz gerekiyor.
Turizm Kenti Trabzon
Raporun “2. T’si” Turizm Kenti Trabzon için vizyon ve stratejileri kapsıyor.
Turizmde de sürdürülebilir ve yüksek katma değer yaratmak için;
Turizmin her alt başlığı değil;
‘Doğa, kültür, tarih, sağlık, spor, inanç turizmi’ alanları seçilmiş;
Stratejik hedefler ise 10 ve 30 yıllık hedeflere dönüştürülmüş.
Harika.
Ancak, Trabzon’un seçilmiş ve atanmışlarının buna itibar göstermedikleri her hallerinden belli.
TİAB ve BNU’nun yaptığı Vizyon ve strateji belirlemek (hani tepeden inme olmayanı); katılımı, soru sormayı, bilgiyi ve veri kullanmayı, ortak aklı, hesap vermeyi, şeffaflığı gerektiren yaklaşımdan söz ediyoruz…
Vizyon ve strateji yoksa; kurtarıcı abiler, ablalar ortaya çıkar (ki bunların genellikle siyasetçiler olduğu aşikardır). Sayısal veriler yerine “yapacağız, edeceğiz, biz yaptık; hatta biz zaten yapıyoruz” gibi cümleler kurulur.
Ortak aklın ürünü “Marka Şehir Trabzon” strateji raporu bizimkilere iki numara büyük mü geldi?