“KTÜ Rektörü kim olacak?” diye bir soru gündeme düştüğünde eskiden;
- Acaba ilk gün yeni rektörün aracının kapısını kim açacak denir kıyasıya bir koyu muhabbet salıverilirdi.
- Acaba KTÜ Rektörlük binasına ilk gün onu kim geçirecek tartışması fena halde ilerlerdi.
- Acaba Kalkınma Mahallesi'ndeki bir evde ne konuşuldu, adayları kim veya/yada Beşirli'deki o mekanın üstünde bağdaş kurup oturanlar aralarında hangi ismi belirledi faslında muhabbetler açılırdı.
- Acaba “şundan girsek”, “bundan çıksak” da oyları bütünlerken, dur hepsinin listesine asları koyalım lideri onlara bırakalım tarzında stratejiler geliştirilirdi..
- Acaba şu ismi şu medyacıya göndersek, onu öne çıkarıp yıpratsa da diğerini potaya soksak falan tarzında fena ayak oyunları önümüze konurdu.
-Acaba son model adaylar mı çıkarsak denirken en antikası sunulurdu.
- Acaba diye başlanırdı, "bilimden, KTÜ'den, yönetmekten, ondan bundan uzak" diye biterdi..
Şimdi seçim yok.
Dilekçe veriyorsun.
"Ben rektör adayı olmak istiyorum" diyorsun!
Mülakata giriyorsun.
Oldu bitti.
Aralarında 3 tane YÖK belirliyor.
Sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesine çıkıyor bu 3 isim.
Yukardaki gibi mi olacak?
Yoksa farklı mı?
Zaman ne der..
Hep birlikte göreceğiz.