O bir madenci çocuğuydu: Atmaca Kemal

Turgay Beşyıldız YazdıI "O bir madenci çocuğuydu: Atmaca Kemal"

Oğlu için gönül koyup, Trabzonspor Tesislerinin kapısından tam 13 yıl içeri girmedi.

Zonguldak kömür madenlerinden emekli olan babasını, genç yaşta kaybettiğinde, kendisi henüz 4 yaşındaydı.

Atmaca lakaplı, Trabzonspor’un 14 yıl gibi uzun bir süre formasını giyen Kaptan Kemal Serdar, “Kendi değerlerimize sahip çıkalım. Önce önümüzü görelim. Önümüzü görmezsek, çukura düşeriz. ‘’

--------------------------------------
Trabzon’un Düzköy ilçesinin Tepecik Mahallesi’nde doğduğunda, tarihler 1962 yılını gösteriyordu.

Zonguldak’da yerin metrelerce altında yıllarca kara elmas çıkarmak için kürek sallayan ve emekli olup köyüne dönen babası Ali Serdar, daha emekliliğin tadını çıkarmadan 48 yaşında ciğerleri iflas edince, hayata gözlerini yummuştu.

Minik Kemal henüz 4 yaşındaydı. Annesi Fatma hanımı ise 90 yaşına bastığında, 9 yıl önce kaybetmişti. 17 yaşına kadar Düzköy’de büyüyen Kaptan Kemal, babasını genç yaşında kaybedince evlenmek zorunda kalmıştı. İlkokulu ve Ortaokulu Düzköy’de okudum. Ama aklımda futbolcu olmak vardı bu yüzden okul hayatım kısa sürdü.

Aynı yıllarda amatör bir takım olan Düzköyspor’da futbola başlamıştı. Libero oynuyordu daha ilk yılında dikkat çekmiş ve Trabzon 1. Amatör küme takımlarından Erdoğduspor’a transfer olmuştu.

Siyah beyazlıların deneyimli teknik adamı, Şenol Güneş’in de ilk hocası olan Beykoz Mahmut, Kemal Serdar’ı da keşif etmiş ve onu takımına almıştı.

Kemal orada da bir yıl kaldı. 2 yıl gibi kısa bir süre olan amatörlük deneyiminden sonra Profesyonel olarak 1981 yılında Sebatspor’a transfer olmuştu. Sebatspor’a Kemal’i, Ahmet Suat Özyazıcı tavsiye etmişti. O kulübede verirken ‘’ Bu oyuncuyu 2 yıl oynatın ondan sonra sizden alacağım’’ demiş.

*

Futbol yaşantısı çok hızlı gelişiyordu Kaptan Kemal’in…

Çok da sayılmayacak bir rakama o günkü rakamla 150 liraya Akçaabat ekibine ilk adımını attığında, elindeki parayı evde ailesine bırakıp ilk idmanı için Düzköy’den inerek, tesislere gittiğini söylüyor Kemal. O arada vatani görevi için Ankara’ya ardından Bayburt’ a gelmiş, daha sonrada Trabzon’daki mahallesi olan Erdoğdu’daki kışlada vatani görevini tamamlamıştı.

Hayat onun için hızla akmaya başlamıştı artık, bakalım şimdilerde 58 yaşında olan Kemal Serdar, o günleri nasıl hatırlıyor ‘’Sebatspor’da iki sezon oynadım. 1981-82-83 yıllarıydı daha sonra 3 bin lira transfer ücretiyle Trabzonspor’a imza attım. Trabzonspor’da tam 14 yıl forma giydim. Eğer bugünkü şartlarda Trabzonspor’da 14 yıl oynasaydım. Sanırım yatlarla, katlarım olurdu. O günlerde aldığımız ücretler bugünlerde alınan bedeller için ancak çerez olurdu. Buna rağmen kazandıklarımla ancak köyümde 4 katlı bir bina yapabildim. Birde Erdoğdu Mahallesi’nde normal bir ev alabilmiştim. Kısa bir dönem Trabzonspor’da forma giyen oğlum Ferdi evlendikten sonra orada oturuyor şimdi. Kardeşlerime de biraz destek olmuştum.’’

Sıkıntılı günleri de olduğunu vurgulayan Kemal Serdar, aynı zamanda 3 yetişkin çocuk babası. Eski bir futbolcu olan oğlu Ferdi’nin yanı sıra, diğer 2 kızı da evli çoluk çocuk sahibi.

Tam 6 yıl Bordo Mavili takımda kaptanlık yaptığını ifade ederek, ‘’Çocuklarım yuvalarını kurdu. İçlerinde ikiz de olan 6 tanede erkek torunum var. Henüz kız torun yok, oda olur inşallah… Bir ara eczane açmıştık, bir eczacı arkadaşımıza, orada ekonomik bir darbe yedim. Daha sonra toparladım şimdi maddi ve manevi bir sıkıntım yok. Allah’a şükür. Eskiden bazı akşamlar kahvehanede iskambil oynardık, onu da bıraktım yıllardır elime iskambil kâğıdı almadım. Alkol ve sigarada kullanmıyorum. Boş vakitlerimde hep Düzköy’deyim. Trabzon’a işim haricinde inmiyorum diyebilirim.’’dedi.

Trabzonsporlu taraftarların kendisine taktıkları ‘’Atmaca’’ lakabı üzerinde hep kaldı Kemal’in. Atmaca Kemal aşağıya, Atmaca Kemal yukarıya… Fizik olarak biraz değişmişti. Çok zayıflamıştı ama sağlıklı görüntüsü vardı. ‘’1995 Yılında jübile yaptıktan sonra futbolla tamamen ilişkiyi kestim.’’ diyen Serdar ‘’Zaten 5 yıl sonra antrenörlük kursu açıldı. Kurslara gittim en son A diplomasını aldım. İlk antrenörlük denemem Arsinspor’da oldu, oda 2 hafta sürdü. Şartlar gitmeyeceğini gösterdi, devam eden sıkıntıları görünce erkenden bıraktım. Alt liglerde öylede devam ediyor gördüğüm, duyduğum kadarıyla… Ardından İstanbul Küçükköyspor 2.lige çıktığında bu takıma gittim. Başkanı Trabzonlu, Osman Şatıroğlu’ydu. Orada da maddi sıkıntılar devam edince, bir ay sonra oradan da ayrılmak zorunda kaldım. Kısacası bu iki kısa denemeden sonra antrenörlük işine de tamamen nokta koydum. Soğudum.’’ diye konuştu.

*

Trabzonspor’un eski takım kaptanlarından Kemal, sohbetimize ‘’Uzun bir zaman sonra ilk kez bana röportaj verdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti ‘’ Medyadan yıllarca kaçtım. Futbolu kimseyle konuşmak istemiyordum. Özellikle kendi özel hayatımı... 2000 Yılında emekli oldum. Tam 9 yıl hiçbir şey yapmadım. Biraz birikimim vardı. Onunla idare ettik. Düne kadar hep henüz ilçe olmayan Düzköy’deydim. Hep tarlada, bağda, bahçedeydim. Çocukluk arkadaşlarımla dağda, bayırda, yayladaydık, balığa da giderdik. En azından hep huzurluydum. Oğlum Ferdi Trabzonspor’da oynuyordu. Teknik adamı Sadi Tekelioğlu’ydu. Avni Aker’de önemli bir Denizli maçında skor 2-2 iken, oyuna sonradan giren Ferdi, son dakikada net bir gol pozisyonu kaçırdı. Olabilir bu daha genç bir çocuk, maç sonrası Ferdi’yi adeta idam ettiler!’’

Bu arada, araya ben girdim ‘’ Evet kaptan. Ben bu maçı iyi hatırlıyorum 2001 yılıydı. 13 yıl önce, bu karşılaşmada basın tribünündeydim. Hatta Sadi hoca maç sonrası hemen istifa etmişti. Duygusal davrandı, bence acele karar vermişti, etmemeliydi ‘’ dedim, ardından Kemal’e buyur anlamında işaret ederek devam etmesini söyledim. Oda devam etti ‘’ Ferdi bir gol kaçırdı diye oğlumu kovdular bu bana çok dokundu. Gönül koydum. Ben bu kulüpte 14 yıl futbol oynadım. Hiç mi hatırımız yoktu? Bir gol kaçırdı diye kovulmuştu oğlum Ferdi…

Ben de o gün bugün, tam 13 yıl Trabzonspor Tesisleri’nin kapısından içeri girmedim. Bu yılın başlarıydı, beni o zaman henüz istifa etmemiş olan rahmetli Engin Kara beni aradı telefonla, sağ olsun nezaketen beni yemeğe davet etti, önce gitmedim sonra yine bir gün yine aradı bu sefere kıramadım gittim. Çok iyi karşıladı, bize güler yüz gösterdi. Anladığım kadarıyla oğlum Ferdi’nin, Trabzonspor’un sponsorluğundaki Futbol okulu konu olmuştu. Ferdi aradı beni bu görüşmeden bir kaç gün sonra, durumu anlattı bende yıllar sonra eşofmanları giydim. Arkandayım dedim. Okulu Ferdi başlattı. Tam 6 yıl oldu.‘’

Yıl boyunca ortalama 300 kadar öğrencisi olan ‘’Kaptan Kemal Futbol Okulu’’n da 04 ile 14 yaş arasında eğitim alan oyuncular, haftanın her Cumartesi -Pazar sabahı Trabzon Lisesi’nin bahçesindeki halı sahada çalışmalarına devam ediyordu, Covid-19’a kadar! Trabzonspor Kulübü’nden bağımsız olan ‘’ Kaptan Kemal Futbol Okulu‘’n da, Kaptan Kemal ile birlikte, oğlu Ferdi Serdar ve bir grup antrenör görev yapıyor.

Futbolcu adaylarından ayda 175 lira gibi bir abone ücreti alınıyor. Her hafta oyuncu katılımı devam ediyordu. Normal günlere dönülmesiyle birliktede idman sayısını haftada 3 güne çıkaracak olan ‘ Kaptan Kemal Futbol Okulu‘nun ilk hedefi; Trabzonspor’un alt yapısındaki müsabaka oynayan gruplarına aynı düzeyde oyuncular yetiştirmek. Tabi ki hayat normale döndükten sonra!

*

En üzüldüğü anı jübile yaptığı gün olarak hatırlayan Atmaca Kemal’in en çok sevindiği günde, Trabzonspor’a transfer olduğu ilk yılında Galatasaray’ a Avni Aker’de Turgay’ın sağdan yaptığı ortasından gelen top da, topuğuyla attığı golmüş. Ayrıca aynı yıl yani 1984’de takımı şampiyon yapmalarıymış.

Sebatspor’da iken bir ara sol açık oynadığını ve ligde çok gol attığını, Trabzonspor da ise hep stoper oynadığını belirten Kemal Serdar, sohbetimizi noktalarken bir iç geçirdi ve son olarak şunları söyledi ‘’ Bizdeki çocukların içerisinden 2-3 tane yıldız adayı oyuncu katabilirsek Trabzonspor’un alt yapısına, ardından Trabzonspor’a ve Türk futboluna ne mutlu bize… Bugüne kadar Trabzonspor alt yapısına, karşılık beklemeden 40’ın üzerinde oyuncu verdik. O çocuklar şu anda U15-U16 yaş grubuna kadar yükseldiler. Bakın Trabzonspor’un başarılı olduğu yada çıkış yaşadığı dönemlere, ne zaman başarılı bir grafik çizse takım içerisinde hep yerli ve Trabzonlu oyuncuların fazla olduğu döneme rastlar. Bu sezonki gibi! Biz eğer kendi çocuklarımıza değer vermezsek, tribünlerden de onlara sahip çıkmazsak. İki tane kötü oynadıkları maçla onları kesip, silip atarsak, kötü söz söylersek asla başarılı olamayız. Kendi değerlerimize sahip çıkmak için geç kalmayalım. Uzağa değil önce önümüzdekilere bakalım. Çünkü; önünü görmeyen, çukura düşer.‘’

Düzköy’de bir Nisan ayı ortasıydı. Buz gibi dağ suyunda yapılmış çaylarımızın son bardağını da içtikten sonra, kalktık vedalaştık. Biz yüksek rakımlı temiz havadan ayrılırken, bir çoban köpeği bize, bizde sağ yamaçta otlayan koyunlara, annelerini arayan kuzulara bakarken, oda bize arkadan el sallıyordu.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri