Lige az bir zaman kaldı.
Rakiplerin önemli transferler yapıyor.
Onların en büyük eksikliği sende yok!
Türkiye’nin en iyi kalecisi elinde.
Sakatlıktan kurtulmuş.
Morali yüksek.
Takımda yerini almış.
Eski performansına geri dönüyor.
Takımının kaptanı.
Bir anda herşey güzel giderken…
Senden diğer eksikleri görmen istenirken…
O da ne!
Tutup onunla tartışıyorsun.
Kaptanınla!
Yetmiyor laf sokuyorsun.
Taraftarlarını çileden çıkarıyorsun.
Bir de yaptığın hatayı ‘Trabzonspor değerleri’ üzerinden kamufle etmeye çalışıyorsun!
Olaya ne tarafından bakarsan bak.
Hangi yanından irdelersen irdele.
‘Hurma ve Onur’ krizi akıl karı değil…
‘Trabzonspor düşmanları bunları yaptırıyor’ desen elinde kalır.
O kadar ileri gidip;
Bu kadarını beceremezler çünkü..
Böyle bir olay amatör bir kulüpte bile nadir yaşanır!
Trabzonspor’a yakışmadı.
ŞOTA NE YAPMALIYDI?
Bu kriz yaşandığında mutlaka ilk onun haberi oldu.
Hemen krizi yönetmesi gerekirken neden müdahalede geç kaldı?
Oyuncusu uçak biletine kadar almışken neredeydi?
Ne düşünüyordu?
Neyin kararını veremedi?
Olaydan daha enteresanı bu soruların cevapları..
Bence espri yapmaktan vazgeçip;
* Onur’u dinleyip sakinleştirmeliydi
* Krizi medyaya yansımadan çözmeliydi
* Oyuncusunun yanında durmalıydı
* Süleyman Hurma’ya, ‘İdman yasağı’ getirmeliydi.