Trabzon’da AK Parti’nin ilçe kongreleri dün tamamlandı.
En son Ortahisar ilçe kongresinin yapılmasına karar verilmişti, bu kongre gerçekleşti ve ilçelerdeki yapılanma sonuçlandı.
İlçe kongreleri başlamadan ince Ortahisar yarışı partiye adeta sarmıştı.
İki liste mi olacak, tek listeye mi inecek, genel merkez iki liste olması halinde seçimi erteleyecek mi tartışmaları arasında onlarca senaryo yazıldı.
Dün Novatel’de yapılan kongre sonucuna göre Ortahisar ilçe başkanlığı görevine yeniden mevcut Başkan Temel Altuntaş getirildi.
Muhalefetin iddia ettiği gibi Ömer Odabaş giriştiği yarıştan biraz da fark yiyerek ve ezilerek çıktı.
Yarışın görüntüdeki isimleri Altunbaş ile Odabaş olmasına rağmen perde arkasındaki isimler önemliydi.
Ve perde arkasındaki isimlerin siyasi hedeflerine Ortahisar kongre sonucu bundan böyle hizmet edecek.
Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu her ne kadar, Ömer Odabaş’ı ben aday çıkarmadım, arkasında değilim dese bile, Gümrükçüoğlu’nun A takımı Odabaş’ın yanında yer aldılar ve aslan gibi de ona çalıştılar.
İl Başkanı Adnan Günnar mevcut başkan Altunbaş’ın kazanmasından yanaydı.
Çünkü, genel merkez Altunbaş’ın yeniden Ortahisar ilçe başkanı olmasını istiyordu ve bu konuda İl Başkanı Günnar’a da yukarıdan talimat verilmişti, bu talimatın dışına çıkması mümkün değildi.
Odabaş ile Altunbaş’ın yarışında dengenin Altunbaş lehine olmasında kuşkusuz en etkili isimlerden biri de Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’ti.
Genç parti içinde önemli bir güce sahip.
Kuruluşundan beri partinin ön saflarında yer alan Genç, git gel yaşamasına rağmen, ne tabanla ne de teşkilatlarla arasına hiçbir zaman mesafe koymadı, partide her zaman etkili bir güç oldu.
Ortahisar Belediye Başkanı seçilmesine rağmen, Trabzon genelinde parti içinde belli bir gücü ve potansiyeli var.
Kaldı ki, Başkan Genç bundan yaklaşık bir ay önce yaptığı açıklamada Ortahisar ilçe kongresindeki yarışı destekler açıklamalar yapmış, parti içindeki yarışın yanlış bir şey olmadığını ifade etmişti.
Üyelerin önüne sandık kurulmadan, delege seçimleri yapılmadan, genel merkez tarafından belirlenen ilçe başkan adaylarıyla gidilen ilçe seçimleri AK Parti’ye veya AK Parti gibi teşkilat yapılanmasını yapan partilere ne kazandırır?
Hiç bir şey kazandırmaz.
Parti içinde demokrasiyi yaşamayan, yaşatmayan, sandığı tabanın önüne koymayan siyasetçiler demokrasiden söz etme hakları yoktur.
Bu şu demektir, parti genel başkanları, kendi koltuklarını koruma altına alırlar, ona göre tabana doğru düzenleme yapar, parti içi demokrasi adına teşkilatlara bir inisiyatif tanırlar, bunun adına da parti içi demokrasiyi işletmek denmez, parti genel başkanlarının demokrasisi denir.
AK Parti böyle yapıyor da diğerleri farklı mı?
Değil elbet.
MHP’nin yaptığı da farklı değil.
Ne üyeler delegeleri seçebiliyor, ne de delegeler istediği başkan veya yönetici adayına oy verebiliyor.
Yerel teşkilatları bile genel merkezler belirliyor.
CHP daha da enteresan.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, daha dün Adana’da kendisinden milletvekili seçimi için ön seçim isteyen partiliye, AK Parti provakatörü demiş ve partiliyi azarlamış.
Türk siyasetinin geleceği adına parti içi genel başkanlar demokrasisi görüntüsü hiç de iyi değil.
80’li yıllarda, milli güvenlik kurulunun gölgesi altında siyaset yapan partiler bile teşkilatlarda seçim startını verirken, parti üyelerinin önüne sandık koyarak hakim huzurunda delege seçimi yaparak, teşkilat yapılanmasına start verirlerdi.
Aradan çeyrek asır geçmesine rağmen, sandığı tabanın, üyenin ve delegenin önünden almak, tüm teşkilatları isim isim tepeden belirlemeye devam etmek, bu çağda, demokrasi ile izah edilecek bir durum değil.