Kabak tadı verdi ama yeniden marka şehir üzerine yazmaya karar verdim: Her şehir kendine bir tema seçmeli ve bu temayı en iyi şekilde işlerken tüm şehri de bu konuda yatırım yapmak üzere seferber etmelidir.
Trabzon için TİAB ve BNU’un ana tema olarak Marla Şehir Çalıştayında elde ettiği “ altı T bir S” bu bakımdan çok değerlidir.
Odaklanma koşulu
“Odaklanması olmayan dağılmıştır. Dağılan enerjisini etkili kullanamaz ve zaman ve para kaybeder. Türkiye’de değişim yaratacak konular yerine, katma değersiz konuları gündemimizde tuttukça biz de maçı kaybediyoruz.”
Bakan Süleyman Soylu’nun “Bir üst kurul kuralım, artık Trabzon’un geleceğine dair stratejileri bu kurulda tartışalım” cümlesi, Marka Şehir Çalıştayının önerisiyle uyum içindedir.
Sorun odaklanma ve planlama eksikliğidir
Parçacı (projeci) yaklaşımdan planlı (bütünsel ) yaklaşıma geçmeliyiz. Bakan yerden göğe haklıdır.
“Geleceği düşünmek, Trabzon’a dair vizyonumuzu ortaya koymak ve arzu duyduğumuz yarınlara ulaşmayı istiyorsak bugünden kendimize uygulanabilir stratejileri seçerek vizyoner değer açığını kapatmak zorundayız.”
Yoksa bu gidişle makasın bırakın kapanmasını açılması kaçınılmazdır.
Şehirler tematik sloganları nasıl seçiyor, kendilerini nasıl konumlandırıyor bir bakalım:
Romantizmin başkenti Paris, stil ve tasarımın beşiği Milano, canlılığı temsil eden New York ya da gücü hissettiren Washington, modernliği sergileyen Tokyo, kültürünü yansıtan Barselona ya da eğlence ve karnavallar diyarı Rio, otomotiv üretim üssü Stuttgart, vs. olabilmek ve değer yaratabilmek için bir şehrin kültürünü, tarihini, meziyetlerini, yetkinliklerini, potansiyelini, başarabileceklerini, kendisini nasıl konumlandıracağını yani özetle önce kendimizi bilmemizi gerekir.
Altı T bir S değerlidir
“Trabzon’da bugünü kurtaracak, bugünün en iyi uygulamalarına (BEST PRACTICE’lere) değil; geleceğin nasıl değişebileceğini öngörebileceğimiz yarınlarda geçerli olacak en iyi uygulamalara (NEXT PRACTICE’lere) ihtiyacımız var ve Trabzonumuzun geleceği için de öngörebileceğimiz en iyi uygulamaları düşünüp, planlayıp, tatbik etmeliyiz.”
TİAB ve BNU Marka Şehir Trabzon Çalıştayı sonucunda öne çıkan toplam 6+1 ana temaya çok daha fazla konsantre olarak her başlığa dair ayrı çalışma gruplarının oluşturularak daha odaklı çalışmalar yapılmasının da gereği kaçınılmazdır.
Bu 6+1 Ana temayı kapsayacak ve koordinasyonunu üstlenerek performansını raporlayıp izlemek üzere TRABZON Strateji Gelişim Üst Kurulu Organizasyonu’nun kurulmasını şehrimizin yarınlarda dünya şehirleri arasında itibarlı ve marka değeri olacak şekilde konumlandırılabilmesi için elzem olarak görüyoruz.
Organizasyonel yapı
Kıssadan hisse şu: Trabzon’un kaderi, kısır çekişmelere, vizyonsuz projeci yaklaşıma ve bu düşünce yapısının temsilcisi seçilmiş-atanmışlara emanet edilemez. Trabzon hepimizin. Kurulacak üst kurul, her kesimden insanı kapsayacak ve belirli derecede yaptırım gücü olacak bir yapıda olmalı. Tecrübeliler ve gençler birlikte olmalı, kamu-özel-sivil sektör birlikte olmalı, yerel de örnek gösterilecek bir birliktelik olmalı. Siyasi çekişme yaşanmamalı diyecek kadar saf değilim ama siyasi/ekonomik ranta kurban verilmemeli. Yapılabilir mi? Türkiye gerçeğine bakınca cevap çok zor ama denemek zorundayız. Gerçekten ZORUNDAYIZ!