Devamlı ağlayacaksın!
Devamlı savurmaya devam edeceksin!
Sonrada ligin zirvesinden düştükçe, paçanı kurtarmak için, taraftarlarına kendini şirin göstermek için rakiplerine her türlü iftirayı atacaksın!
Onları şunlar destekliyor, bunları şunlar..
Sizde kimden bahsettiğimiz anlamışsınızdır.
Yukarıdaki dizeleri, kim 500 milyar istere koysak, şıklara Fenerbahçe yazmasak, yine yarışmacı, “Bu soruda gariplik var Fenerbahçe’yi yazmadınız” diye sunucuya saydırır.
Fenerbahçe’nin gerçek yüzü bu işte!
Yıllardır böyle yönetiliyor.
Ellerindeki tek koz bu.
Lakin her defasında nasıl bu kadar arka çıkılıp savulunuyor anlamış değilim.
En sonki yaşanan olayın kahramanı Novak!
Kulüpler Birliği Vakfı’nın Riva’daki toplantısında, TFF’nin verdiği limitler gündem oldu.
Kulüplerin çoğu batakta!
Hepsi devletten destek bekliyor.
Hepsi açmış kollarını yağdır mevlam su diye bekliyor.
Fenerbahçe buna rağmen, oyuncularla hem masada hem masa dışında ‘gayriresmi’ her türlü yolla büyük, kendi bütçesinin çok üstünde transfer yapıyor. Hatta ‘sevgi limit tanımaz’ sloganıyla TFF’ye gönderme yaparcasına kampanya başlatıyor.
Şunlara biri, “Yahu sen, hayırdır” diye sorması gerekmez mi?
Neyse konuyu dağıtmayalım.
Fenerbahçe burada kulüpler birliğinde yine ağlamaklı gözlerle limitleri aşmak istiyor. Yanına destekçi arıyor.
Haliyle buna ilk karşı çıkan Trabzonspor oluyor.
Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, "Filip Novak 700 bin €’ya oynuyordu. 900 bin € önerdik ancak kabul etmedi. 1 milyon 650 bin €’ya Fenerbahçe ile anlaştı. 1 milyon € imza parası ve 1 milyon € da menajerlik ücreti veriyorlar. Madem paran yok Novak’a 3 milyon 650 bin €’yu nasıl veriyorsunuz?" diye soruyor.
Haklı değil mi?
Bırak Novak’ı, menajerine verdiği paraya bak!
(Trabzonspor Kulübü 30 küsür yaşındaki oyuncuya böyle bir anlaşma yapsa ilk ben karşı çıkarım.)
*
Kulüpler Birliği toplantısı öncesi;
Hem sana verilen limite uymayacaksın!
Ona göre ayağını yorganına göre uzatmayacaksın!
Hemde gidip rakip takımın oyuncusunu limitleri alt üst edip ayartıp alacaksın.
Sonrada oyuncusunu ayarttığın kulüpten limit aşılması için imza isteyeceksin.
Sen ne ayaksın arkadaş ya!
Nasıl bir yüzsüzsün!
Bir soru?
Hakan Şükür geçtiğimiz günlerde “Ben Türkiye’de Okan Buruk ve Emre Belözoğlu’nun geçtiği yollardan geçtim” dedi ama kimse yazmadı! İrdelemedi.
Bekledim bakayım dedim, bunun peşine kim gidecek?
Çıt yoktu tabi!
Spor gündeminde yer almazken siyaset yazan FETÖ’yu her gün konuşanlardan da tek kelime çıkmadı!
Neden?
“Hangi yollar bu yollar?” diye soran çıkmadı..
Biz soralım Emre, bu yollar hangi yollar?
İzah et bize bilelim kardeş..