İlk kulüp başkanlığına soyunduğunda 1992 yılıydı,1994 yılı sonunda ayrılırken, hatırı sayılır kulüpten alacağı olan bir parayı da, zorda olmasına da rağmen Trabzonspor kulübüne bağışladı.
Kendi İşleri zamanla kötüye gitti ama o yılmadı, iki ayağı üstünde durdu.
Ana dili gibi İngilizce konuşuyordu,zor günlerden yine geçerken Trabzonspor’a tekrar hizmet etmesi isteniyordu , görevden kaçmadı 2007’de, 2. Sadri Şener dönemi olarak yeniden başkanlık koltuğuna oturdu.Eğitim,kültür,zeka ve bilgisiyle ekonomik sıkıntıyı aşmaya çalıştı.
*
Güney Kore ‘den Şenol Güneş’i getirerek işe başladı.
Yeniden yapılanmaydı harekatın adı.
Görüntü futbol takımında iyiye doğru gidiyordu, ilk yıl süper ligi 6.sırada bitirdi. İkinci yıl Avrupa kupalarına gitti. İki sezon sonra 2009-2010 ‘da , ağaç meyveler vermeye başladı.
Urfa’daki finalde Fenerbahçe önünde 3-1’lik skorla,6 yıl aranın ardından Ziraat Türkiye kupasını aldı. Süper kupayı da ardından müzesine götürdü. Sizde ülkenin dört yanında zevkten dört köşe oldunuz. Yalan mı ? Hadi yalan diyin.
Bordo mavili millet sokaklara döküldü. Herkesin gönlünde yıllar sonra çiçekler açtı.
|
*
3.sezonunda ligi 5.sırada bitirdi. Avrupa liginde yine eleminasyon oynadı.
2010-2011 yılı, çarşambanın gelişinden belliydi perşembenin gelişi ve 82 puanla Fenerbahçe ile birlikte ligi en üst sırada bitirdi. İki takım arasında oynanan maçlarda Fenerbahçe üstün olduğu için, şampiyon Fener ilan edildi.
Daha sonradan açıklananlarla ,bu şampiyonlukta Fenerbahçe’nin 5 maçta şike iddiaları ,
O gün, bugündür gündem ve ciddiyet oluşturdu. Trabzonspor alnının teriyle bitirdiği ligde şampiyon olmasına rağmen, resmen ilan edilmedi.
*
İspanya’da 10 kişi ile 0-0 kaldığı Bask ekibi Atletico Bilbao ile İstanbul’da oynayacağı maç öncesi UEFA tarafından ani bir kararla şampiyonlar ligine alındı. O, Atletico Bilbao ki, geçen yılın UEFA finali olarak 2 gün önce Atletico Madrid ile Romanya,Bükreş’de karşılaştı.
Şampiyonlar liginde tek mağlubiyetle ilk yılında başarılı bir performans sergiledi ve grubunu 3.bitirerek tekrar Avrupa ligine döndü.
Unutmadıysanız İtalyan devini evinde 1-0 yenerek, sizlere gece yarısı sokak ortasında kol bastı oynattı.
*
Bu sezon dış transferlerde olumlu işlerin yanı sıra hatalarda yaptı. Bazı kulüpler gibi Trabzonspor’da çok rakam etmeyecek bazı oyunculara, yüksek bonservis bedelleri
ödedi. Lig başlamak üzere iken geçtiğimiz Temmuz ayında şike davası patladı.
O gün, bugündür 300 bin nüfuslu Trabzon ile,milyonluk Fenerbahçe kafa kafaya yarıştı. Yaygın medyanın çoğunluğu her nedense Sadri başkana saldırmaya başladı. Onlar yetmiyormuş gibi yerel medyada Tabağımın çanağındaki ekranda konuşanlar ,doldur boşalt ve çevir kazı yanmasın edebiyatıyla ona ağır eleştiriler yaptı, durdu.
*
Önemli kulüplerin borçları 500 trilyonu aşarken ,Trabzonspor takımının borcu 100 trilyon civarında seyretti. Fenerbahçe şike ve rüşvetle yargılanan ve Metris cezaevinde yatan başkanına, hiçbir şey olmamış ve sütten çıkmış ak kaşık gibi sahip çıktı.
Şike davasında hiçbir suçu bulunamayan ve kulübüne bu ağır lekeyi getirmeyen ve de mahkeme de aklanan başkanına, Trabzon’un Milletvekillerinden Faruk Özak,Volkan Canalioğlu ve Koray Aydın haricinde, hiçbir milletvekili ve bakanı doğru dürüst sahip çıkmadı.
Etekli kurul ,pardon !.. etik kurul tarafından ısrarla teşvik girişimi şüphesiyle ( yani zurnanın son deliğiyle) disiplin kuruluna sevk edilmesi ise başkana komik olan son darbe oldu.
*
Gelen başarılarla da yetinmeyen,şampiyon olmasına rağmen şampiyonluğu verilmeyen ve tüm bunlarla rağmen bordo mavili camia içerisinden bazıları,fabrikası,sanayisi,çok büyük işletmeleri,toplu taşımacılığı,tren yolu bile olmayan bu şehrin ekonomisiyle,dev bütçelere karşı her yıl şampiyonluğa oynayan bir kulüp örneğini, dünyada gösterebilirler mi acaba diye soruyorum ?
Bazı İnsanlar Kapıkuleden Avrupa’ya bile zor geçerken,Avrupa yolunu su eden bu Anadolu takımına ve başkanına bir kesim bordo mavili taraftar neden hep beğenmemezlik edip burun kıvırır bilmem.
*
Top yekun Trabzonspor’a taarruza geçildi. Fenerbahçe'nin futbolcusu Semih bile işaret parmağını senin başkanına sallarken bu cesareti nereden aldığını sorguladın mı? Bu zor dönemde bile en son Trabzon’da oynanan H.Avni Aker maçı sonrası stadyumdan ayrılırken, arabasına pet şişe su ve yumurta fırlatan 15-20 kişi sözde kendini taraftar gibi gören kişilere önce bi sormak lazım, Kulüp de üyeliğiniz var mı ? veya kombine biletiniz aldınız mı hiç ? TS Clup markalı bir ürüne 5 lira para verdiniz mi bugüne kadar ? diye
Türkiye’nin dört bir yanından yaygın medyada ona hakaret edilirken,yani bordo mavili taraftarın başkanına hakaret edilirken,hiç bir şey değil de, sözde kendi bir kaç taraftarının şahsına fırlattığı pet şişe su ve yumurta kadar ağrına gitmemiştir sanırım,teşvik girişimiyle suçlanması Sadri başkanın.
*
Futbol Federasyonu 1. Başkan Vekili Ufuk Özerten bile, TS kulübünün başkanına yönelik suçlamalarda bulunuyor. Bu suçlamalar sırasında "Ona acıyorum" ifadesini kullanıyor. Onuruyla kulübünüzün hakkını koruyan yada korumaya çalışan başkanınıza gönderdiği söylemleri, ayda 50 bin liranın, insanoğlunu ne hale getirebildiğinin en çarpıcı örneği olma özelliğini ortaya koyuyor. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesiyken damadını Ankara TFF Bölge Müdürü yapan,Ufuk Özerten'in daha düne kadar şike soruşturmasında elleri kelepçeli ifade vermeye gittiğini hatırlarsınız sanırım ekranlardan…
Şimdi bu kişi maalesef TFF’nin Başkan vekili. Mistır Özerten'in !.. Sizin kulübünüzün başkanının ticari hayatıyla ilgili öne sürdüğü söylemler, terbiyesizliğinin daniskası olurken, Bir Amerikan Deniz piyadelerinin saldırmadığı kalan başkanınıza,her hangi bir konuda haksız bile olsa, şu dönemde tepki gösterilmesi,inanın kardeş kurşunu gibiydi.
*
Herkes bu zorlu süreçte kapısındaki çöplüklere bile sahip çıkarken,sizin kulüp başkanınız Ziraat Türkiye Kupasını ve Süper Kupayı alırken,ilk yılında şampiyonlar liginden alnı ak çıkarken,İnter’i deplasmanda yenerken,Fenerbahçe ile son maçında İstanbul’da 1-1 berabere kalıp, sarı lacivertli takımı şampiyonluktan ederken ve geçen sezon 82 puanla hak ettiği ama verilmeyen şampiyonluk ipini göğüslerken iyiydi de, Fenerbahçe’ye bir hafta önce Trabzon’da 3-1 yenilince mi “ tüh kaka “ oldu ? Beyinleri, attıkları yumurta kadar olanlar.