Trabzonspor yönetimi yeni seçilmiş, camiada büyük bir umut beklentisi var. Hemen her kesim belki de çok uzun zaman sonra bir araya gelmiş. Yeniler, eskiler birlik mesajları veriyor. Kısaca heyecan artmış durumda ama tüm bunların gerçekleşebilmesi ve kulübün rayına oturması için öncelikle sahadaki takımın sonuç alması gerekir! Bu nedenle ne kadar birlik bütünlük içinde olursanız olun top 3 direk arasından geçmedikçe hepsi nafiledir! Kısaca futbol takımı saha dışındaki kenetlenmeyi henüz kavrayamamış! Takım, birlik ve beraberlik mesajlarını sahaya yansıtamadı!
Futbol elbette bir oyundur ama, ciddi ve ekonomik boyutları olağanüstü büyük ciddi bir oyundur! Dün sabahki birlik toplantısından sonra takımın oyunu doğrusu yadırgandı. Evet, sözde rakip kaleci tam 8 kurtarış yapmış görünüyor ama, bunların biri, belki sadece ikisi gol vuruşu idi… Şutlar ancak acemi bir kaleciyi çalıştırmaktan öteye gitmedi. Yani çok pozisyona girdi diye Trabzonspor dün iyi oynamadı. Halbuki bunun için takım dizilişi pek fena sayılmazdı. Yetenekli oyuncular fazla idi fakat, orta alanda bir türlü top tutulamadı. Orta alan tren garı gibiydi. Gelen geçiyordu.
Denebilir ki ilk yarıda iki zorunlu değişiklik takım oyununu etkiledi! Bana göre ise Trabzonspor iki mecburi değişiklikle takım oyunu bozulacak bir takım olmamalı… Takımda bir motivasyon eksikliği göze çarpmadı değil. Kim bilir belki de bu takım geçen sezon olduğu gibi UEFA kupasına katılmak istemiyor! İki haftada kazanılması gereken 6 puandan sadece tekini alan bir ekip bu izlenimi uyandırdı.
Belli ki Trabzonspor sezonu dünkü maçla birlikte kapatmış oldu! Kalan 4 hafta tam eziyet haftaları olacak. Sorun şu ki Trabzonspor transfer yasağı kalkmaz ise Sosa, Kucka ve onlar gibi maliyetli ama katkıları az oyunculardan nasıl kurtulacak? Bu konuda yönetimin çok zorlanacağı tartışılmaz bir gerçek. Ne diyelim Trabzonspor camiasına Allah kolaylık versin.
Sahaya yansımadı!
Sahaya yansımadı!