Karşılaşma başladığında,Trabzonspor’u Türkiye kamuoyu ve özellikle bu bizim Trabzon’un yazılı basını sanki şampiyon yapmış gibiydi.
İşte en büyük tehlike buydu.Olmadan,olmuş yapılmak yada olmuş olmak.
Korktuğumuz başa geldi.
“Yine bana hüsran,yine bana hasret var” demek istemiyorsanız “ Şampiyonluk” kelimesini mayıs ayı başına kadar ağzınıza almayın demekten dilimizde tüy bitti,yazmaktan parmaklarımızın ucu morardı.
*
Trabzonspor da Ceyhun cezalı,Glowacki sakat.İngiltere’den bu gece yarısı gelen başkan Sadri Şener tribündeki yerinde.
Konuk ekipte de, Bucaspor’u yarı yolda yüz üstü bırakan teknik adamları, cezalı Bülent Uygun tribünde.Batuhan yine kadro dışı,Sadıkov sakat,Ümit karan ve Sezer Öztürk ise cezalı.
*
İlk 20 dakika bitti tribünlerde çıt yok, sadece çekirdekler yenilerken çıt çıt sesleri var.Acaba diyorum şampiyonluk hak ediliyor mu ? diye kendi kendime sormaya başladım ki, yine deniz tarafında önlerinde “Trabzon’u gençler delice sever” yazan “ Trabzonlu Gençler” adlı taraftar grubu, başlarındaki Jean Mari lakaplı Mehmet’le birlikte, tribünleri ayağa kaldırdı ve taraftarların çoğu ancak takımına destek vermeye başladı.
İlk yarıdaki bu süreçte yürüyen ve ileride for hattında çoğalamayan Trabzonspor takımı, kendine gelmeye başlamıştı ki, bu dakika ya kadar kalesinde üç tehlikeli net gol pozisyonu gördü.
Eskişehirspor’un 35. dakikaya kadar üç net gol pozisyonu var, ev sahibi ekibini ise yok...
Düşünebiliyor musunuz ? Bordo mavililerin ilk tehlikeli atağı tam 30.dakikada geldi. Altı pasın içinde es son Colman’ın ayak ucuyla dokunduğu top, yerde yatan kaleci Ivesa’nın kucağına gitti.
*
Özellikle duran toplarda Trabzonspor’un bu süreye kadar, neden hep havadan oynamayı tercih ettiğini anlayamadım.Bunu Şenol hoca futbolcularına talimat olarak sanırım vermemiştir. Rakip Kalede iki metrelik bir adam var yaa.
Siz futbolcu olsanız, bu durumda rakip yarı alanda havadan mı oynarsınız,yerden mi ?
*
İkinci yarıda meşin yuvarlağı yere indiren Trabzonspor,rakip kaleye nihayet daha fazla ve net bir biçimde inmeye başladı.
Colman yerini Alanzinho’ya,ilerleyen dakikalarda da Burak yerini Yattara’ya, Engin’de yerini Barış’a bıraktı.
Milli takımlarından dönen futbolcularda biraz da olsa yorgunluk gözlemedim değil. Milli takıma çağrılmasalar da bugünlerde, fena olmaz hani.
Eskişehir dersini iyi çalışmış vesselam.
Ivesa,Sezgin,De Olivera,Volkan ve Nadareviç beşlisi geçekten bu gece iyi işler yaptı.Çok iyi birbirlerini tamamladılar,açıklarını ve hatalarını kapattılar.
Bülent Uygun gibi bir kişinin bu deplasmandan puan alması, en çok bana dokundu desem yeridir.Oyuncularına gelince ise mücadelelerine saygı duydum.
Eğer siz,Ulusal gazetelerin ve Trabzon un yazılı basını ,hafta başından beri bir takımı Eskişehir önünde favori görürseniz,işte böyle tek puanla yetinirsiniz.Bu 90 dakikadan sonra buna da şükür edin derim.
Bu işler çantada kekliğe benzemez.
*
Kapalı tribünlerin üst tarafına telli duvağıyla gelin geldi.Maraton da ise bir gelin adayı arkadaşından 61.dakikada evlenme teklifi aldı.Yan blokta az önemde oturan Mustafa ve Hatice Öztürk çifti belki uğur getirir gol olur diye, koltuklarını birbirleriyle değişti ama sonuç değişmedi.
Oyunun uzatma dakikalarının son dakikası içerisinde Eskişehir in Pele ile kaçırdığı bir gol var ki ,kaleci Onur’u alkışlamak gerek,ardından Egemen in kafa şutunun üst direkten geri gelmesi,dönüşüne jaja’nın vuruşunun gol olmaması inanılır gibi değildi.
Cale’nin rakip altı pas içerisinde kafa vurmak isterken topa, itilip düşürülmesine devam diyen orta hakem Süleyman Abay ise , tribünleri çıldırttı.
Zaten adam Avni Aker’e düdük çalmaya gelmiş be birader,zırt –pırt düdük.Kardeşim gidip o zaman trafik polisi olsaydın.Bu kadar düdük çalınır mı ? Futbolcu psikolojin sıfır, sen nasıl süper ligde maç yönetiyorsun olacak iş değil .
Trabzonspor haftayı yine lider kapadı ama önümüzdeki hafta kendisini en zor deplasmanına gidecek Gaziantep.
Son sözüm bu takımın şampiyonluğunu hiç görmeyenlere,aranızda formasını giymeden maça gelenleri ve çekirdek yemeye devam edip takımını desteklemeyenleri aranızdan ve tribünlerden dışlayın.Onlar maça, takımlarına tezahüratlarıyla destek vermeye değil, çekirdek yemeye geliyorlar.
Trabzonspor’un yönetimine tavsiyem, stadyumda çekirdek satılmasını kesinlikle yasaklasın ve ayrıca giriş kapılarındaki güvenliğe talimat verilsin,yasak aletler gibi çekirdek paketleri de içeri sokulmasın.
İnanın çok ciddiyim.