Son haftalarda gerek ligde, gerek Avrupa’da, gerekse Türkiye Kupasında hiç istenmeyen sonuçlarla karşılaşan ve oldukça çalkantılı günler geçiren Trabzonspor Medicalpark, bu hafta kendisi adına son derece önemli ve zor bir karşılaşmaya çıktı. Geçtiğimiz sezon önemli başarılara imza atan Nenad Markovic’le yollarını ayıran Trabzonspor Medicalpark yönetimi, Thompson ve Velickovic’i de gönderip Courtney Fells’ı kadrosuna katarak çok ciddi bir rotasyona imza atmış oldu. Takımın başantrenörlüğüne Ahmet Kandemir’i getirip yeniden toparlanma adına yeni bir hamle yaparak, ligdeki tehlikeli bölgeden uzaklaşarak, play-off hedefine yüzünü dönmeyi hedeflediler. Umarım bu hamleler bundan sonraki haftalarda takımın ayağa kalkması adına yeterli ve verimli olur.
Dün akşamki rakip, Spor Toto Basketbol Ligi’nin zirve hesabı yapan ve bu sene son derece pozitif bir basketbol oynayan Pınar Karşıyaka olsa da asıl sorun takımımızın sahada neler yapabileceğiydi. Çünkü geleli henüz bir hafta bile olmamış yeni coach ve oyuncunun yanında, zaten dar olan takım rotasyonunda ayrılan oyuncular nedeniyle maçın kesin favorisinin Pınar Karşıyaka olması gayet doğaldı. Hele buna bir de hafta içi antrenmanında burnu kırıldığı için kadroya giremeyen ve oyun içerisinde henüz ilk yarıda sakatlanarak, oyunda devam edemeyen takımın skoreri Dwight Hardy de eklenince umutlar iyice tükenmişti. Takım savunmasını benimsemesiyle tanınan Ahmet Kandemir yapabileceği tek hamleyi yaparak önce Karşıyaka’yı sert ama dengeli savunmayla yıldırıp, yapabileceği en verimli hücum olan tempolu oyunla sonuç almayı denedi. Zira sete set hücumların özelikle çember altı zaafından dolayı çok da verimli olamayacağı aşikardı. Bu yüzden sanki bir hentbol antrenörü gibi hücumda Kulig’i oyuna sokarken, savunmada çember altında direnebilecek tek oyuncusu Stipanovic’i sahaya sürdü. Özelikle Kulig’den bir dış atıcı gibi yararlanan Kandemir, oyuncusundan atılan 67 sayının 25 ini alarak bu amacına da ulaştı. Özelikle savunmada perdeleme savunmasını gerek adam değiştirerek, gerekse dışarıya doğru iterek yapan Trabzonspor Medicalpark, ters taraf savunmasını da yüksek konsantrasyon ve yardımlaşmayla başararak sezon içerisinde 81.3 sayı ortalamasıyla oynayan rakibini sadece 63 sayıda tutarak galibiyetin anahtarını almış oldu.
Hep söylediğim bir şey var, eğer takımın özgüvenini yukarılara çıkarıp başarabileceklerine inandırırsanız amacınıza ulaşmakta büyük yol almış olursunuz. Yukarıda saydığım bir çok olumsuzluğa rağmen takıma bir sihirli değnek değmedi, sadece yapılaması gerekenleri yapabileceğine dair inancı oyunculara aşılamak gerekliydi, bu yapıldı. Eğer 5 numaralı oyuncunuz olmadan sahaya çıkmış ve Pınar Karşıyaka gibi bir takımın aldığı 36 reboundun karşılığında 37 rebound almışsanız doğrulara ulaşmışsınız demektir. Fakat bu galibiyet her şeyin bittiği anlamına gelmemeli ve bundan sonraki haftaların çok daha zor olacağını unutmamak gerekiyor. Çünkü önümüzde henüz oynanmamış 11 final maçı var.