Şehrin Vizyonu: Şoförler Odası!

Geçtiğimiz günlerde Trabzon'un en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Şoförler Odası sandık başına gitti. Hır, gür... Kavga, gürültü...

Asker, polis jandarma müdahalesi derken oylar kullanıldı, Ömer Hakan Usta 300'e yakın farkla seçimi kazandı.

Hayırlı, uğurlu olsun. Allah utandırmasın.

Dikkat etmişsinizdir... Hakan Usta'nın yaklaşık 10 gün boyunca yerel gazetelerde reklamları yer aldı. Çeşitli mecralarda röportajları ve demeçleri yayınlandı.

Usta, kendince birkaç iletişim yöntemi kullanarak görev süresi boyunca yapacaklarını ortaya koymaya çalıştı.

Merak edip hiç baktınız mı? Vatandaş olarak, Trabzon'un en büyük sorunu olan trafikte en ciddi söz sahibi olan Şoförler Odası'nın plan, proje ve vaatlerine hiç göz gezdirdiniz mi?

Ben size söyleyelim...

Düğün salonu inşaatı... Toplantı salonu yapımı... Cenaze aracı alımı... Çekici alımı... Sigorta şirketi açılarak ucuz kasko hizmeti... Benzin istasyonu... Her yıl 5 kişiye Umre seyahati... Lokal inşaatı... Durak inşaatları... Halısaha maçları... Ramazanda iftar yemeği, mevlit, kumanya... Yılbaşında promosyon hediyeler vs...

***

Dünyanın çeşitli yerlerinde bu tip STK'lar yerel yönetimlerle çok sıkı bir iletişim halinde. Belirlenen protokol ve planlama çerçevesinde hep beraber hareket ediyorlar.

Daha büyük hedefleri, daha büyük amaçları var!

Kimi gidiyor kredi ve sponsor görüşmesi yaparak şehirdeki ulaşımı elektrikli araçlara dönüştürüyor. Kimi gidiyor toplu taşımaya entegre olarak şehir hayatını rahatlatmayı planlıyor. Kimi teknolojiyi taşıma hizmetine dahil ederek fark yaratıyor. Kimi ise yeni araçlarla kalitede standartları yukarıya taşımanın derdinde.

Bizde?

Düğün salonu... Cenaze aracı... Halısaha maçı... Bedava umre...

Yanlış anlaşılmasın, Şoförler Odası'na kesinlikle suç bulmuyorum. Şehrin vizyonu neyse Şoförler Odası'nınki de o!

Mesela bizim Gazeteciler Cemiyeti'nde de mevcut yönetim ''Tuvaleti yenileyeceğim'', ''Boya badana yapacağım'' diyerek seçildi. Gazetecilerin yaşam koşullarını, çalışma hallerini, yeterlilik - yetersizlik, eğitim, kültür, denetim, sansür, gelişim veya benzeri konuları gündemine almadı.

Sorun olarak görmedi, çözüm önerisi sunmadı.

Bir başka STK, bir başka dernek veya bir başka seçim yaşanan kuruma gidin, yine benzer tabloyla rastlarsınız... Geleceğe dair toplumsal onarımlar yerine dönemsel vaatlerle karşılaşırsınız.

Keza; Şoförler Odası da bu vizyon daralmasının yarattığı iklim dolayısıyla toplumun genelini ilgilendiren ve öznesinde kendisinin bulunduğu sorunları gündemine alamıyor, çözüm önerisi sunamıyor.

Mesela; şehirde dolmuşa binilmiyor, inilmiyor... Sıra yok, soru yok... Oturmak bir dert, ayakta gitmek ayrı bir dert. Yazı sorun, kışı sorun... Herkes mutsuz, herkes gergin...

İki yıl şoförlük yapıp ayrılanlar ''Cezam vardı, yattım çıktım çok şükür'' diye bayram ediyor... Gencecik arkadaşların yüzü düşmüş, umutları sönmüş, tedirginlikten müzik bile dinleyemez hale gelmişler...

Ancak ne yazık ki bu ahvale dair çözümler yerine seçimin kaderini düğün salonu inşaatı belirliyor.

***

Eğri oturalım, doğru konuşalım...

Trabzon'da bir büyüyememe, ilerleyememe, yerinde sayma, zamanın gerisinde kalma problemi var. Şehrin gelişimi durduğu, uzun süredir sosyokültürel hiçbir ilerleme yaşanamadığı için tüm seçimler cenaze arabası, umre, halısaha maçı, lokal, boya - badana veya benzeri vaatler arasında sıkışmış durumda.

Üzerine biraz düşünelim... Nereye kadar?

Binlerce yıllık yaşam, yüzlerce yıllık tecrübenin şehri Trabzon...

Artık vizyonumuzu, hedeflerimizi, ufkumuzu bir parça ileri taşıma zamanı gelmedi mi?