Şekilciliğin reddi, bordo-mavi sevgi…

    Çeyrek asır sonra da olsa, şampiyonluğun yolunun sevgi yumağından geçtiğine inananlardanım.     Kendi takımını takip edip,öküzün altında buzağı arayan yerel, yazılı ve görsel medya içerisindeki küçük bir grup zihniyet, haber taslağını hep sevgisizlik

    Çeyrek asır sonra da olsa, şampiyonluğun yolunun sevgi yumağından geçtiğine inananlardanım.

     Kendi takımını takip edip,öküzün altında buzağı arayan yerel, yazılı ve görsel medya içerisindeki küçük bir grup zihniyet, haber taslağını hep sevgisizlik ve ard niyet üzerine kurarsa,bordo-mavi  camiayı tüm yönetenler, sevgisini dışa vurmazsa,sevgisizlik yumağı içerisinde bu sefer hep beraber boğulup gideriz.

     Sanki çok önemli bir futbolcuymuş gibi,Alanzinho üzerinde, ısrarla sorulan sorulara,Trabzonspor un Teknik Direktörü Hugo Broos un

 ağzından, ille de yanlış yada sansasyonel bir cevap aramakta diretmenin, mantığı nedir ? Bilenler beri gelsin.

    Rotayı başka bir yöne çevirirsek, sevgi ortamına sahip bir idari ve teknik ekibin olduğu bina içerisinde,her doktor bir deha,her ilaç,bir mucize olur.

    Trabzonspor'un, hatta adı değişmek üzere olan Karadenizspor'un, futbolcu kadrosunda bulunanların bile, birbirlerine soğuk ve uzak durmalarını görmem,

şampiyonluğun yine ileri bir tarihe ertelendiğinin en önemli kanıtlarından biri olsa gerek.

                     *

     Lord Byron "un söylediği gibi  Biz başkalarını kendi meziyetleri için değil,bizde buldukları ve gördükleri meziyetlerden dolayı severiz.

     Acaba bizde de böyle mi ? Sanırım öyle.

     Sevgi bir maskesizliktir.Maske takmayıp şekilciliğimizi red edersek,iki ayrı personel veya iki ayrı futbolcu arasındaki aykırılıkları, sarf edecekleri küçük bir çaba ile bir müşterek duyguya,coşkuya ve anlayışa dönüştürebilme üstünlüğüdür sevgi.

      Bir birim,bir çalışma binası ve bir futbol takımı düşünün.Eğer arada bir sevgi ve saygı bağı yoksa, şampiyonluk rüyalarınızı süslemeye devam eder.

      İşte en önemlisi bunu yakalamak yada yakalatmak.Bir futbol takımı tiyatroya yada sinemaya bir yardımcı antrenör ve 7 oyuncuyla  gitmez.

      Kadro 24 ise,teknik adamıyla ve ekibiyle birlikte tam kadro her yerde ve her zaman hazır olmalıdır.Başta çoban yoksa, sürüyü kurtlar kapar.Parçalanır,dağılırsınız.

     Profesyonellik safsatasının ve kalkanının arkasına sığınıp, gerek yok her zaman birlikte olmaya derseniz.Saha içerisinde de yalnızlıklara terk edilişi oynarsınız.

                                                *

     Bir spor kulübü  içerisinde, gerekli olmayanları isteme ısrarında olmazsanız,gerekli olanlar kendiliklerinden zaten sizi bulacaklardır. İşte aynı çatı altında sevgiye ve şampiyonluğa giden gerçek yol budur.

     Şampiyonluğu ve kupaları tekrar yakalamanız için önce minnettarlığı,

nankörlüğü,egoistliği ve megaloman lığı da,düşünmekten vazgeçmeniz gerekir.

Her şeyi ben bilirim edası, egosal bir saplantıdır.Gözleriniz kapatmanız,gerçekleri asla yok etmez.

    Bir tutam sevgi için,gerekirse gözlerinizi de kızgın demirle dağlayabilir,her kötülüğü yada yanlışı görmeyebilirsiniz.

    Trabzonspor un çeyrek asır sonra şampiyon olması için,önce başkanın yönetimini,yönetimin idari personeli,personelin birbirini,teknik ekibin futbolcuları,futbolcuların da birbirlerini ,taraftarın da takımını sevmesi ve en kötü günde sahiplenmesi  gerekir.

    can taşıyan her varlık,prim veya maaş zammından  önce bence sevgi ve şefkate muhtaçtır.

    Unutmayın ki;

    Şekilciliğin reddi, bağlı olduğunuz renkleri  sevmekten geçer.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri