Trabzon her zaman yaşanan olumsuz gelişmelerle yaygın basının gündemine girmiş, manşet haberlere konu olmuştur.
Bunu derken genelleme de yapmak istemiyoruz, Trabzon’u objektif biçimde yansıtan yaygın basın temsilcileri de söz konusudur, onların emeklerine saygısızlık etmek istemem.
Ancak, yaygın basın Trabzon’a, Trabzonspor’a pozitif bakmadığı bir gerçek.
7 Haziran genel seçimine doğru gündem tüm sıcaklığıyla seçimi yansıtırken ve Trabzon’dan da seçim yarışına önemli isimler girmişken, bu konuya brojektör tutmayan yaygın basının, 1 Mayıs olayına baştan kara dalış yaparak Trabzon’u olaylarla gündemin birinci maddesini çıkarmasında da önyargı vardı.
Neyse ki, Trabzon’da yaşanan 1 Mayıs kargaşasının sorumlusu da sırf yaygın basın olmadığını ifade edelim.
HDP diye bir parti var, terörden beslenen terörün sözcülüğünü yapan, Kürtçülük propagandası yapmaktan bir adım öteye geçmeyen bu partinin sözcüleri, şimdi de kalkmışlar Türkiye partisi olmuşlar gibi ülkeyi ve ülke siyasetini dizayn etmeye kalkışmışlar.
Doğru bir yaklaşım değil, elbet.
Sadece bir kesim Kürtleri savunuyorsan, terörle iç içe isen terörün sözcülüğünü yapıyorsan ki, öylesin, savunduğun gibi dur, Türkiye partisi olmaya soyunma olamazsın, kabul görmezsin, tavır ve hareketlerinle ülkesini seven insanların tepesini artırırsın.
Trabzon’da yaşanan olayın sebebi HDP’dir.
HDP’yi Trabzon’da bir parti kılığına sokmaya çalışan insanların, biz de Trabzon partisiyiz, bu şehrin insanlarının bir parçasıyız iddiasından kaynaklanıyor.
Hayır, HDP ne Trabzon’un ne de Türkiye’nin partisi değil. Belki ileride olacak çözüm süreci sonuca kavuşursa HDP’de Türkiye partisi olacak belki o partiye gerek kalmayacak ama en azından bugün ki gibi derin cepheler olmayacak.
1 Mayıs’ta yaşanan ve HDP’lilerin sebebiyet verdiği Trabzon’daki olayların Türkiye gündemine oturması da Trabzon’a büyük haksızlıktır.
Trabzon her zaman terörün bedelini ödemiş, ödemeye devam ediyor.
HDP’nin savunduğu bölgenin insanı yıllardır beri bedel ödemiyor, Türk halkına bedel ödetiyor.
Çünkü, PKK terörü bir yandan öldürerek, diğer yandan yakıp yakarak ülkenin kaynaklarını tüketmek için elinden gelen her türlü hainliği yapmış, bugün de çözüm süreci adı altında ortaya konak barış görüşmelerini bir taraftan kabul edip diğer taraftan sabote ederek, taviz üstüne taviz koparmanın peşindedir.
Altını çizerek vurgulamak istiyoruz ki, HDP Trabzon’da siyaset yapmak istiyorsa haddini bilmesi gerekir.
Kendisini diğer siyasi partilerle eşit, aynı haklara sahip görmemeli.
Çünkü, kendilerini diğer partilerle aynı safta görmüyorlar.
Dolayısıyla, Trabzon’un başına bela olacak gelişmelere çanak tutmaktan kaçınmalıdırlar.