“Sızlasa da gönüller gidenlerin yasından,Koşarak gitmeli onların arkasından,
Kahramanlık içerek acı ölüm hattından, İleriye atılıp bir daha dönmemektir.”
Biz bugün burada bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek en şerefli kahramanları yad etmek üzere Çanakkale şehitlerini hatırlamak üzere huzurunuz da, buradayız.
Çanakkale’de 95 yıl önce, çok değil 95 yıl önce 100 binlerce vatan evladı, bu vatanın bedelini ödemek üzere Çanakkale’ye çağrılmıştır. Amacımız geçmişteki savaşların zaferleriyle mutlu olmak değil, eğer amaç vatan savunmasıysa, eğer amaç hürriyet davasıysa, bir ölüm kalım mücadelesiyle, buna savaş diyemezsiniz ve bunu anlatmak boynumuzun borcudur.
Çünkü; Vatan dediğimiz bu toprak diyeti ağır ödenmiş bir topraktır. Bana deseler ki Çanakkale’yi üç kelimeyle anlatın. Derdim ki ,geldiler, gördüler ve döndüler..Evet, geldiler 1915 yılında, 1.Dünya savaşı, Osmanlı devleti dünyanın en büyük devletleriyle mücadele ediyor ve İngiltere, Fransa,Avustralya ve Rusya ve de beraberinde getirdikleri binlerce sömürge askeri, Osmanlılın kalbine giden boğaz yoluna pençelerini sarkıttı.
Çünkü; Amaçları İstanbul’du, başkent İstanbul alınırsa Osmanlı tarihe karışacak ve Türk milleti bu topraklardan atılacaktı. Evet geldiler ama ben diyorum ki gördüler. Çanakkale’yi Çanakkale yapan gelenler değil, onlar 1071’den beri geliyorlar. Bin yıldır bu milleti bu topraklardan atmak için geliyorlar. Ha, bu sefer top yekün geldiler.Gemileriyle, toplarıyla tüfekleriyle geldiler.
Çanakkale’yi, Çanakkale yapan gelenler değil, Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhtur. O öyle bir ruhtur ki çelik, çelik ve barut inancın imanın ve azmin karşısında yenik düşmüştür. O öyle bir ruhtur ki çocuklar, ben esir yaşamaktansa özgür ölmeyi yeğlerim diyen insanların ruhudur,davaları büyüktü, vatan davasıydı.
Çünkü; Şimdi soruyum sizlere vatan demek, ne demek ? Şu anda üzerine bastığınız kara toprak mı ? Yada sınıflarınız da sınırları haritalara çizilmiş her gün gördüğünüz coğrafya parçası mı ? Ben diyorum ki değil.. Birileri bizden önce giden birileri, O coğrafya parçasını vatan yaptılar. Coğrafya parçası başka bir şeydir ama toprak kanla yoğrulmuşsa canla ödenmişse bedeli, artık adı vatandır. Ben diyorum ki vatan özgürlük, hürriyet vatan, her gün eve gidiyorsunuz, buradan çıkıyorsunuz özgürce çantanız sırtınızda bir taşa vuruyorsunuz ayağınızı, ıslık çalıyorsunuz. Belki şakalaşıyorsunuz arkadaşlarınızla, kimse önünüze çıkıp “ Dur yürüme bu yoldan” demiyor. Sonra evinize varıyorsunuz ne rahat en özgür en huzurlu olduğunuz yer, başımı sokacak bir evim olsun başka bir şey istemem. Ben de diyorum ki vatanımın, evimin evidir vatan. Ben özgürlük istiyorum, bu bayrağın altında konuşuyorsam, şu an ve hepiniz ciğerlerinize bu nefesi çekiyorsanız
bir bir, unutmayın gençler birileri nefesini kaybettiği içindir. Biz bu özgürlüğü yaşıyoruz
ve o yüzden ve o yüzden nerden geldiğinizi ne yapmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekiyor ve döndüler diyorum.
Çanakkale öyle bir yer ki, yokluk varlığı yenmiştir, maneviyat maddiyatı yenmiştir ve çocuklar özgürlük sömürgeyi yenmiştir. Esaretin zincirini kırmıştır ve o gidinler, o yüz binler , canlarını hiç düşünmeden bu toprağa verenler için yüce Allah diyor ki “ Onlara ölü demeyiniz onlar diridirler “ ve ben diyorum ki şu an bizi izliyor ve buradalar yanımızdalar ve onların taşıdığı o asil ruh biliyorum ki gençler, bizim damarlarımızda o ruhun kıpırdanışlarını hissediyorum, onlara ölü demeyiniz.
Malazgirt şehitleri “Burdaaaa “ , Çanakkale şehitleri “ Burdaaaa “ , Sakarya şehitleri
“ Burdaaaaa “ , Kıbrıs şehitleri “ Burdaaaa “ , Güneydoğu şehitleri “Burdaaaa” Mustafa Kemal Atatürk “ Burdaaaaa ” Mekanları cennet olsun, hepsine selam olsun, ruhları şad olsun.
*
Üstteki sözlerin tümü,Niğde’nin Bor ilçesindeki Başpınar İlk öğretim okulu Sosyal Bilgiler öğretmeni Seval Eroğlu’na ait. Bendeniz de altına aynen imza atıyorum.virgülüne noktasına dokunmadan.
Tüm Facebook üyelerinin büyük bir çoğunluğu bu konuşmanın görüntüsünü paylaşıyor.Bu öğretmenin bir kaç gün önce andığımız Çanakkale zaferlerinin töreni için, okulunun öğrencilerine bahçede, elinde mikrofonla yaptığı konuşmadır.Ses tonuyla,anlatım tarzıyla,ifadesiyle,insanın izlerken ve dinlerken tüylerin diken diken eden ve çoluk çocuk herkesi duygulandıran bu aslan yürekli Seval öğretmene ve onun gibi,Cumhuriyetimizin yetiştirdiği tüm Seval öğretmenlere, özellikle bugünlerde vatanın çok ihtiyacı var.Ağzına,yüreğine sağlık Seval öğretmenim.
Asla yalnız değilsin ve bu yolda da asla yalnız yürümeyeceksin.