Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. (Nisa / 112.Ayet)
Son 1 haftadır Trabzonspor üzerine oynanan oyunlar herkesin malumu,
UEFA’nın kedi gibi köşeye sıkıştırdığı Sivasspor Başkanı malum kişi son çırpınışlar adına “Trabzonspor’a çamur atma peşinde ve iftira üzerine iftira atmakta…
Bunların yanında ise şikede el ele verdiği Fenerbahçe’den oldukça büyük destek alması da cabası.
Bu ortaklaşa saldırı 2010-11 sezonunda iki camia arasındaki bağlantının bir göstergesi olarak dikkat çekmiyor da değil…
Herşey, Sivasspor’un “Maç satan karısını da satar” diyen ama tutuklandıktan sonra “Zamanın da biz de kötü işler yaptık” açıklaması yapan, sabıka kaydı da kabarık olan başkanı Mecnun Otyakmaz’ın Trabzonspor’a yönelik iftiralarıyla yeniden alevlendi.
Neymiş efendim; Otyakmaz’ın bir tanıdığı Trabzonsporlu eski futbolcuyu o dönem Sivasspor’da forma giyen Abdurrahman Dereli ile konuşurken görmüş, bu bir şike / teşvik teklifi olabilirmiş… Miş miş miş…
Bunlar UEFA’nın sıkıştırmasıyla “Mecnun” olup dile gelen bir adamın kurtulmak için ortaya attığı kanıtsız iftiralarıydı.
Ama işin farklı bir boyutu daha var. Bu kadar iftira attınız karalama kampanyası başlattınız, gereken cevapları aldınız.Şimdi ise bir iftira değil ama cevaplanması gereken bir iddiayı sizlerle paylaşıyorum.
2010-2011 SEZONU
Tarih: 08.05.2011 – Pazar
Yer: Sivas
Ligin 32. Haftasında saat 20.00’de Sivasspor sahasında Ankaragücü’nü ağırlıyor ve maç 1-1 sona eriyor.
Maç öncesi saat 13.30’da ise ilginç bir olay yaşanıyor.
“Tanıdığım bir kişi Trabzonsporlu eski bir futbolcuyu futbolcumuz Abdurrahman ile görmüş” diyen Fenerbahçe kongre üyesi ve Sivasspor Başkanı Otyakmaz , saat 13.30’da o tanıdığı kişinin otelinde o dönem Eskişehirspor teknik direktörü olan Fenerbahçeli Bülent Uygun’la bir araya geliyor.
Bir süre görüşen ikiliden Otyakmaz kırmızı kravatını atkı şeklinde boynuna asmış bir şekilde otelden ayrılıyor.
Ve ligin 34. Haftası : Sivasspor sahasında Fenerbahçe’yi ağırlıyor. Maç sırasında eliyle 4 işareti yapan Otyakmaz’ın takımı sahadan 4-3 mağlup olarak ayrılıyor.
Evet, şimdi sorularımıza gelelim…
*Otelde buluştuğunuz Bülent Uygun’la ne görüştünüz?
*Fenerbahçeli Bülent Uygun’u o görüşmeye Fenerbahçe mi gönderdi?
*Trabzonsporlu eski futbolcunun Trabzonlu bir futbolcunuzla görüşmesini şike olarak yorumladığınıza göre ; Fenerbahçeli biriyle Sivasspor – Fenerbahçe maçından iki hafta önce görüşmenizin nedeni de şike ve teşvik miydi?
Ayrıca Trabzonsporlu taraftarları maç günü şehre alarak gruplar halinde stada soktunuz ancak Fenerbahçe maçından önce Sivas Belediye Başkanı, Valisi, Ticaret Odası başkanı TRT 3’te canlı yayına katılarak Fenerbahçe taraftarına şehrimizi açtık diyerek davet ettiniz. Bu da yetmezmiş gibi Fenerbahçe taraftarlarına tribünleri açtınız.
*Sizi bu kadar Fenerbahçe’ye bağlayan şey neydi?
Suçladığınız Trabzonspor camiası size gerekli cevabı vererek doğruyu gösterdi, size yönelttiğim bu soruları bir sporsever olarak sizler tarafından cevaplanmasını istiyorum.
Ve son olarak küçük bir hatırlatma yapma ihtiyacı duymaktayım. Trabzonspor cephesinin teşvik verdiğini iddia ettiğiniz Mehmet Yıldız’ın itiraflarını henüz unutmadık.
İşte o dönem Sivasspor’da forma giyen Mehmet Yıldız’ın tapede yer alan itirafları ve Fenerbahçe Sivasspor karşılaşmasına ilişkin o konuşmaları;
3 dikiş, yani her koldan yapacağız
Sivas-F.Bahçe: İlhan Ekşioğlu’nun Faruk Yaşar’ı aradığı görüşme:
Faruk: “2-3 günümüz kaldı valla şampiyon olacağız... Peki var mı şey?”
İlhan: “İyi 3 dikiş... Yani her koldan spor yapacağız”
Faruk: “Yüzde 90”,
İlhan: “100, 100”,
Faruk: “Ha sağlam mı kaynaklar?”
İlhan: “Çok sağlam”,
Faruk: “Öbürküler gibi değil yani”,
İlhan: “Hayır hayır...”
Fener’i şampiyon yaptık, gidiyorum
SİVAS-F.BAHÇE: Aziz Yıldırım’ı İlhan Ekşioğlu’nun aradığı görüşme;
Aziz: “Ben sana bir uyarayım orda bir sıkıntı var... Sen Sapancalıyla mı şekerliyle mi yapıyorsun?”
İlhan: “Üçüyle de yaptım başkanım.”
Mehmet Yıldız’ın X şahsı aradığı görüşme:
Mehmet: “Fener’i şampiyon yaptık gidiyorum”
X Şahıs: “Oğlum orada kafayı çakıp atsana, sen ayakla vuramazsın ya”,
Mehmet: “Ne golü atacağım ya ben oraya gol atmaya gitmedim ki...”