Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu Trabzon’u, coğrafyanın ekosistemini tanısaydı, kendi gücümüzün sınırlarını bilebilseydi;
Bizler de geleceği doğru inşa etme sorumluluğu hissedebilseydik, birbirimizle teması sıklaştırabilseydik; birbirimizi anlar ve dayanışmamızı artırabilirdik.
Hemşeriler nasıl bir araya gelir?
Orhan Fevzi Gümrükçüoğu’na seçildiğinde şöyle seslenmiştim:
Seçildiğinizde ilk birkaç ay şehrin geleceği ile ilgili bir plan hazırlayın; bu planı KTÜ ve Trabzonlu ile yapın. Plan yoksa gerisini saymayın.
Trabzonluya sorsaydı taa en baştan, bir plana bağlansaydı yapılacakları;
Bugün ne kadar soru işareti varsa hiçbirine neden olunmayacaktı.
Birlikte yönetelim (yönetişim) tam da önümüzde büyük fırsat olarak duruyordu.
Bana sorulsaydı;
“Gülcemal’mi, Güney çevre yolu mu?” diye, bugün de güney çevre yolu, derdim.
Şehri güneye açmak taa 1937’de “Lambert Planında” önerilmişti.
Bugün sorulsa: Botanik Park mı, Trabzon’un denizle buluşturulması mı?
Kuşkusuz “denizle buluşması” derdim.
Peki siz, siz ne derdiniz en baştan size de sorulsaydı. Yorumlarınızı yazın lütfen.
Gülcemal’in projesi mutlaka değişmeli
Beşirli’den taa Faroz’a yeni deniz dolgumuzun adı Gülcemal; üç parçalı dalga formlu dolgu alanı.
İlk büyük dolgu alanı için “süper” bir mendirek yapıldı, garibim kış boyu yarıldı, yıkıldı, yeniden yapıldı.
Bu mendireğe ve dolguya bakarak iki kış geçirdim.
Sonunda Gülcemal’in ikinci dolgu adasına: “Olimpik olan ya da olmayan su sporları merkezi, karaya da suda yapılamayan, karada yapılan spor tesisleri” ile donatalım(ı) hayal etmeye başladım.
Trabzon’un denizinde yelkenciler, kanocular, raftingciler su sporları merkezi fikrine KTÜ’de sahip çıktı. Bir dilekçe ile Büyükşehir’e başvurduk.
Dosyalar hazırladık.
I ıh… Önce Cengiz Çolak’ı sonra projenin müellifini ikna ettik.
Ama o ne!!!
I ıh
Ölümcül itirazı duyduk; para yok.
Bulunur dedik.
I ıh…
Neden karşı çıkıldığını sonunda öğrendik; duyun da inanmayın.
Trabzon evsel sıvı atıkları (deterjanlı bulaşık suları, asitli sular, yanmış yağ atıkları, lağım) kanalizasyon yoluyla direk denize boşaltılmaktadır.
Vahşi deşarj suç; bakın büyük harflerle yazalım, SUÇ!.
Ve bu suç, “su sporları merkezi” için mazeret oldu iyi mi?
Egzersiz çok şey
Sahildeki yürüyüş parkurunu (Beşirli – Ganita) çok seviyorum. Giderek daha fazla sayıda Trabzonlu spor için, sağlık için bu parkuru kullanıyor. Deniz ile buluşmanın keyfini çıkarıyor...
Bu parkurun hemen önüne vahşi dejarj yapılıyor.
Yazık!!!
Trabzon’daki yaşam kalitesinin geliştirilmesi adına;
KTÜ BESYO’nun da savunduğu “Uluslararası su sporları parkuru” için, tüm ilgili meslek odaları, mühendisler bir araya gelip dünya ölçeğinde bir fikir ortaya koyamazlar mı?
Koyarlar koymasına da, nerelere takıldığımızı görüyor musunuz?
Üstelik Trabzon'un "deniz ile buluşmasını sağlayacak(!)” Gülcemal'in peyzajı konusunda bir projesi yok(muş!).
Halka sorulacak(mış!).
Kafamda deli sorular.
Yıllardır işaret ediyorum Kent Konseyini.
Gelişmiş tüm ülkelerde çatır çatır işleyen bir kurum.
Katılımcılık adına Kent Konseyi konuyu gündemine alamaz mı?
Niyetimiz "pişmiş aşa su katmak" değil.
Kendisi hiçbir iş yapmayan, iş yapanda da mutlaka kusurlar bulan anlayışın egemen olduğu kültürden yana hiç olmadık.
Kent Konseyi yakınlaştırmalı bizi.