İlk devre; geçtiğimiz ekim ayında İzmir'de oynanan ve Gervinho'nun attığı golle Göztepe'yi 1-0 mağlup eden Trabzonspor, Gürsel Aksel Stadyumu'nu dolduran sarı kırmızılı taraftarlarca, hiç bir hakarete uğramamış ve misafir takıma saygı gösterilmişti.
Ayrıca; ev sahibi taraftarların arasında ikili, üçlü, dörtlü gruplar halinde yer, yer serpilmiş şekilde oturan bazı Trabzonspor taraftarları, atılan tek golde sevinçlerini göstermelerine rağmen, etraflarında ki hiç bir Göztepeli taraftarın hakaretine, hışmına, sözlü ve fiziki saldırısına uğramamıştı. Eğitim ve kültür kapasitesi yüksek, kadın-erkek Göztepeli taraftarlar; bordo mavili takıma, kafilesine ve beraberindekilere hiç bir yanlış harekette bulunmamışlardı. Bu yüzden yeri gelmişken, spor kardeşliği adına Göztepe camiasına bir teşekkür etmeden geçemeyiz.
Bu soğuk gecenin sıcak maçına gelince, Marek ve Hugo’nun sakat olduğu, Puchacz’ın cezalı olduğu mekanın sahibi, geceyi yine dört gol ve üç puanla kapatarak, aşağıda ki ovaları zirveden seyretmeye devam etti!
*
Burekoviç, Moubandje, Tannane ve Mihojevic’in sakat, Atınç’ın cezalı olduğu ligin güzide ekibi Göztepe, yeni teknik adamı Stjepan Tomas ile çıktığı ilk gösterisinde, sahada hiç sırıtmadılar dersem yeridir.
Özellikle ilk yarıda cesurca ortaya koydukları açık futbol anlayışını, kaptanları Halil ve Trabzonspor un eski oyuncusu Soner’den iki golle süsleyen sarı kırmızılılar, Nwakaeme’nin ve Ömür’ün gollerine bir şey yapamadıysalar da, konuk ekibin ilk 45 dakikada ki iki net, ikinci yarıda da bir, toplam üç gol pozisyonunu, genç stoper Ahmet Can’ın kale içindeki gol çizgisinden son anda uzaklaştırdığını hatırlatırım.
Sarı kırmızılıların ilk yarıdaki etkin oyunları, belki de devreyi galip kapamalarına etken olacaktı. Haliyle bu tip galibiyetlerde başarı sorgulanmazsa, doğruyu bulamazsın. Cornelius’un yanı sıra, Berat ve sakatlıktan çıkıp henüz kendini toparlamamış görünen Trodsen’in, devre arasında yerlerini Djaniny, Yusuf ve Dorukan’a bırakması, bana göre gecenin kırılma noktası oldu. Bu üç doğru değişiklik, şu cümleyi ortaya çıkardı; doğru olanı yaparsan yanlışla sonuçlanmaz.
*
Avcı’nın yerinde ve zamanında yaptığı bu üç doğru değişiklikle, bulduğu ardı ardına iki şık golde, Djaniny’in aklını ve tekniğini öne çıkarmasına bende şapka çıkardım. Geceye imza atanlardan olan Ömür’ün her geçen gün grafiğini daha da yükseltmesi, hem kendi adına hem de takımı adına pozitif hanesinde yer aldı.
Tribünlerinde 40 bin kişilik koro ile soğuk geceye, sıcak üfleyen bordo mavili taraftarlar; takımlarını ‘’kimseyi sevmedim ben, senden daha güzel’’ şarkısıyla soyunma odasına uğurlarken, Ömür ile Nwakaeme’nin yerlerini Bakasetas ve Kouassi’ye devir etmesi alkışlanmaları içindi! Hele de Rize’den kalkıp gelen, görme engelli Rizeli komşumuzun, kulaklığından radyodan maçı aynı anda dinlemesi ve tribünde o ambiansı heyecanla yaşaması ise gecenin ilginç, ayrı bir rengiydi. Göztepe takımı için ligin bitmediğini, bu 90 dakikada gördüm. Oyunu çirkinleştirmeden madam gibi değil, adam gibi oynadılar!
*
Uzun lafın kısası; Trabzonspor’un, bu lig maratonunda sisteme karşı koymasını da gördük. İstanbul’un üç büyük takımının her zaman değilse de, kendi camialarında eleştiri sehpasına gönderilmemeleri için, karşılarında zaman zaman suçlu aramaya çalıştıklarını da gördük.
Halbuki; Trabzonspor karşısında pahalı ama ezik kadrolarını ve ligdeki kötü futbollarını ve kendi hatalarını hiç ama hiç sorgulamadılar. Önümüzdeki sezonlarda alt yapılarından dört, beş tane oyuncuyu sahaya sürmedikleri sürece de, çok daha üzülecek ve ligi ailesinin tapulu malı zannedenleri, bordo mavililerin babasının ocağına, annesinin kucağına, hasret bırakmaya devam edeceğini soğuk akşamın, sıcak biten bu gecesi için yazabilirim.