Son günlerde bazı spor karşılaşmalarında taraftarlar arasında yaşanan çatışmalar gün geçtikçe şiddetini arttırmaktadır. Bu konuda yasal düzenlemeler getirilse dahi Devlet Bakanı sayın Faruk Nafiz ÖZAK’ın da belirttiği üzere olayların hemen bitmeyeceği açıkça ortadadır.
Sporda şiddeti önlemek amacıyla, çıkartılacak kanun ve Güvenlik güçlerinin yanı sıra kulüp ve Federasyonlara da büyük görevler düşmektedir. Maçlarda olay çıkaran şahısların bir daha maçlara alınmaması amacıyla kulüpler, tribün girişlerinde çok sıkı önlemler almalı, üst araması detaylı şekilde yapılmalı ve maçlara girişlerde kapılarda mutlak suretle TC kimlik numaralarına tanımlı optik okuyucu elektronik cihazlar olmalıdır. Bu cihazlara kimlik kartını okutan sporseverler maçlara girmeli, optik okuyucular tüm stadyum ve kapalı spor salonlarında birbirleriyle bağlantılı olmalı ve bağlı oldukları bir ana merkez bulunmalıdır. Bu sayede maçlarda olay çıkaran holiganların kimlik numaraları ana merkeze kayıt edileceğinden o şahıs bir daha asla Ülkenin hiçbir yerinde maçlara giriş yapamayacaktır. Tabi burada olan masum sporsevere olacak biraz mağdur olacaklar ama en azından güvenli şekilde maç izleme olanaklarına sahip olacaklardır.
Dışarıdaki çatışmaları engellemek için misafir taraftarlar en az iki saat önceden stadyumlara alınmalı, bundan sonra gelecek olanlar içeriye kesinlikle alınmamalı, bu uygulama disiplinli şekilde uygulandığı taktirde misafir takım taraftarları zorunlu olarak maça çok erken geleceğinden olay çıkması da otomatik olarak ortadan kalkacaktır. Maç sonlarında ise önce misafir takım en az 45 dakika sonra da ev sahibi takım taraftarları stadyumlardan çıkartılmalıdır. Bunlar çok basit önlemler olarak düşünülebilir ancak, istenilen şekilde uygulandığında olumlu sonuçlar alınacağı görülecektir.
Sonuçta istediğiniz kadar kanun çıkartın, güvenlik görevlisi ve ya Polis görevlendirin olayları önleyemezsiniz, benzer olaylar dünyanın başka yerlerinde de olmuyor mu?
Ülkemizde maalesef bu tür olayları malzeme yapıp sonucunu düşünmeyen bazı basın yayın organları da yayınladıkları yazılarla Ülke sporuna zarar vermektedirler. 08 Aralık 2010 tarihli bir gazetede “ UEFA Göreve” başlıklı yazıda “Beşiktaş-Bursa olayları gösterdi ki, biz tek başımıza bu işin altından kalkamayacağız. Dış müdahale lazım. Tıpkı, AB’nin demokratikleşmeyi dayatması gibi,UEFA, Tribün terörünü bitirene kadar bize Avrupa’yı yasaklamalı” şeklinde devam eden haberi hayret ve şaşkınlıkla okudum.
Yazıktır! Ülke kulüplerinin tümünde mi bu olaylar yaşanıyor, bir iki kulüp taraftarının sebep olduğu olaylar için sen nasıl tüm Ülkenin takımlarını suçlayabilirsin, bu nasıl gazetecilik anlayışıdır anlamış değilim, bu tür çok okunan gazetelerin daha sorumlu davranıp çözüm için öneri götürmesi gerekirken ve olayları yapıcı şekilde değerlendirmesi beklenirken, yayınladıkları yazılarla Ülke sporunu daha da batağa çekmeleri ne derece doğrudur, bunu tüm spor kamuoyuna bırakıyorum ayrıca, spor bir Ülkenin en büyük tanıtım aracıdır, bu sayede bir çok insan geçimini ülkeye gelen yabancı spor kafileleri ve turistlerden sağlamaktadır bu husus da gözden kaçırılmaması gereken bir ayrıntıdır.
Terörün her türlüsü, sağlıklı düşünen insanlar tarafından atılacak akılcı adımlarla çok basit şekilde çözümlenebilir, bunun için istediğiniz kadar kanun çıkarın her türlü medya organlarından tehditler savurun asla başarılı olamazsınız, öncelikle taraftarlar kulüplerinin etrafında kenetlenmeli, maçlarda olay çıkaranlar veya olay çıkarmaya yatkın olanlar en yakınındaki taraftarlarca anında uyarılmalı veya güvenlik görevlilerine haber verme sorumluluğunu taşımalıdırlar. Kulüpler ise çıkarttıkları dergi ve bültenlerin her sayısında şiddetin kulüplerine büyük zararlar vereceğinden bahsetmeli, gerekirse uzmanlar vasıtasıyla taraftarlarına, sporcularının da katılacağı seminerler düzenleyerek duyarlı olmaya çağırmalıdır.
Tüm spor kamuoyunu; Taraftar çatışmaları nedeniyle Ölüm ve daha çok yaralanmaların meydana gelmemesi ve buna bağlı olarak dünyaya rezil olunmaması, tüm taraftarların hatta ailelerin maçlara güvenli şekilde gidip takımlarını desteklemesi için sorumluluk almaya, Ülkesine ve takımına sahip çıkmaya, bu husus da Spordan sorumlu Devlet Bakanımızın önderliğinde ülke genelinde bir kampanya başlatmaya davet ediyorum.