Stadyum kibrit kutusu gibi olunca,Rize’de 15 bin kişilik olan bu stadyum,Trabzon Avni Aker’in üstleri kapatılıp 25 bin kişilik olursa,işte toplu ses baskısı saha içerisini böyle boğar.
Ama orada ille de olmaz diyorsanız,yıllardır tozunu yuttuğumuz çimento fabrikasını oradan bir an önce paketleyin, şehir dışına gönderin,yeni stadyumu oraya kurun.
Adamlar Rize’de bir stadyum yapmışlar,inşaat halinde iken girmiştim,bittikten sonra içine girince,komplekse girdim.
Kendimi İngiltere’de premıer liginin bir maçını izlemeye gelmiş gibi sandım.
Rizespor’a bu stadyum süper lig de, daha da çok yakışacaktır.
Stadyumun ses akustiği harika,ses sistemi ve hoparlörler mükemmel,koltuk dizaynı şık ve güzel,taraftarlarla stadyum iç içe girmiş,dijey odasında Trabzon’dan gelen Kerem Aktaş,tribünlerde dağınık olmayan bordo mavi taraftarlara,mikrofonundan hakim olunca,harika bir fotoğraf ve tezahürat ortaya çıktı.
Yeni imarıyla stadyum tek yürek olmuş bağırıyor,Trabzonspor’a destek veriyordu.
*
Karşılaşmanın ilk 10 dakikasında, konuk ekip İstanbul B.B spor’un, biri üst direkten dönen, 3 tane net gol pozisyonu vardı ki, sormayın gitsin,kaçırdılar.
İşte maçın döndüğü ve kırıldığı an bu pozisyonlardı.
Ardından 23.dakikada Alanzinho’nun topla, ceza alanı içerisinde rakip kaleci Kenan ile karşı karşıya kaldığı bir anda ,iki rakip oyuncu tarafından çifte makasa gelerek, düşürülmesindeki yüzde yüzlük penaltı pozisyonuna,orta hakem Göçek, yakın olmasına rağmen devam diyince büyük tepki aldı.
Karşılaşmanın orta hakemi Hüseyin Göçek’in bence en kısa zamanda iyi bir göz doktoruna baş vurması gerekiyor.
Sanırım gözlerindeki doğal mercek, saydamlığını kaybetmiş, katarakt olmuş.
39.dakikada Selçuk’un ceza alanı dışında çaprazdan kullandığı atışa, arkadan gelen Giray’ın, yükselerek kafayı topa sıyırıp akıllı vurması, harika ve maçın tek golünü bize izlettirdi.
*
Trabzon’dan ve bölgeden gelerek tribünleri dolduran Trabzonspor’lu taraftarların, 53.dakikada Rize için ufak bir sürpriz gösteri yapıp, lehte tezahürat yapması, gecenin iyi ve şık notları arasında yer aldı.
Başta dedim ya,konuk ekip oyunun başlarındaki 3 net pozisyonu harcayınca,oyun döndü.
Turuncu-beyazlı ekip de özellikle Silva,İskender ve Tevfik ‘in gayretleri sonucu değiştirmedi.
Sahaya olan yabancılığını 90 dakika boyunca üzerinden atamayan bordo mavili oyuncular,ikinci yarıda özellikle Alanzinho,Song,Colman,Cale,Umut ve Engin ile skoru değiştiremeyince biraz saç,baş yoldurtmadılar değil.
*
Ama yine de Trabzonspor, takım olma düşüncesinde, kim ne derse desin iyi yolda.
Geçtiğimiz bazı sezonlardaki on birleri düşününce,ruhlarını tesislerde bırakıp maça öyle gelen futbolcuları hatırladım.
Şimdi bu takıma ekip ruhu,arkadaşlık,mücadele birlikteliği,koruma ve korunma ve öz güven gelmiş.
Artık,Trabzonspor’a Ziraat Türkiye kupası yolunda, bu geceki Galatasaray-Antalyaspor karşılaşmasının sonucunu beklemek düşer.
Bu arada gecenin kötü notu olarak da,Bordo mavili iki grup taraftarın, geçtiğimiz haftalarda olduğu gibi yine, birbirleriyle tribünde kavgaları ise gerçekten yakışmadı.
Olmuyor beyler,bir an önce barışın.
Çünkü ;Kupa ve lig yolunda önce sizin bütünlüğünüze ihtiyaç var.
Hem de, Trabzonlu sanatçı Kaptan’ın kolbastı eşliğinde.
Stadyum kibrit kutusu olunca
Stadyum kibrit kutusu olunca
Stadyum kibrit kutusu gibi olunca,Rize"de 15 bin kişilik olan bu stadyum,Trabzon Avni Aker"in üstleri kapatılıp 25 bin kişilik olursa,işte toplu ses baskısı saha içerisini böyle boğar. Ama orada ille de olma