T bilisi çıkarması
Bir şehir bu kadar mı yeşil olurmuş, yeşil bir örtü altına saklanmış ya da gömülmüş T bilisi...
Bu şehir doğasına olduğu kadar eskisine de öylesine sahip çıkmış ki; korunan sokaklarda yürürken zamanda yolculuğa çıkmış hissine kapıldık. Yeni ile eskinin uyumu için gösterilen duyarlılığı örnek alınması için not edelim.
Tiflis’e (T bilisi’ye) ilk kez gelen benim gibiler için son model araçların gündüz trafiğindeki hareketliliği ile gece bir başka iklimde, başka bir hareketliliğin yaşanıyor olması, eğlence mekanlarının oluşturduğu sokakların dolup taşması şaşkınlık yaratıyor. Doğu Karadeniz’de turizm, Gürcistan’ın kardeş şehri Batum’u ve Tiflis’i kapsaması bu nedenle önemlidir.
Tiflis ve Batum çoktan bir turizm çekim merkezi diye de bir not daha düşelim.
Ulusal Müze
T bilisi müze zengini bir şehir. Ulusal Açıkhava Müzesi bunlardan biri. Trabzon’da Çamoba’da terk edilmiş askeri cephanelikte kurulması düşünülen botanik park için model oluşturabilir.
Gürcistan yemek kültürü içinde iki önemli ürün: Hınkal ve paçapuri. Yeşili bolca servis ediyorlar. Etli yemeklerde tek fark sosa verdikleri önem, marine edilmiş koyun ve sığır etinin tadına doyulmuyor.
Sarp kapının açıldığı dün gibi;
Daha dün 100 TL verip Gürcü para birimi Lari’ye dönüştürüldüğünde 200 Lari alınıyordu..
Şimdilerde 100 TL ancak 80 Lari ediyor. Belli ki kısa süreye çok şey sığdırmışlar.
Trabzon T bilisi sanat köprüsü
Trabzonlu kadın sanatçıların kurduğu ve bugüne kadar Türkiye’de 9 şehirde Dünya’da 5 ülkede örgütlenmeyi başarmış “Femin & Art“ ın 2. kere gerçekleştirdiği '' Sanat Bizi Birleştirir'' Gürcistan/ Tiflis sergisindeyiz.
Femin & Artlı kadın sanatçılar “Sanat Köprüsü” adını verdikleri karşılık gidip gelmelerdeki amacı; “İki ülkenin Kadın sanatçıları buluşuyor; barışa, insanlığa köprü oluyorlar” şeklinde tanımlıyorlar.
Sanat Birleştirir
Femin & Art’ın sergisi “Tiflis Şvarnadze Devlet Üniversitesinin – Güzel Sanatlar Fakültesinin” yüksek tavanlı, gün ışığıyla aydınlatılması önde tutulmuş sergi salonunda açıldı.
Açılışta konuşan “Tiflis Şvarnadze Devlet Üniversitesinin – Güzel Sanatlar Fakültesi Bölüm başkanı Profösör Levan Sibyadze, “Yunus Emre Kültür Sanat Vakfı Tiflis Bürosu” Müdürü Barış Demir, iki ülkenin biribirini anlaması, tanış olmasına sanatın büyük katkı vereceğine inandıklarını söylediler.
Derneğin Tiflis şubesi Başkanı profösör Lela Geleishvili Kardeşlik ilişkileri içinde oldukları Trabzon ile 1- 7 Temmuzda Trabzon’da buluşacaklarını belirterek, sanat köprüsünün kurulmasına katkıda bulunanlara, Üniversitenin tüm olanaklarını açmasına ve ilişkilere katkı veren Yunus Emre Kültür Sanat Vakfı Tiflis Bürosunun elemanlarına teşekkür etti.
Femin & Art Uluslararası Kadın Sanatçılar Derneği Genel başkanı Şükran Yargın Üst ise sanat köprüsü ile bağlanan iki ülkeye barış ve dostluk ve zenginlik diledi. Tiflis şubesinin çalışmalarından övgüyle söz ederek, verdikleri katkı için teşekkür etti.
Sergiye gösterilen yoğun ilgi Femin & Art üyeleri kadar, sergi için Trabzon’dan taa buralara kadar gelen ben dahil herkesi çok memnun etti.
Serginin açılmasına sponsorluk yapan “Yunus Emre Kültür Sanat Vakfı Tiflis Bürosu”ndan da söz edelim iki cümle:
Vakıf yurt dışında Türk eserlerine sahip çıkmaya çalışırken, Türk Dili kursları düzenliyor (300 kursiyerleri var), kültürümüzü de aktarıyor. Vakıf ayrıca Türkiye’den- Gürcistan’a gelecek çeşitli sanatsal aktivitelere de destek oluyor.
İlişkiler yakınlaştırıyor
Femin & Art’ın genel merkezi Trabzon’da, Tiflis şubesi ile çok yakın ve sağlam ilişkiler içinde. Şube başkanı Profösör Lela Geleishvili ile gelecekte şubeyi sırtlamaya hazırlanan Lia Shanitze genel başkanları Şükran Yargın Üst’ü ve Trabzonlu sanatçı dostlarını bir an yalnız bırakmadılar.
Tiflis sergisi Femin & Art’ın Trabzon, Tiflis ve Batum Şubelerinden ve Tiflis Şvarnadze Devlet Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim görevlilerinden 80 sanatçı 80 kadar eseri ile açıldı.
Ayrıca Rize Ebruli Derneği 12 sanatçısının Fotoğrafları sergide yer aldı. Sanatçıların kendi performanslarını ortaya koydukları atölye çalışmaları ile iki ülke sanatçıları ilişkilerini pekiştirdiler.
Orhan F. Gümrükçüoğlu’nun dediği gibi “Bu Femin &Art’ı nasıl ödüllendirelim?”