Trabzonspor’un bu akşam nesi vardı? diye sordum kendime…
Özellikle ikinci yarıda 1-0’ın verdiği rehavet mi soktu, tribünde çıplak gözle izleyen yaklaşık yüzelli kişiyi ve ekran başındaki milyonlarca bordo mavili taraftarı strese?
Yoksa acelesi mi yoktu, bu galibiyetin!
Bu hafta sonu bay geçireceği ligde, haftayı 3 puanla ve moralle kapatmalıydı ev sahibi, bunu başardı aslında.
Futbol acımasızdır. Bunu oyunun son dakikalarında gördük. Göztepe direkten döndü sanki.
Bazı böyle akşamlar suç ve cezayla süslenir ev sahibi takım, en azından bu olmadı. Bu kadar pozisyon harcayan bordo mavili takımdan, acısını az kalsın çıkaracaktı futbol!
Bu yüzden yakaladın mı atacaksın Djaniny, Ekuban… Yakaladın mı atacaksın, Nwakaeme, Ömür.
Futbolun kaderidir o demode slogan’’Atamayana atarlar.’’ İşte bunun gerçeğiyle yüzleşmek istemiyorsan bir daha ki sefere, işin ciddiyetini, ehemmiyetini sahanda göstereceksin. Gösteremezsen gösterirler!
*****
Konuk Göztepe karşısındaki Trabzon gerçeğinin, özeti de budur aslında!
Abdullah Avcı, bu takımı zirveye götürecekse ‘’Yakaladığınızı böyle cömertçe harcarsanız hepimizi harcarlar.’’ diyecek formayı giyenlere! Bir yenilgiyle eleştirilerin artmasını şikayet eden varsa, bu fırsatı vermeyecek o pusuda bekleyenlere!
‘’Duvarlar gölgeleri bekler, liderler peşinden gelenleri.’’ Duvar mı olacaksın? Gölge mi? Bugünlerde karar vereceksin.
Ama şu bir gerçek; sezon başındaki "sahada gezer" fotoğrafından kurtuldu bordo mavililer ve zirveye çıkış apoletini takmak istiyorsa, yakaladığının hakkını verecektir, vermelidir.
Hazırlık paslarını bu akşam iyi yapan taraftı Trabzon ekibi. İlk yarıda bir ara tam 20 pas yapıldı hatasız, en son ortalanan topa Djaniny’in vurduğu kafa gol olsaydı, gecenin flaşı olurdu belki!
Karşılaşma boyunca altı yüz civarında pas yapıp, fırtınayı atlatan Doğu Karadeniz’in takımı, bundan böyle zor mağlubiyetler yaşar gibi. Fazlasına gerek yok. Yeni iki-üç transferin katılımıyla kendini yenileyecektir. Medıcal Park Stadyumu’nun uşakları!
Djaniny’nin vurduğu top direkten dönünce, altın bulmuş gibi oldu Ekuban. Gecenin tek golünü yazdı skorborda.
Kalabalık futbolcu transfer etmek, şampiyonluk için gerekçe değildir. Gücünü sahada ve dışarıda göstermeyi öğrenmedikçe, Trabzonspor’u zor günler bekler. Beklemek istemiyorsa eğer, gelecek maçlardaki son topa vurma ciddiyetsizliğini ortadan kaldırmak için, önce yanlışların perdesini örtmek gerekiyor.
Çünkü hayallerin tahtına oturmak, önce inanmaktan geçer.
*****
İkinci 45 dakika da gereksiz yerlerde topa basmaya devam eden Nijeryalı Nwakaeme’nin, önce direğe sonra dışarıya giden topun arkasından bakması, bir annenin askere giden evladın arkasından bakması gibiydi. Tıpkı Ekuban’ın, karşı karşıya kaldığı rakip kaleci İrfan Can ile topu ona nişanlayıp kaçırdığı yüzde yüz gol pozisyonunda olduğu gibi.
Oyunda dönem dönem hazırlık pas sayısını çoğaltmaya başladığını gördüğümüz Avcı’nın talebelerinin, bu haftayı üç puanla kapatıp, bu hafta sonu değil, bir daha ki hafta sonu Antalya deplasmanına dinlenmiş vücut ve özgüvenle gitmesi, bu gecenin ödülü olacaktır.
Kazanınca her şeyin üzerinin örtüldüğü Türk futbol takımlarının, artık bu sahneleri tekrarlamaması gerekiyor. Asıl kazanınca eksiğini bulup haftaya kadar tamamlaması, futbolun saha içindeki imece ruhuna saygı göstermektir aslında.
Bu bahardan kalma bir günün, akşam üstü oynanan karşılaşmasının, özellikle son 10 dakikalık bölümünde korkularına saklananlar, az kalsın bunun bedelini de ödeyebilirdi. Göztepe’nin Halil, Napoleoni, Murat, Nwobodo gibi isimlerle getirdiği ataklar, son net vuruşunu bulamayınca, stadyumun üstüne çöken karanlıkla kayboldu.
Bordo mavililerde, oyunun üçte birlik son bölümünde sahaya sürülenler; Flavio, Kamil Ahmet, Pereira ve Afobe, skoru korumak için uğraştı dersem "futbol galibiyetle zenginleşir ganimetle değil." başlığı çıkar sanki ortaya.
*****
Bu akşama bendeniz, kazanılan bir Hossein imzası atarken, Genç Hüseyin’i de dışlamadan unutmamak gerekir diye düşünüyorum. futbolcularına yılbaşı hediyesini şimdi 4 günlük izin ile veren Avcı, maç sonrası ‘Galip geleceğimizi biliyordum’ demesi, takımında özgüvenin ve taşların, yerine oturmaya başladığının işareti olsa gerek.
İlk yarı maçlarının bitimine, ikisi deplasmanda üç tane 90 dakikası kalan ev sahibin de, zirve grubunda olmak için karar çıkmışsa, transfer fısıltılarını eksik etmeyecektir tanıdık rüzgarlar!