Trabzon Almanya'nin Bavyera'sı olabilir mi?
Maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırmanın çok temel öğesi, "girişimci insan kaynağı "dır. Her iş sahibi de girişimci değildir.
Bavyera'nın madeni yoktur, ormanı yoktur ama Alman ekonomisine can veren başta Mercedes olmak üzere pek çok işletmenin doğduğu yerdir.
Peki niye böyledir?
Maddi ve kültürel zenginlik üretecek kalite ve kapasitede insan kaynağı vardır da ondan.
Gücün kaynağı nitelikli insan
Japonya da öyle değil mi? Bir ada devleti olan Japonya hammadde kaynaklarına da pazarlara da çok uzaktır...
Ya İsrail? Ayni çölde yaşayan Arapların petrole dayalı zenginliğini saymazsak yerlerde sürünen bir ekonomiye karşılık, insansız uzay aracı üreten İsrail...
Bu güç nerden geliyor dersiniz?
Elbette İsrail diyasporasını (dışarda yaşayan İsraillileri) göz ardı etmeden söylemeliyiz ki: İsrail'in gücü de nitelikli insan kaynağı ile ARGE ve İNOVASYON'dan gelmektedir.
Almanya'nın onaltı eyaletinden biri olan Bavyera için derlerki; Almanya'nın kurucu ve koruyucu gücüdür.
Bavyera'nin nitelikli insan kaynağı içinde "Bavyeralı Girişimciler"in belirleyici yeri ise çok özeldir, ayrı bir önemdedir.
Girişimci insan kaynağı üzerine konuşmak bu sıra Trabzon'da da çok yaygınlaşnaya başladı
İŞKUR ile KOSGEB'in desteklediği kurslarda üçyüz Trabzonlıya girişimcilik eğitimi verildi.
Girişimcilik kurslarına katılanlara onbeş TL. günlük harçlık verilince kurslara itibar arttı. Yoldan geçen işsiz, kursu duyan herkes İŞKUR'a kaydolup 60+ 12 saatlik kursa gitmeye hak kazandı.
Kursu bitiren Girişimci adaylar KOSGEB'e bir "iş planı" sunmaları karşılığında 27 binlira hibe alabiliyor olmaları bir yana;
Birinci yıldan sonra 70bin TL "0" faizli kredi de kullanabilecek olmaları girişimcilik cazibesini artırıyor olması lazım gelmez mi....
I ıh... Trabzon'da bu kusları bitirmiş üçyüz kişiden bugüne kadar kaç kişi iş kurdu dersiniz?
"0" kişi.
Buna bir itirazım var.
İŞKUR'a kayıtlı işsizlerin (!) iş kurmasını bekleyerek Bavyera gibi bir Trabzon ekonomisi yaratamayız, bana çok doğru bir yaklaşım gibi gelmiyor.
Benim de çok önemsediğim bir tanıma bakalım.
Girişimci Kimdir?
Maddi ve kültürel zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştırmanın çok temel öğesi, "girişimci insan kaynağı "dır. Her iş sahibi de girişimci değildir. Bir insana "girişimci" denebilmesi için en azından aşağıda sıralanan özelliklere sahip olması gerekir:
Birincisi, Girişimcilik; herkesin gördüğü ve bildiğinden farklı olanı algılayan "öngörme ve önlem alma disiplinidir".
İkincisi, Girişimciler, doğru verileri doğru enformasyona, enformasyonu sorun çözen ve yarar üreten bilgiye… Bilgiyi, birikimle beslenmiş sezgiyle destekleyerek genel eğilimlerle ayrıntı arasında denge kurabilen "anlama derinliğine" taşıyabilme yeteneğine sahiptirler.
Üçüncü nitelik, Girişimcilerin; zenginlik üretiminin temel kaynağı olan iyi fikirleri "projelere dönüştürebilme" yeteneği olmalıdır.
Dördüncüsü, Girişimcilerde; varlık nedeni olan ideale ve yaratılmak istenen sonuca tutkuyla bağlılığı besleyen "maddi ve kültürel zenginlik üretiminde yenilik yaratma" yeteneği olmalıdır.
Beşincisi,Girişimcilik; yeni zenginlikler üreten "kaynak yaratma" ve elimizin menzilindeki "mevcut kaynakların zenginlik yaratma potansiyelini" artırma" işidir.
Altıncısı, Girişimcilik; "doğru yapıları, doğru işlevleri, geliştirici ve ilerletici kültür" yaratma sürecidir .
Yedincisi ise Girişimcilik; kendini "sürekli yeniden üreterek" ,sürdürülebilirliği güvene alma işidir.
Sonuç yerine;
Trabzon'dagirişimcilik kursları bu 7 özelliğe odaklanarak değerlendirilirdiğinde "Girişimci İnsan" yetiştirildiğini söylemek zordur. İhtiyacımızın çok fazla olduğunu söylemek ise gereklidir.Bütün dünyada da girişimcilere giderek daha fazla gereksinim duyulduğu da bilinen bir gerçektir. Bu nitelikli insan kaynağını Trabzon'da yaratmak için KTÜ'nün konuyu sahiplenmesi, akademik kadrolarda farkındalık yaratılması ve KTÜ'de "Girişimciliğin" saygın bir konuma getirilmesi kaçınılmazdır.