Korona virüs salgını tüm dünyada ekonomik ve toplumsal dönüşümler yaratırken ülkemizde de insanlarımız haklı olarak işsizlikten endişe ediyor.
Vatandaş panik içinde.
Bu sürecin 3-4 ay daha devam edeceğini hesap edersek işten çıkarılma, iş bulamama ve ücretsiz izne çıkarılma endişelerinin de arttığını görüyoruz
Ekonomik durgunluk noktasındaki belirsizliğe karşı hem devletimize hem de özel sektöre büyük işi düşüyor.
Hayat inanın durdu.
İşte Trabzon..
Sokaklar boş.
Cıvıl-cıvıl olan şehir derin bir sessizliğe büründü.
Her zaman her şart altında devletinin yanında duruş sergilemiş Trabzon esnafı da bu zor dönemde üzerine düşeni yaparak kepenklerini kapattı.
Üstelik bazıları “ işyerlerinin kapatma zorunluluğu” olmamasına rağmen kendi rızaları ile “evde kalın” çağrısına kulak verdiler.
Bu özveri elbet son derece önemli.
Fakat ekmek tekneleri kapanan insanların ne yiyip-ne içeceğini de hesap etmek gerek.
Özellikle de küçük esnaf.
Borç var, kira var, sigorta var, elektrik var, su var..
Allah hepsinin yardımcısı olsun.
Trabzon esnafının elbet bu süreç sonrası telafisini karşılama noktasında devletten beklentileri olacaktır.
Bu taleplere kulak vermek gerek.
Şunu da unutmam gerek.
Esnafın çok değerli çok kıymetli başkanı var.
TESOB Başkanı Metin Kara esnafın hakkını ne yer ne yedirir.
Mutlak suretle onun da bu konularda gayreti ve çabası vardır.
Hep beraber bu süreci atlatacağız.
Kurallara uyan önce kendisinin-ailesinin ve halkın sağlığını hesap ederek bu zor dönemde her türlü fedakarlığı yapan lokantasından-berberine dolmuşçusundan-bakkalına kadar bütün esnaf teşkilatımızı yürekten kutluyorum
**
HERKES AKLINI BAŞINA ALMALI
Şimdi buradan ne yazsak-ne söylesek boş.
İşte dünyanın hali ortada.
Koca bir gezegen küçük bir virüs karşısında diz çökmüş durumda
Korona can almaya devam ediyor.
Bu süreç ne zamana kadar sürer bilemiyoruz.
Daha ne kadar ölüm vakaları yaşanır ne kadar hastalık yayılır onu da bilemiyoruz.
Aşı gelişir mi derman bulunur mu bu soruya da cevap veremiyoruz.
Dünya bir bilinmezlik ve panik içinde.
Sorular cevapsız.
Umutsuz-karamsar bir tablo çizme niyetinde değilim.
Ama ortada bir gerçek var.
Eğer işin farkına varamaz ve ciddi önlemler alamazsak vah halimize.
Çin’i örnek alırken İtalya’dan da ibret almak zorundayız.
Çin bu virüsü nasıl yendi İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri nasıl yenildi.
Devletimiz üzerine düşeni yapıyor tedbirlerini alıyor.
Peki biz vatandaş olarak ne yapıyoruz.
Ne yaptığımız ortada..
Sokaklarda düğün, otogarlarda asker uğurlaması, parklarda mangal, deni z kenarında balık tutma keyfi..
Yaşlılar inadına dışarıda..
Sanki hiçbir şey yokmuş gibi hayat akıyor.
Bu kadar sorumsuzluk bu kadar vicdansızlık olur mu Allah aşkına.
Bizlerin hataları ve vurdumduymazlığı virüsü 81 ile kadar yaydı.
Şimdi gel de işin içinde çık..
**
BASINA SAHİP ÇIKALIM
Korona virüsün zora sokmadığı sıkıntıyı yaratmadığı sektör yok gibi.
Herkesi üzerine düşen zorunlu ve sorunlu nasibi alıyor
Yapacak bir şey yok.
Bu dönemi böyle atlatacağız.
Elbet güzel günler görecek herşey yoluna girecek inşallah
Değerli okurlarım basın sektörü de zor süreçten geçiyor.
Özellikle yazılı basında gazete ve dergilerde sıkıntı büyük.
İnternet haberciliği hız kesmiyor.
Herkes evindeyken çalışmak zorunda kalan basın emekçilerini unutmayalım.
Basın bu dönemi ayakta kalarak atlatmalı.
Özellikle de yerel basın adeta can çekişiyor.
Önceki gün Oktay Kaplan abimizle Trabzon’daki yerel gazeteleri ziyaret ederek kendimizce onlara tatlı ikram edip
moral vermek istedik.
Hepsi özveri ile görevlerinin işlerinin başındalar
Aboneler iptal ediyor, satışlar düşüyor ,bayiler gazete ve dergi satmak istemiyor.
Reklam yok, girdi yok, kazanç yok..
Maliyet katlanıyor, geri dönüş olmuyor, çalışanlar işsiz kalıyor.
Zarar ettikçe durum daha da kötüleşiyor
Gelin bizlerde ülke genelinde inadına gazete-dergi ve kitap alarak desteğimizi verelim basın emekçilerine, yazarlarımıza, aydınlarımıza omuz verelim.