Trabzon’da verimlilik

  “Verimlilik Haftası”nın ardından...   Verimlilik rekabettir   Rekabet fark edilmektir.   Fark edilmek için faydalı model, patent, ARGE ve inovasyon yapmak gereklidir.   Rekabetin temeli kalite;   Kalitenin temeli kişisel ya da işletmemizin sürekli gel

 

“Verimlilik Haftası”nın ardından...

 

Verimlilik rekabettir

 

Rekabet fark edilmektir.

 

Fark edilmek için faydalı model, patent, ARGE ve inovasyon yapmak gereklidir.

 

Rekabetin temeli kalite;

 

Kalitenin temeli kişisel ya da işletmemizin sürekli gelişmesine yapılan yatırımlardır.

 

Kişisel gelişim için; zaman ve kaynak ayırmak gereklidir; bu zaman kaynak ayırmak süreci

 

ise “Beşikten mezara” kadar sürdürülmelidir.

 

Bizim kuşak Trabzon’da gecelik “kitap kiralama” döneminden geçerek geldi bugünlere.

 

Bizden önceki kuşak sokak lambaları altında ders çalıştılar, kitap okudular.

 

Otuzumuza kadar üçyüz kitap okumamışsak;

 

Posterini gördüğümüz bir sergi salonuna,

 

İki basamak çıkıp girmiyorsak,

 

Çağrısını aldığımız ve bedava olan konferansa halen zaman bulup, yaratıp gidemiyor ya da gitmiyorsak,

 

Panel ve sempozyum gibi aktiviteler yerine;

 

Lay lay lom(u) yeğliyorsak;

 

Bu durum rekabette olmadığımızın resmidir.

 

Rekabette yeri olmamak demek, önce kişisel, sonra işletmeler düzeyinde, ardından da ülke olarak geri kalmak demektir.

 

Verimlilik Haftasının açılışında KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kongre merkezinde verilen konferansta, salonda yine üç beş kişi idik.

 

(1800’lü yıllarda İngiltere’de tüm konferanslar ücretliydi. Ücret yaklaşık 35 penny idi.)

 

Yukarıdaki örnek İngiliz ekonomisinin ve biliminin nasıl bir anlayıştan beslendiğini çok güzel anlatıyor.

 

Bu anlayışı Trabzon’da da yerleştirmemiz kaçınılmazdır.

 

KTÜ’nün ikinci öğretimi bile böyle bir salonu on kere doldurmaya yeter…

 

Belki de sadece bu nedenle Trabzon’da; bin beşyüz dolar olan fert başına geliri onbeş bin dolara nasıl ulaştıracağımızın halen bir yol haritası yok.

 

Bunun için yapacaklarımızı hayal bile edemiyoruz.

 

Trabzon faydalı model, patent, ARGE ve inovasyon fakiri.

 

Her şey hayalle başlar.

 

Fizikçi Faraday 13 yaşına kadar bir ciltçi çırağı iken, İngiltere Kraliyet Bilimler Akademisine Başkan olmuştur.

 

Acaba gerçek rekabet yerine siyasal destek mi çok öne çıktı?

 

Çalışmaya, gelişmeye gerek kalmadı mı?

 

Trabzon’da sanayi, tarım ve turizm sektörlerimiz verimsiz.

 

Sanayi, tarım, turizm ve “Trabzon Ekonomisini Etkileyen” aklınıza gelebilecek her sektörde, rekabette öne geçmenin biricik yolu;

 

Faydalı model, patent, ARGE ve inovasyon çalışmalarında ki fakirlikten kurtulmamız elzemdir.

 

Yoksa sonuç GÖÇ’tür.

 

Bu nedenle Trabzon’da GÖÇ başta olmak üzere işsizlik sorununu sürdürülebilirlik; verimlilik (rekabet edebilirlik) ekseninde yeni yaklaşımlarla çözmek zorundayız.

 

O kadar çok şeyi ıskalıyoruz ki; eğitimde “yedi yaşın geç” olduğunu yeni yeni anlamaya başladık.

 

KTÜ Konservatuarı hangi baharda açılacak

 

Geçen hafta Elazığ Üniversitesi Konservatuarının basından izlediğimiz konser haberleri hepimizi etkiledi.

 

Elazığ Üniversitesi Konservatuarının haberleri ile KTÜ konservatuarımızı anımsadık.

 

“On kadar öğretim elemanı olan KTÜ Konservatuarının açılışı hangi bahara kaldı?” diye dertlendik.

 

KTÜ’de Konservatuar çok az ilgi görüyor.

 

Yedi- sekiz yıldır açılışını yapamadık.

 

İçlerinde yerli yabancı çok değerli on kadar Öğretim Üyesi, Elemanı maaşlarını alıp, bekliyorlar.

 

Konservatuarımızın 2010- 2011 öğretim yılına öğrenci alması için hem KTÜ Rektörü Hocamızın hem de YÖK’ün ilgisi bekleniyor.

 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri