Saygıdeğer Haber61.net dostları.
Ulusal basında Trabzonspor yazıları kaleme alan bordo mavili bir yürek olarak, bundan böyle sizlerle de birlikte olacağız. Haber61.net'te yazma şansını bizlere veren Sayın Murat İskender, Sayın Tanju Akıncıoğlu ve Sayın Orhan Çavuşoğlu'na teşekkür ederek başlayalım.
Süper Lig'de galibiyet serisini üçe çıkaran Trabzonspor'da, sonuç güzel olsa da oyundan kimse memnun değil. Geride kalan ondan fazla resmi müsabaka, takım olabilme adına yeterli olmamış. Şenol Hoca'nın Şampiyonlar Ligi ve Süper Lig atmosferleri için farklı oyuncu tercihlerini biliyoruz. Saha içerisinde de farklı dizilimler ve oyun formatı gerekliliği göze çarpıyor.
İnter ve Lille maçlarında farklı oynayabilirsiniz. Ama kendi sahanızda Ankaragücü karşısında bekleyen takım Trabzonspor olmamalı.
Ne yazık ki, Başkent ekibinin Trabzonspor'a göre düzen alması gerekirken tam tersi oldu. Avni Aker'de kapanan rakiplere karşı yıllardır sıkıntı yaşanıyor. Bu ilk değil. Bordo mavili forma, oyunu kabul eden anlayış yerine kabul ettiren felsefede olmalı. Sakatlıklar ve hafta içerisindeki Moskova deplasmanı buna mazeret olmamalı.
***
Celustka'nin savunmanın solunda forma bulması, Cech (milli maç yorgunu), Piotr Brozek (sakatlıktan yeni çıkmış )ve Ferhat Öztorun tercihlerinin yeniden sorgulanması gerekliliğini akla getiriyor.
Futbol aslında basit bir oyun. Basiti zor yaparsanız kazanmakta zorlanırsınız. Trabzonspor'un bloklar arasında mesafe çok uzun. Ziya Doğan'ın puan adına yaptığı takım çalışmasını bordo mavililer yapmakta zorlanıyor. Kısacası Trabzonspor henüz takım değil. Peki, onun üzerinde resmi maç oynayan bu ekip, ne zaman takım olacak? Volkan Şen'in fizik ve mental olarak nasıl bu kadar yetersiz kaldığına şaşırmamak elde değil.
Mevcut oyuncu kadrosu ile oyun şekli Burak Yılmaz üzerine
şekilleniyor. Başka da alternatif yok görünüyor. En uçtaki Pawell
(yada başka bir isim) tercihinin, Burak YILMAZ' rakip savunmanın direk hedefi olmaması için doğru olduğunu düşünenlerdenim. Özellikle kapalı ve çıkmayan savunmalar karşısında patlama yeteneği yüksek Burak Yılmaz'ın öndeki oyuncunun (Geçen yıllardaki Umut'un) boşalttığı alanlarda daha etkili olduğu bir gerçek.
Ama ne yaptı Burak. Kolaycılığa kaçtı, Pawell Brozek'i kenarlara ya da orta sahaya gönderip kendisini en uçta bıraktı. Bu anlayış, hem Burak'a hem de Trabzonspor'a zarar veriyor. Rakip stoperlerin ilk hedefi Burak Yılmaz olmamalı.
***
Sonuçta kazanılan 3 puan kötü oyundan sonra cebe konan kazanç olarak görülebilir. Ama Trabzonspor'u zor günler bekliyor. Moskova deplasmanı sonrasında Bursa, Antalya sınavları var. Şenol Güneş ve ekibi farklı oyun formasyonlarına yönelmeli. Oyun içerisinde b,c,d planları olmalı.
***
Gelelim Moskova sınavına. Buradan alınacak 1 puan bile büyük avantaj.
Çünkü rakibi 2 puanda bırakarak, aradaki farkı üçe çıkaracaksın.
Galibiyet ise bir üst turun kapısını açar. Ankaragücü karşısında dinlendirilen Glowacki, Cech ve Halil Altıntop'un forma giymeleri bekleniyor. Serkan'ın sağ önde görev alacağını düşünürsek, direnç noktasında üst seviyede bir orta saha kurgusu izleyebiliriz. Sabırlı, kontrollü ve oyunun her dakikasında konsantrasyonu üst noktada tutan Trabzonspor'un Moskova deplasmanından istediğini alarak döneceğini düşünüyorum. Yeter ki Ankaragücü sınavındaki şaşkınlık olmasın.
***
Avni Aker'e forma ile gelin.
Hepimizin bir mesleği var. Öğrenci, esnaf, bürokrat, vb...
Trabzonspor ise ortak sevda. Lütfen maçlara gelirken ortak sevdamızın sembolü olan bordo mavili forma ile stadyuma gelelim. Takım elbiseleri ve diğer kıyafetleri gün boyunca üzerimizde taşımamız yeterli olmalı.
Yakınınızın düğününe giderken takım elbise giyebilirsiniz. Fakat Trabzonspor'un düğününe gelirken mutlaka ama mutlaka forma ile gelin.
Tabii ki lisanslı ürün olmak şartı ile.
Sağlıklı ve yeni kalın...