Trabzonlu kadınlar da geleneksel rollerinin dışına çıkmaya başladılar. Çocuk da, kariyer de, kendi işlerinin patronu olma istekleri de giderek güçleniyor.
Dünya değişiyor, onlar da bu değişime ayak uyduruyorlar. Artık daha çok Trabzonlu kadın çalışma hayatına katılıyor.
Ellerinin hamuru ile erkek egemen çalışma hayatında artık daha fazla yer almak istiyorlar..
Trabzonlu 130 Kadın
Olgunlaşma Enstitüsü bir AB Projesi kapsamında 130 Trabzonlu Kadını iki aşamalı eğitimden geçirdi. Projeye katılan Bayanlar birinci aşamada dokuz meslek dalında “yerel el sanatlarının tasarlanması ve üretilmesi” eğitiminden, ikinci aşamada ise başarılı görülen 30 Kadın 15 günlük “girişimcilik” eğitiminden geçirildi.
“Türkiye’de Kadın girişimcilerin başarı öykülerini yerinde görmek” için bu 30 Trabzonlu Kadın 3 günlük bir teknik geziye götürüldü. Otobüsle yapılan bu geziye ben de katıldım.
İl durak Kastamonu
Sabah kahvaltısı için Osmanlı döneminde –tımarlı sipahi- yetiştirmek üzere İzbeli Ailesine verilen 800 dönümlük İzbeli çiftliğindeyiz. İzbeli Ailesinin turizme açtığı çiftlik evinde standart kahvaltının yanında, hamur işleri, haydari ve 15 çeşit marmelat servis edildi.
Yumurta ve süt dahil sunulan ürünlerin tamamı kendi üretimleri.
Organik tarım sertifikalarının olması kahvaltı keyfimizi farklı kılıyor. Yerel reçeller, marmelâtlar, köy yumurtası, süt ve peynir çeşitleri ve tarihi dekor ile bütünleşen odalara kurulmuş masalarda yaptığımız kahvaltıdan gerçekten başka bir tat aldık.
Bayan İzbeli’yi yol boyunca, her açıdan tartıştık, övgüye değer bulduk.
İkinci durak 135 haneli Yörük Köyü.
Yörük Kadınların tezgahları kapı önlerinde. Giyimleri ve kurdukları diyaloglar başka bir zaman dilimine tarihsel bir yolculuk yapmamızı sağladı. El sanatlarından, yerel otlar ve meyvelerden oluşan ürünleri satıyorlardı… nasıl da ilgimizi çekti bu görsellik.
Büyük bir keyifle gezdiğimiz bu Yörük Köyünün mimarisi; evler, sokaklar, çamaşırhane ve hamamı ile tam bir açık hava müzesi. Kadın girişimcileri ile Yörük Köyü tersine göç yaşamaya başlamış..
Uzungöl’de in cin top oynuyordu
Geçen hafta Trabzon’dan bir prenses sessiz sedasız geldi geçti. Havaalanında VİP’den çıkıp Uzungöl’e ulaşması akşam saatlerini buldu. Ertesi sabah, bir haftalığına geldiği Uzungöl’den hayal kırıklığına uğradığını belirterek ayrıldı. Ne açık bir dükkan, ne de bir aktivite var(mış).
Beypazarı ve Safranbolu
Üçüncü durak Beypazarı ve Safranbolu; her iki yörenin Kadınları girişimcilik alanındaki atılımları da hayranlık uyandırdı. Aslında sezon çoktan bitmişti. Ama gördüklerimiz… Sezon dışı buysa sezon içi; buraları çoktaan turizm destinasyon (varış) noktası olmuş, diyebiliriz.
Trabzon’da şeker var, un var ama helva yapamıyoruz
Gezimize konu olan Kadın Girişimciği, yerel ürün ya da el sanatları ile yaratılan atmosfer ile oluşturulan görüntü bu ilginin nedenlerini anlamamıza yetiyor. İşletmeler micro ama çok iyi örnekleri oluşturdu. Kadın Girişimciliğinin Trabzon’da da geliştirilmesi, yarışmacı bir kültürün oluşturulması, sürekli yenilikçiliğin ele alınabilmesi ancak bir inkübatör (kuluçkahanede) başarılabilir.
AB Hibelerinde Kadınlara “pozitif ayrımcılık” var
“Tarım ve Kırsal Kalkınma Destekleme Hibe Programı –TKDK-” bile kadın başvuru sahiplerine 20 puan kafadan yazarak pozitif ayrımcılık yapıyor.
TKDK Hibe Programı 26 yerel ürün başta olmak üzere turizm, lokanta ve pastane sektöründe girişimcilere hibe vermek istiyor
TKDK’nın müdürü Muhammet Bozali Akçaabatlı. Trabzonlu kadın girişimcileri Ayasofya’daki merkezlerine davet ediyor. Hibe programından yararlanmak isteyenlere 50 kadar uzmanın her türlü desteği vermek için hazır olduğunu, söylüyor.
O’nun bir derdi var; hibe programından Trabzonlu Kadınların daha fazla yararlanmasına katkıda bulunmak istiyor.
Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü çabası, darısı diğer okulların başına
Olgunlaşma Enstitüsü müdürü Nurgül Karagöz başta olmak üzere, okulda Kadın girişimciliğinin geliştirilmesi için yepyeni bir atak hazırlık var. Resterasyonu yeni biten tarihi İskenderpaşa ilkokulunu Kadın Girişimcilik Merkezi haline getirmek istiyorlar.
Nice otuz Kadının Trabzon ekonomisine katkı vereceği bu merkezin şimdiden Trabzon’a hayırlı olmasını dilerim. Enstitüsünün Proje ekibini tebrik ederim.
Son söz yerine; Dünya değişiyor. Trabzonlu kadınlar da bu değişimin farkında ve kendilerine biçilen geleneksel rolde önemli değişiklikler yapmaya hazırlanıyorlar. Bunda hiç kuşkum yok.
NOT: TKDK Hibe Programı; Turizm Sektörü başta olmak üzere yerel ürünler için 250 000- 400 000€ arasında hibe verecek. Son müracaat tarihi 10 Ocak 2012
Bayramınızı Tebrik Eder, sağlık ve esenlikler dilerim.