Geçen hafta Trabzon’daydım. Bir hafta kaldım ve iki önemli maç seyrettim, dostlarımla zaman geçirdim. Kentin kendimce nabzını tuttum.
Önce izlenimlerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Her halde Trabzon, son yılların en sıcak ve en nemli günlerini yaşıyor. İnsanların yaşam enerjisi azalmış gibiydi. Tabi bu hava şartlarında her iki maçta görev yapan sporcuları tebrik etmek istiyorum. Ayrıca Trabzon’da büyük bir turist kalabalığı vardı. Kent esnafı şoföründen otelcisine kadar çok memnundular. Trabzon sokakları gecenin ilerleyen saatlerine kadar cıvıl cıvıldı. 40 yıldır konakladığım otel bile bana yer vermedi! Her ne kadar, “Ben sizin 40 yıllık müşterinizim. Turistler gelip geçici” desem de doların önüne geçemedim. O zaman anladım ki ülkeye dolar, dua ile değil turist ile geliyormuş!
Sonuçta dışarıda kalmadık! Bize Otel’inde konaklama imkânı sunan arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Demek ki memleketimde halen daha beni sevenler varmış!
Şehirdeki trafik karmaşası devam ediyor. Alınan her tedbir, Meydan civarında yeni bir kargaşa yaratıyor. Yerel ve ulusal yöneticiler pansuman tedbirlerle günü kurtarıyor. Bu arada kazanan kaldırımcılar ve yol müteahhitleri oluyor. Sonra yeniden yap- boz mantığı ile yine birileri kazanıyor ama kargaşa daha da çok artıyor. Bunun için Meydan ve çevresi için büyük bir master planı yapılmalı. Belki de bu şehri hiç tanımayan ve bu işi bilen kişileri Trabzon’a getirtip yeni bir plan yapılmalı. Şehre meydan dışında toplanılabilecek, yeni bir yaşam alanı yapılabilir. Liman, Trabzon kazalarına taşınıp, yeniden modernize edilebilir.
Trabzonspor’a gelince son on yıldır süregelen düzen devam ediyor. 40 futbolcu geliyor, 40 futbolcu gidiyor. Geçen yılkş şampiyon olan kadrodan kalan 8 futbolcu sakat, kulübede bile yoklar. Birde bakmışsınız maçtan bir gün önce transfer edilen futbolcu, bir gün sonra sahada. Para kazanmak için Ahmetcan’ı sattık. Onun yerine Trabzonspor’da oynasın gelişsin diye başka bir futbolcu aldık! Bizim alt yapıdan yetiştirip beğenmediklerimizi ne hikmetse Avrupalı beğendi iyi para verip aldı. Bizde başka ülkelerden gençleri kadromuza kattık, şimdi de gelişimleri ile uğraşacağız. Onları geliştireceğiz ama ilk on birde yine yaşlılar forma giyecek! Bu seneki kadro mühendisliği pek başarılı değil!
Bence taraftarımız da altyapımızdan yetişen sporcularımıza gerekli sabrı göstermiyor. En ufak hatalarında onları yuhalayarak aşağılıyor. Böylelikle kendi çocuklarımızın elimizden çıkmalarına zemin hazırlıyorlar. İki sene geçince Yusuf gibi futbolcuları geri almaya çalışıyoruz