Türkiye’nin ulusal haber ajanslarından bir tanesi bir veri yayınladı…
Yayınlanan veride en az ‘Traktör’ olan il Rize ve Trabzon olarak gözükmekte…
Rize’deki sayı 38 Trabzon’daki sayı ise 172 olarak belirlendi. Yüzeysel olarak bakıldığı zaman Trabzon ve Rize engebeli araziye sahip bu yüzden ‘Traktör’ kullanımına müsait değil. Bu kadar basit bir bakış yapmış olduğunuzda hiçbir sorun yokmuş gibi gözükmekte…
Bölgede ‘Traktör’ sayısının az olması demek tarım olmaması yâda yaşamsal olmazsa olmazın yok olması anlamı taşımakta.
‘Traktör’ azlığını tarıma bağlayarak kafalarda başka soru işareti oluşturmuş olabiliriz. ‘Traktör’e bağlı tarım yok diğer unsurlu tarımlar var düşüncesi de akıllardan geçebilir…
Doğu Karadeniz bölgesinin vazgeçilmez tarım ürünleri fındık ve çay olduğunu her halde dünyada bilmeyen ülke, kişi, kurum vs. yoktur…
Peki; hani tütün, ne oldu tütüne.
‘Traktör’ yok diye tütün bu topraklara kızdı bir daha yetişmeyeceğim kardeşim bu kentte ‘Traktör’ yok beni ‘Traktör’ ile hasat edin mi dedi…
Bir zamanlar dünyaya unvan salmış Akçaabat Tütününü insanlar bulmak için sıraya girerlermiş. Girerlermiş diyorum çünkü biz büyüklerimizden duyduk. O namı dünyayı tutmuş Tütün ile tanışamadığımızdan kalitesini ve hangi alanlarda nasıl kullanıldığı bilmiyoruz. Yani atalarımızdan kalan masal ve fıkralar yada sözler gibi tütünü de büyüklerimizden sadece dinliyoruz…
Şimdi bölgede geliri fazla olacağı söylenen kiviyi çiftçilik ile uğraşanlara söyleniyor…
Yaklaşık 10 yılın üzerinde kivi yetiştiriciliğine önem veriliyor teşvik ediliyor. Bu kadar uğraşılıyor… Fındıklıkları sökün çay tarlalarını kivi bağlarına dönüştürün…
Ya kivi de kızarsa ‘Traktör’ yok kardeşim derse…
Bir ürünü diğer ürüne değiştirmek için dünya pazarında ki yerini tespit etmek zorundasınız. Nasıl yani diyeceksiniz? Dünya pazarında fındık üreticisi olarak başı çeken ülke konumundayız siyah çayda ise durum daha ilerlemiş durumda ve bu ürünler sağlıktan gıdaya her alanda kullanılmakta…
Şimdi şurada fındık ne işe yarıyor kardeşim desek elli çeşit sayarız. Hem içinden hem kabuğundan yaralanıyoruz. Bu ürünün dünya deposu biziz…
Bir kral koltuğunu teslim ederken yerine gelecek olan kralın daha çok yarar sağlayacağına inanacağı kişiye koltuğunu teslim eder. Bu örnekleme dünya için geçerli Türkiye’de ise bu tam tersi istikametinde baş gösterir…
Fazla uzatmayalım konuya nereden girdik nereden çıktık…
Emin olun ki Avrupalı diye sürekli batı hayranlığı yapan bizler, onlarda ‘Traktör’ makam otosu olsaydı bizde de makam otosu olurdu ve en fazla olan bölge olurduk. Ama ne yazık ki ‘Traktör’ tarımda kullanılıyor. Fakat tarım ölmüş ağlayanı yok…