Trabzonspor uzun uğraşlar sonucu nihayet Teknik Direktörüne kavuştu.
Başından beri benim görüşüm yerlinin yerlisinden yana idi.
Ama eğer bu mümkün değilse, Alman veya Hollandalı Teknik adam alınmasını tercih ederdim.
Çünkü, bunlar bir ekolün mimarlarıdır.
Galatasaray efsanesinin arkasında da Alman ekolü vardır.
Fenerbahçe, bir sezonluk İspanyol macerasına son verip Daum"u alarak tekrar Alman ekolüne geçti.
Beşiktaş, İspanya ve Fransalı Teknik adamlardan kurtulduktan sonra şampiyonluğu yakaladı.
Trabzonspor da keşke ya yerlinin yerlisi, ya da bu ekolün Teknik direktörleriyle çalışabilseydi.
Şimdi Belçikalı bir Teknik adam alındı.
Bana göre daha önce ismi geçen diğer yabancı Teknik adamlara göre çok da kötü olmadı.
Belçikalılar da Almanlar ve Hollandalılar kadar olmasa da disiplinli ve sistemlidirler.
Türkiye"ye ve Türklere karşı uyumludurlar.
Fransız, İspanyol, İngiliz, İskoç gibi Teknik adamlarından daha iyidir gibi geliyor bana.
Neden mi?
Çünkü, yabancı bir teknik direktör için gittiği ülke ve kente uyum sağlaması başarının birinci ve en önemli etkenidir.
Bakıyorum da yeni Teknik Direktör Hugo Bross ismi taraftarlar ve bazı medya organlarını hiç mi hiç tatmin etmemiş.
Bir takım için kurtuluşu sadece Teknik Direktörde aramamak gerekiyor.
Teknik Direktör sistemin içerisinde bir parçadır.
Bir makinenin dişlisi gibi..
Eğer bu dişlilerden birinde yalama olursa, bu diğer dişlilere de sirayet eder ve makinede ciddi arızalar yaratır.
Bir Teknik direktörün başarısını veya başarısızlığını küme düşme ile şampiyonluk çizgisinde aramamak gerekir.
En iyi Teknik Direktör takımların hedeflerine göre elindeki kadroyu en uyumlu ve rantabl kullanandır.
Geçen sezon buna en iyi örnek Sivasspor"un hocası Bülent Uygun, Bursaspor"un hocası Ertuğrul Sağlam ve Beşiktaş"ın hocası Mustafa Denizli"dir.
Nice teknik direktörler vardır takımları şampiyon yaptığı gibi küme de düşürmüştür.
Onun için Teknik direktörün kariyerli olmasından çok, uyumlu, sistemli ve disiplinli olması önemlidir.
Elindeki malzemeyi en iyi kullanabilmelidir.
Eğer başarı kariyerli Tenlik Direktörle gelseydi, o kadar güçlü kadrolar kuran ve en kariyerli teknik direktörler getiren Fenerbahçe (Aragones) ve Beşiktaş (Del bosgue, Tıgana ve Scolari) şampiyonluklar kazanırdı.
Hugo Bross"e karşı olup, Ericson"u, Fernandez"i, Santini"yi Zacceroni gibi kariyerli hoca arzu edenler Aragones, Del Bosgeu, Tıgana, Scolari örneklerini unutmasınlar
Onun için Hugo Bross ismi kariyersiz diye kimse endişeye kapılmasın.
Bu saatten sonra O neden olmadı?, Bu neden gelmedi? Başkan böyle demişti? gibi söylemleri bırakıp, yeni hocaya destek verip güvenmeliyiz.
Metin Diyadin doğru seçim
Metin Diyadin"i Trabzonspor Paff takımından beri tanırım.
Daha sonra Gençlerbirliği ve Fenerbahçe"de üst seviyede futbol oynadı.
Fenerbahçe"de kaptanlığa kadar yükselme başarısını göstermiş öz be öz Trabzon çocuğu..
Teknik Direktörlük başarısını ilk olarak Gençlerbirliği Oftaş"ı Süper lige çıkararak gösterdi..
Ama bana göre asıl başarısı Eskişehirspor ve Rizespor takımlarındaki disiplini ve dik duruşu idi..
Eskişehir"de Sergen Yalçın"ı, Rizespor"da da Kürşat"ı disiplinsiz davranışları nedeniyle kadro dışı bırakmıştı.
Daha sonra yönetimlerin dayatması sonucu, Ya onlar ya ben diyerek istifa etmişti.
Her iki kulüp yönetimleri Diyadin"den sonra getirdikleri teknik direktörlerin önerisiyle bu futbolcuları uzaklaştırarak Metin Diyadin"i haklı çıkardı.
İşte o Metin Diyadin Trabzonspor"un yardımcı antrenörü oldu. Doğru seçim buna denir.
Hayırlı olsun.
cevatocak@hotmail.com