TS'un Gerçekleri

Yanlışlar tespit edilmeden, bilinmeden, gerçek asla öğrenilemez, dolayısıyla başarıyı yakalayamazsınız. Ancak, acı gerçekler bazen insanı üzer özellikle eleştirilere kulaklarını kapatanlar, gerçekleri görmezden gelenler öyle darbelere maruz kalırlar ki bir daha asla düzelemezler.

Sezon başından beri Trabzonspor’un yaptığı özellikle yabancı transferlerini yazdık çizdik, kısacası beğenmediğimizi söyledik. Buna rağmen bu güne kadar takıma zarar gelmesin diye de minimum şekilde sadece serzenişlerde bulunduk.

Trabzonspor takıma gönül verenlerin, destekleyenlerindir. Kısacası Başkan olsun , yönetici olsun, Teknik direktör olsun hiç kimsenin sahipli malı değildir bu takım. Hepimizin yani tüm Trabzonspor taraftarının bu takım üzerinde söz hakkı vardır ancak herkese yeteri kadar,

Trabzonspor’da yapılan transferler yeterlidir ya da değildir, gelinen bu aşamada buna bağlı kalmak doğru olmaz ancak, yoğun maç trafiğinde özellikle Tolga’nın hangi şartlarda görev yapmaya çalıştığını çıplak gözle görmedik mi? Ya Giray’ın son maçlarda ki hataları ve diğerleri, onların da maç sırasındaki hareketleri ve oyun kaliteleri her şeyi ortaya koyuyor, takımda bir yorgunluk , bıkkınlık ve beyin olarak doymuşluk bas bas bağırıyor, bu çığlığı tüm taraftar duyuyor ama bizim teknik kadro ne zaman duyacak diye de herkes bekliyor.

Bu güne kadar sakat olan kaleci Onur kaç haftadır yedek bekliyor, bildiğim kadarıyla sadece bir maç görev verilen ve bir gol atan Sercan diye bir sporcumuz ortalarda yok ve yedek kulübesinde de ne zamandır oynamayı bekleyen diğerleri, bende merak ediyorum doğrusu bu sporcular liglerin bitmesine dört hafta kaldı, ne zaman sahaya sürülecekler.
Birçok takım alt yapılarından gencecik sporcuları sahaya sürerken, Türkiye’nin futbolcu yetişen fabrikası olarak bilinen ve başında da önemli bir spor adamının yer aldığı Trabzonspor alt yapısı ne iş yapar anlamış değilim.

Başta belirttiğim gibi, Trabzonspor kimsenin malı değildir. Görevini en güzel ve doğru şekilde yapanlar bu kulüp ile yıllarca yaptıklarıyla anılırlar, efsane olurlar görevini yapmayanlar ise kısa sürede kaybolur giderler, umarım birileri bu yazıyı okurda kendilerine biraz daha çeki düzen verir.