Güzel memleketimin çok değerli, dürüst, delikanlısı çocukluk arkadaşım Stüdyo Fotofon’un sahibi Uğur Takaoğlu’nun yakın zamanda vefatını çok uzaklarda iken haber61 den öğrendim. Allahtan bol rahmet diliyorum eşi ve yavrularına sabırlar diliyorum.
Devrim önce kendi çocuklarını yer yok eder, Trabzon spor kulübünün mevcut yönetimi de maalesef koltuklarını kaybetme telaşı ve takımın içinde bulunduğu konum dolayısıyla ne yaptığını bilmez bir süreç içerisine girmişlerdir. Allah sonlarını hayırlı eylesin yolları açık olsun, kongre sonucunda gidebildikleri kadar uzağa gidip takımı rahat bıraksınlar bu yeter.
Yönetim; Kulübün ve Futbol takımının içinde bulunduğu durumu düşünüp yeni çözümler araması gerekirken, maalesef bu kulüpte yönetici olarak görev almış ve görevi sırasında kulübü maddi ve teknik anlamda iyi yerlere getirmiş dürüst saygın ve başarılı iş adamımız olan, yüreği Trabzon sevgisiyle dolu sayın Erol TUNA’nın açıklamaları yönetim kurulunu harekete geçirerek hiçbir araştırma ve değerlendirme yapma zahmetine girmeden kınanması kararı alınmıştır, bu yargısız infaz ancak Patagonya cumhuriyetinde olur sanıyorduk ama yanılmışız demek ki,
Erol TUNA ne demiş?
*Trabzonspor’un eski günlerine dönmesi için mutlaka öze dönmesi gerektiğini söyleyerek, Takımın yüzde 30’u yerel oyunculardan olmalı ve bu kulüp anayasasına bir şekilde yazılmalı
*Mayıs ayındaki kongreden çıkacak yeni yönetimin ilk işinin önce bölgesel sonra ulusal ve evrensel diyalogu sağlaması gerektiğini,
*Bu sezon maalesef küme düşme hattına kadar gelen takımımıza katkı için yeni yönetimde yer alacakların mutlaka öze dönmesi gerektiğini,
*“Bugün büyük bir KULÜP olmamızın en önemli etkenlerinden birinin de, altyapımızdan gelen oyuncuların ve Trabzonspor futbol kültürüyle yetiştirdiğimiz oyunculardandır (Selçuk, Burak gibi) . Bugün Trabzonspor süper ligde olmasa ligin anlamının olmayacağını,
*Yeni yönetimin ilk işi önce bütün kulüplerle diyaloğu sağlamalı hatta buna ezeli rakibimiz Fenerbahçe de dahil. Şikecilerle mücadelenin devam etmesi şartıyla,
*Trabzonspor’umuzun çevremizdeki komşu iller dahil herkesin gözünde kötü olduğu,
*Hani biz herkesin gönlündeki şampiyonduk. Bugün geldiğimiz noktada komşu illerimiz bile tribünlerden bize hakaretler yağdırıyorlar. İşte bunun için diyorum ki, önce bölgesel sonra ulusal daha sonrada evrensel diyalog. Bu bizim büyüklüğümüzü göstereceği,
*Şike yapan herkesin karşısında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Yargı zaten kararını verdi/verecek. Sportif rakiplerimizle sataşmalarımız bile kaliteli iken, şu an harp yapıyormuşuz gibi algıların oluşması neden? Kent dışına çıkan herkes bunu gözlemleyebiliyor.
*Zaferin 100 babası vardır, yenilgi ise öksüzdür’ ’sözünden hareketle; başarı ve başarısızlığın adresi olan yönetimin kelimelerin üzerinde oynamayıp Trabzonspor’umuzu hepimizin arzu ettiği yerlere getirmesi birinci önceliği olmalıdır.
Yukarıda yer alan açıklamalarda Trabzon sporumuzun aleyhine olabilecek bir davranış olduğunu sanmıyorum, aksine bu açıklama bir nevi mevcut yönetime yol gösterme kötü durumdan çıkmak için reçetedir. Tabi anlayana;
Var sayalım ki bu açıklamalar da Trabzon spor kulübünü kırıcı rencide edici söylemler var e o zaman Erol TUNA Zambiya da değil açarsın telefon önce sorarsın bu açıklamalar nedir size mi aittir dersin sonra yönetim de bir karar alır gerekeni yaparsın iş bu kadar basittir. Ama siz Erol TUNA seçimde aday olur düşüncesiyle korktunuz ve böyle bir açıklamayı da kendinize çıkar sağlamak amacıyla kullanıp, kamuoyu önünde sayın TUNA’yı ezebileceğinizi sandınız bence büyük hata yaptınız. Erol TUNA’yı değil Trabzon, Türkiye ve Ülke sınırları dışında bulunan çok sayıda vatandaşımız iyi tanır, onun kişilikli, çok saygın bir iş adamı ve iyi bir aile babası olduğunu da bilirler. Bu bakımdan Erol TUNA gibi Trabzon’umuzun saygın insanları hakkında on kez düşünüp bir kez konuşmalıyız, bu tür basit olaylarla değerlerimize zarar verip onları yok etmeye çalışırsak, kendi geleceğimizi de yok etmez miyiz.