Doğu Karadeniz Tehdit altında mı?
ÖZET
Macaristan’ın Ajka kentinde yaşanan kazada Karadeniz’i tehdit edebileceği ön görülen 700.000m3 zehirli kızıl çamur Karadeniz’e ulaşmadan önce Tuna Nehrinin aktığı yönde Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan ve Romanya topraklarında önemli miktarda tutulacaktır. Karadeniz’e girebilecek çok daha az miktardaki zehirli atık karadan yaklaşık 150km kadar açığa ulaşıp Karadeniz’in sığ ve derin kısımlarında çökelecektir. Öte yandan Karadeniz’in kirlenmesinden büyük ölçüde sorumlu olan Tuna Nehrinin kazadan önce bir yılda doğrudan Karadeniz’e boşalttığı bu tür atık ve ağır metal miktarı (yaklaşık 500.000 ton) dikkate alınırsa Alüminyum fabrikasındaki kazanın Karadeniz’deki mevcut yersel kirlenmeyi daha da artırabileceği, fakat Karadeniz’in bu günkü çevre koşullarını değiştiremeyeceğini söylemek mümkündür.
Sanayi atıkları ve Çernobil Faciası ile önemli ölçüde kirlenmiş olan Karadeniz’in güney ve güneydoğu bölgeleri (Ordu, Giresun, Trabzon, Rize) kuzey bölgelerine oranla çok daha az kirletilmiştir.
KARADENİZE DOĞRU İLERLEYEN KIRMIZI ZEHİR: 8 Ekim 2010 Cuma günü basına yansıyan Macaristan’daki alüminyum fabrikasının yarattı çevre kirliliği faciası Karadeniz’e komşu ülkelerde büyük tedirginlik yaratmıştır.
Ajka kentinden yola çıkan 700.000m3 kimyasal atıklı kırmızı çamur (Yukarıdaki resim) Tuna nehrine ulaşarak akıntı yönünde ilerleyerek sırasıyla Hırvatistan, Sırbistan, Romanya üzerinden Karadeniz’e dökülmesi ön görülmektedir.
Karadeniz Bir Çöp Deposu mu dur?
Haritada görüleceği gibi Karadeniz 461.000km2 genişliğinde, 540.000km3 hacminde, 2212m derinliğinde birbirinden bir deniz altı sırtı (Orta Karadeniz Sırtı) ile ayrılan iki ayrı çanaktan oluşmuştur.
1960 yılından itibaren Karadeniz’e komşu ülkelerde başlayan sanayi devrimi fabrikaların ve işletmelerin sayısında önemli bir artış sağlamış; sonuçta nehirler vasıtasıyla denize ulaşan kimyasal ve diğer atıklar Karadeniz’in ciddi oranda kirlenmesine yol açmıştır. Sanayileşmeyi bir bakıma insanların daha rahat ve daha refah bir yaşam için gerekli ‘bilgi kullanma yöntemi’ olarak da tanımlamak mümkündür.
Bu bağlamda Karadeniz bir bakıma sanayileşen ülkelerin gün geçtikçe dolan çöp deposudur.
KARADENİZİ KİRLETEN AKARSU ŞEBEKESİ: Akdeniz’in tuzlu suyu boğazlar vasıtasıyla Karadeniz’e girerken soğuk tatlı su Karadeniz’e haritada görülen nehirler vasıtasıyla dökülmektedir. Karadeniz’i besleyen nehirlerin dağılım alanına bakıldığında kuzeydeki ülkelerin Karadeniz’i Türkiye’den çok daha fazla kirlettiği açıktır.
Karadeniz’i Kimler Nasıl Kirletiyor?
Karadeniz boğazlar vasıtasıyla Akdeniz’in tuzlu ve sıcak suları ile beslenirken 2.200.000km2 alandan türeyen nehirlerin soğuk tatlı suları Karadeniz’e akmaktadır. Özellikle Karadeniz’in kuzeyinde yer alan ülkelerin nehirleri Karadeniz’e ağır metal ve nitrojen yanında fosfor gibi diğer kimyasal atıklar boşaltmaktadır. Bunun sonucu olarak ta deniz kirlenmesi Karadeniz deki yaşam kalitesini değiştirmektedir.
Haritada görüleceği gibi Karadeniz’i kuzeyden Bulgaristan, Macaristan, Romanya, Ukrayna ve Rusya kirletirken güneyden çok daha az Türkiye kirletmektedir.
Karadeniz’in kirlenmesine neden olan başlıca faktörler:
1- Karadeniz komşu ülkelerde 1960 yılından sonra başlayan sanayileşme dönemi.
2- 1986 yılındaki Çernobil faciası.
3- Nükleer deneylerin atmosferik etkileri.
4- Deniz ulaşımına bağlı kirlenme.
5- Karadeniz’e komşu ülkelerdeki nüfus artışıdır.
Bu olumsuzluklara karşı Karadeniz’in en azından mevcut durumunun korunması veya temiz tutulmasını sağlayan olumlu koşullar ise:
1- Karadeniz’e komşu ülkelerde eğitim düzeyinin zamanla artması ve temiz çevre bilincinin gelişmesi.
2- Karadeniz’e komşu ülkeler arasındaki işbirliği.
3- Fabrika ve maden işletmelerinin arıtma tesislerinin zorunlu hale getirilmesidir.
Haritada görüleceği gibi kuzeyde en büyük kirlilik Macaristan’ın altın yataklarından ve Ukrayna’nın Donbass kentinden kaynaklanmaktadır.
Kuzeybatıda Karadeniz’i en fazla kirleten nehirler Tuna, Dinyeper ve Dinyester dir. Tuna nehri yılda 60.000 ton Fosfor, 340.000 ton Nitrojen, 6.000 ton Çinko, 4500 ton Kurşun, 1000 ton Krom, 900 ton bakır, 60 ton Civa ve 50.000 ton petrol atığını Karadeniz’e boşaltmaktadır.
SANAYİLEŞMEYLE KİRLENEN KARADENİZ: Karadeniz’i en fazla kuzey ülkeler kirletmektedir. Yuvarlak daireler Karadeniz’i kirleten büyük sanayi kentlerini göstermektedir. Haritaya göre Karadeniz’i güneyden en çok kirleten İstanbul olmasına karşın, kuzeyde Macaristan’ın maden sahaları ve Ukrayna başta olmak üzere birçok Karadeniz’e komşu ülkeler tarafından kirletilmektedir. Mavi çizgiler ise kirlenmeye neden olan deniz taşımacılını göstermektedir.
PETROL ATTIKLARI İLE KİRLENMİŞ KARADENİZ: Uydudan alınan görüntülerden oluşturulan fotoğrafta görüleceği gibi Karadeniz deniz taşımacılığı sonucu atık yağ ve petrollerle batı bölgelerde önemli ölçüde kirlenirken doğu da bu kirlenme çok daha azdır. Türkiye’nin doğu Karadeniz sahilleri göreceli olarak çok daha temizdir.
Çernobil Faciası Karadeniz’i Nasıl Kirletti?
1986 yılında Çernobil kazasında atmosfere karışan nükleer atıklar daha sonra yağmurla yeryüzüne geri dönmüş ve Karadeniz’in büyük ölçüde kirlenmesine neden olmuştur. Haritada görüleceği gibi en büyük kirlenme kuzeydoğu Karadeniz Bölgesinde gelişmiş güneye doğru kirlenme gittikçe azalmıştır. Çernobil kazasında Karadeniz’in Türkiye sahilleri nükleer kirlenmeden en az etkilenen bölgedir.
NÜKLEER ATTIKLARLA KİRLENMİŞ KARADENİZ: 1986 yılında oluşan Çernobil faciası Karadeniz’in en fazla kuzey ve doğusunu(Ukrayna, Romanya, Bulgaristan’ı) etkilemiş, Türkiye’nin batı sahilleri hariç, doğu sahilleri ( Sinop-Rize arası)nükleer atıklardandolayı daha az kirlenmiştir.
Tuna’nın Zehirli Kızıl Çamuru Karadeniz’i Ne Kadar Etkiler?
Macaristan’ın Ajka kentindeki zehirli çamur akıntısı Karadeniz’e ulaşmadan önce büyük ölçüde çevreyi kirletir. Başka deyişle zehirli atıklar birinci derecede Tuna nehrinin Karadeniz’e ulaşmak için kat ettiği Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerin sorunlarıdır. Tuna nehrindeki zehirli kimyasal atıkların önemli bir kısmı bu ülkelerin topraklarında tutulduktan sonra çok daha az bir kısmı Karadeniz’in delta, sığ deniz ve derin deniz ortamında birikecektir. Haritada görüleceği gibi bu tür zehir içeren çamurların karadan en fazla 150km kadar uzağa gitme olasılıkları vardır. Yani kirlenme yersel olup Karadeniz’in tümünü bu günkünden çok daha fazla kirletip mevcut ekolojik koşulları bozma şansı yoktur. Tuna nehrinin Karadeniz’e bir yılda boşalttığı tonlarca fosfor ve nitrojen yanında diğer ağır metaller ( krom, bakır, kurşun, çinko ) dikkate alındığında Macaristan’daki kazanın fazla dramatik sonuçlar vermeyeceği sonucu çıkarılır.
KARADENİZE GİREBİLECEK ZEHİRLİ ÇAMURLARIN ULAŞACAĞI BÖLGE: Tuna nehrine girebilecek zehirli çamurların Karadeniz’in sığ ve derin kısımlarında, karadan 150km uzakta ulaşabileceği alan kare içinde gösterilmiştir.
Çevre İle Birlikte İnsanlarda Kirleniyor!
Hiç kuşku yok ki her şeyin bir karşılığı varsa daha rahat ve modern bir yaşamın da bir bedeli vardır. Oda çevre kirliliğidir. Sanayileşme ve nüfus artışına bağlı gelişen çevre kirliliği zamanla çevresine bağımlı yaşayan insanların kirlenmesine neden olmuştur. Kirlenmenin ileri aşaması başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Çünkü doğada bulunan tüm elementler insan vücudunda milyonda mertebesinde kritik bir eşik değerinde vardır. Siyanürde buna dahil dir. İnsan vücudunda kritik düzeyde bulunan bu elementlerin azalması veya artması hastalığın başlamasının nedenidir. Kirli toprakta yetişen bitki, onu yiyen hayvanlar ve etle beslenen insanlar kirlenme zincirini oluşturmaktadır.
Çağdaşlaşma ve sanayileşme geliştikçe bu tür çevre ve insan kirlenmesi de devam edecektir
SONUÇ: Karadeniz’e komşu ülkelerin nüfusu, sanayisi ve refah düzeyi arttıkça ve de çevre duyarlılığı gelişmedikçe yakın gelecekte Karadeniz daha da kirlenip balıkların yaşayamayacağı bir çöp deposu olacaktır.
Bu günkü koşullarda göreceli olarak Karadenizin en az kirlenmiş bölgesi güneydoğu Karadeniz Bölgesi, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize bölgeleridir.
Macaristandan kaynaklanan kirlenme birinci derecede Tunanın akış yönündeki ülkelerin sorunudur. Karadenize girebilecek olan çok daha az miktardaki zehirli çamur karadan 150km açıkta, Karadenizin sığ ve derin kısmında çökelecektir.
Prof. Dr. Osman BEKTAŞ