Geçtiğimiz günlerde Van Valisi Murat Zorluoğlu’na gittik. Turgay Beşyıldız ile birlikte güzel anılarla döndük. Bir türlü ayakları hizalayın dirsekleri masaya koyup birşeyler yazamadım.
Yine Lara uyandırdı. Kaçamazdım. Karanlığın kuytusunda akla gelenleri kaleme almak kaçınılmazdı artık..
Van’a bugüne kadar hiç gitmemiştim. Hem merak ediyordum hem aklımda deli gibi sorular vardı. Bol bol gözlem yaptım.
Neler mi gördüm?
* Kentin girişinde ve içinde koca koca aydınlatılarak süslenmiş üst geçitler.
* Pek renkli entellektüellerin de bol bol sohbet ettiği kafeler.
* Giderseniz Yeşilçam kafeye mutlaka uğrayın.
* Van-Ağrı arasında yol kenarına siperlenmiş asker noktasından başka, ‘Vay Ohal var da ondan bu kadar önlem var’ dedirten tek bir yer göremedim. Herşey normalin üstünde normal!
* Van kahvaltısı çok meşhurdu(!) sanırım.. Çünkü ya yer seçimim yanlıştı ya da artık özen gösterilmiyor.
* Van Kalesi’ne hayran kaldım. İçimden “bu kale dünyanın başka bir yerinde olsa üzerinde onlarca Game of Thrones çekilirdi” dedim.
* Eski yenilenmeyen sokakları tipik Gümüşhane-Trabzon caddelleri gibi dardı.
* Van Gölü şiirler yazdırır dedim şairleri de meşhurmuş!
* Gölü var dağı yok mu? Hemde en ağırından dertleşebileceğin nadir güzellikte..
* Dağ sporundan Van Kedisi’nin korunmasına kadar rengarenk bir üniversitesi varki bambaşka..
* Tebriz’den her hafta sonu misafirlerini ağırlaması Batum-Trabzon arasını hatırlattı.
* Erzurum-Van arasında yol kenarında ‘burada durmak harika dostum’ dedirtecek bir tane dinlenme tesisi göremedim!
* Şart! Gittin mi? 24 saat değil.. 48 saatten az kalmayacaksın. Ya güzellikleri kaçırır Van’dan nefret edersin ya da içine içine çeker, döndüğünde tekrar gitmek istersin.
* Son olarak ben bugüne kadar kebap yememişim!
Van Valisi Murat Zorluoğlu’nu ziyaret
* Batı şehirlerde bile zor bulunan devasa ve son model bir belediye binası karşımdaydı.
* Vali Murat Zorluoğlu bizi Valilik binasında değilde Kayyum atandığı büyükşehir belediye binasının başkanlık makamında ağırladı.
* Babacan tavırları sakin hareketleri ‘heh şöyle ya’ dedirtti.
* Arada bir Trabzon’u sorması memleketini özlediğini gösterdi.
* Bir ara dayanamayıp, “Emekli olursam ölene kadar Trabzon’da yaşayacağım’ dedi.
* “Van’ı bir kaç günde anlayamazsın tekrar geleceksin ve daha da şaşıracaksın. Anadolu’nun en güzel yerlerindendir.” sözlerini unutmadım.
* Şehir yapılanmasına boş değil. Çevre Şehircilik Bakanlığında ‘Strateji Geliştirme Başkanlığı’ yapmış bir Vali duruyordu karşımda. Hani ‘şurası niye böyle, burası niye böyle’ desem, tarihten bir kesit önüme koyup, ‘böyle bir proje-plan mevcut çalışılıyor’ demesi an meselesi bile değil..
* Trabzonspor deyince koyu bir sohbete dalmamak elde değil.
* Spora düşkünlüğü tahminim Van’ı ciddi şekilde etkileyecek.
* Anadolu sofrasını sevdiğini bir kaç soruyla anladım. Van-Trabzon arası bu ara trafik sıklaşırsa şaşırmayın.
* Haziran ayına sözleştik. Van’da masallardan çıkmış bir kış’ı gördük, masallardan fırlamış bir yaza hazırlanıyoruz..