Dün TSİ ile yaklaşık 16.00’da, göl kenarı Bari’de ki veda yemeğinden sonra,İran’ın Batı Azerbaycan bölgesinden otobüsümüzle hareket ettik.Ali Osman Ulusoy,bölgeye turlar düzenlemek için Bari’de ki tesislerde konaklanabilecek odaları kontrol etmeyi de ihmal etmedi .
Üç günün yorgunluğuyla da otobüsün arkasına geçerek, Gürbulak sınır kapısına kadar kestirdi.Şekerleme yaptı.
Burada kaldığım süre içerisinde mesela Tabriz’in bir ilçesinin adının Bayburt olduğunu öğrendim.Hatta o ilçede yaşayan ve soyadları Bayburdi olan bir ailenin yaşadığını duyduk. Gezdiğimiz Urumiye müzesinde,Ermenistan’ın bir bölümünü,
Türkiye’nin güneydoğusu ve İran’ın Batı Azerbaycan bölgesini içine alan bölgede,tarihte Urartuluların hakim olduğunu bıraktıkları kalıntılarla ve tarihi eserleri gördük.
İran petrol ülkesi olmasına rağmen, gördüğümüz bu şehirlerde bence cadde ve kaldırımların daha bakımlı ve güzel olmasını bekliyordum.Sanırım bu bölgeler devletten yeterli bütçeyi alamıyorlar.
Ama bu arada benzin ve mazotun sudan ucuz olduğunu da söyleyebiliriz.
Ülkemizde nasıl kazık fiyatlara araçlara benzin ve mazot aldığımızı bir kez daha fark ettik. 1 lt. mazot 18 kuruş, 1 lt benzin ise 40 kuruş dan alıcı buluyor. Bir ay içerisinde 100 litreden fazla alırsan mazotun litresi 40 kuruşu,benzinin litresini de 60 kuruş dan almak zorundasın. Yinede ucuz tabi.
Bu sanırım toplu akaryakıt kaçakçılığını önlemek için yapılan bir uygulama.
Gürbulak kapısından içeri girmeden otobüsümüzün deposuna kaptan, 250 litre benzin alırken, ne ödedi biliyor musunuz 25 TL, 5 TL yi de Yahya kaptan bahşişi olarak bıraktı.gelde gülme değil mi…..
Unutmadan Dünya’da en fazla makyaj malzemesinin kullandığı ülkenin İran olduğunu biliyor muydunuz.Neredeyse bütün bayanlar hafif makyajlı hani yakışmıyor da değil ve çoğu eşarplı,Genelde devlet çatısı olanların hepsi kara çarşaflı…Bir defa kadın demek analık,çeşitlilik ve güzellik demektir ve hiç bir kadın tek tip,üniforma gibi elbise giymek istemez.Bir zamanlar Mao’nun Çin’in de de giyiliyordu ama ne oldu ? O ideoloji de dibe vurdu..
Dönüş yolunda sınıra yaklaştığımızda Bazargan gümrük kapısında ,İran’lı kalabalık sayıdaki vatandaşlar gümrük binasında halıları yere sermişler piknik yapıp , kerbela yası kutlamasına katılmak adına, Suriye’ye gitmek için sıra bekliyorlarmış.
O gümrükte çalışanlar bu şartlarda kafayı oynatır.
Bu arada bizim kaptanlar Yahya Öztürk,Yılmaz Keleşoğlu ve muavinimiz Seyfettin Öztürük’ü de kutlamak gerek.Ayrıca gümrük kapımızda ,Gürbulak Gümrük ve Muhafaza Baş Müdürü Hasan Demirci, önce otomobilin 61 li plakasını gösterdi, ardından TS logosu taşıyan anahtarlığını,ceketinin yakasındaki Atatürk imzalı rozet ise hangi ülkeye az önce ayak bastığımızın sevincini bize yaşattı.
Burada bize ve kafileye üç gün boyunca yardımcı olan TTSO’da görevli Azeri Türkü Neda Hamiyan hanıma da koca bir teşekkür edemeden geçemeyeceğiz.
Dönelim dönüş yoluna Gürbulak sınır kapısındaki kuyruktan kolay geçtik, sağ olsunlar bizi bekletmediler.Ağrı ‘ya vardığımızda saygın iş adamı Yılmaz Aslan ve 9 kardeşi polis evi nin önünde bizi bekliyordu.Tabi ki Ağrı Valisi Ali Yerlikaya,Ağrı Belediye Başkanı Adem Aslan’da , TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, yönetim kurulu ve üyeleri ve ayrıca Trabzon Belediye Başkanı Orhan Gümrükcüoğlu’nu ve kafilemizi yalnız bırakmadılar.İran’a iş ve inceleme gezisi gerçekten ticari anlamda iki ülke arasındaki problemleri masaya yatırdı.Özellikle Sınır kapısının bir an önce modernize edilmesi gerekiyor, özellikle İran tarafının yani Bazargan sınır kapısı S.O.S veriyor.
Evet,Açık ve net söylüyorum asla taraflı ve ard niyetli de düşünmüyorum.
İran’da misafirperverlik ve güzel şeyler de gördüm,halkın muhalif kesiminin üzerindeki sessiz baskıyı da gördüm.Kapanan bayanları inanın,Türkiye’de kapanan bayanlardan daha rahat,yarı açık ve rahat dolaşıyorlar.Şunu görüyorum ki ; İran’da rejim de özellikle bayanlara karşı yumuşama var. bir kaç yıla kalmayacak daha da fazla yumuşama ve rahatlık olacak diye düşünüyor ve bunun baş mimarlarının da İran’lı bayanlardan bir çoğunun olacağını iddia ediyorum.Çünkü bunu gördüm,yaşadım,konuştum ve hissettim.
Anlayacağınız insanlar gidiyor mersine,dilerim biz gitmeyiz tersine.
Trabzon sınırlarına yaklaşmışken ve bitirirken son sözümü şu cümleyle tamamlamak istiyorum ; Mustafa Kemal Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kıymetini bir kez daha anladım ve siz de anlayın.Yoksa, özellikle bayanlarımız çok sıkıntı çeker.
Hoşçakalın...
--------------------------------------BİTTİ----------------------------