Yalanı Seven Trabzonsporlular

Aslıda bütün sorunlarımızın kaynağı yalanı sevmemiz.5 listenin yarıştığı kongre sonucunda Hacıosmanoğlu 1571 üyenin oyunu alarak Trabzonspor'un 15. başkanı oldu.Yarışta Hacıosmanoğlu’nu destekleyen taraftarlarımızın tercihlerini etkileyen en önemli sebep

Aslıda bütün sorunlarımızın kaynağı yalanı sevmemiz.

5 listenin yarıştığı kongre sonucunda Hacıosmanoğlu 1571 üyenin oyunu alarak Trabzonspor'un 15. başkanı oldu.

Yarışta Hacıosmanoğlu’nu destekleyen taraftarlarımızın tercihlerini etkileyen en önemli sebep vaatleri değil miydi.

Özellikle de “Kupayı 3 ayda getireceğim” sözü.

Hacıosmanoğlu “Kupayı 3 ayda getireceğim” derken bunu yapabileceğine gerçekten inanan olmuş mudur?

1571 kişiden kaçı asla olamayacağını bile bile “Kupayı 3 ayda getireceğim” sözünün gerçekleşme ihtimaline oy vermiştir.

Karadenizliler olarak zekamızla övünürken ve hatta bunu bütün dünya kabul ederken bu kadar basit yalanlara nasıl inanabiliriz.

Yalana sevgimiz çocukluğumuzdan başlar. O kadar çok yalanla büyümüşüz ki, tabakta bıraktığımız yemeğin arkamızdan ağlayacağından tutun da,  yaramazlık yaptığımızda polisin bizi alıp götüreceğine, uyumazsak karanlıktan gogo geleceğinden, annemizin elini bırakırsak cehenneme gideceğimize kadar.

Ebeveynlerimizin bizi korumak için söyledikleri bu yalanlara o kadar alıştık ki büyüyüp bu söylenenlerin yalan olduğunu öğrenince;belki de yalanın hayatımızda vazgeçilmez bir yeri olduğunu ve söylenmesinin ihtiyaç olduğuna inandırdık kendimizi.

Yalanlar olmadan yaşayamaz olduk.

Kim daha iyi yalancı ise onun peşinden gider olduk.

Yalanın ortaya çıkması kolaydır aslında. Zaten er geç ortaya çıkar. Birazcık akıl, mantık gerçeği bütün çıplaklığıyla seriverir ortaya.

Ama bunu istiyor muyuz.

Gerçeklerle yüzleşecek cesaretimiz var mı?

Trabzonspor aşkımız o kadar büyük ki; Kara sevdaya düşmüşüz. Aklımız uçmuş…. Çaresiziz….

Çaresizliklerin en büyüğü ise yalana yalan olduğunu bile bile inanmak, inanmak zorunda kalmaktır.

Umutsuz aşığın sevdiğine kavuşacağına inanması gibi bizimkisi. Çaresiz derde düşen sevdiğinin iyileşeceğine inanılması gibi.

Bile bile gözün kapalı inanırsın söylenen yalana. Duyduğunun, gördüğünün yalan olduğunu bilirsin ama yine de inanmak istersin. İnanmasan daha çok mutsuz olacağını bilirsin çaresiz, gözün kapalı inanırsın..

Geçen kongrede “3 ayda kupa gelecek” söylemine 1571 kişi inanmıştı.

Geçen süreçte “Tolgayı satmam; top yuvarlaktır, ben değilim” ile başlayan; “Mustafa Reşit Akçayın arkasındayım”, “Vahid giderse ben de giderim”, “Seni gömecek yer bulamam”, “Ben varken kapıdan giremez” “ceğiz, cağız, cek, cak” vb çok sayıda söyleme yalan olduğunu bile bile inandık.

Saflığımızdan değil kara sevdamızdan.

Çekilir dert değil bu Trabzonsporluluk ama....

Hatayi mahlası ile şiirler yazan Şah İsmail ne güzel anlatmış derdimizi.

"Sevgiliden yadigar bir derdim var/ ki o derdi yüz bin dermana değişmem.."

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri