EKVATORDAN GELEN YAZ YAĞIŞLARI, SEL VE HEYELANLAR
NASA’nın uydu verilerine göre yazın Ekvatordan gelip kışın geri dönen su buharı yüklü hava Doğu Karadeniz Bölgesinde etkin yağış, sel ve heyelanlara neden olmaktadır.
İklim değişiminin bir sonucu olan kısa süreli şiddetli yaz yağmurları alt yapıları ile bu değişime hazır olmayan yerleşim bölgelerinde her geçen gün daha fazla can ve mal kaybına neden olmaktadır.
Ani, kısa süreli, fakat şiddetli yağışlar Doğu Karadeniz Bölgesinde sel ve heyelanlara neden olmaktadır. Şiddetli akış debisi nedeniyle tabanını oyan dere kara yolunun çökmesine neden olmuştur.Toplum ve kamu kuruluşları yaz mevsimi bu tür felaketlere henüz hazır değildir.
NASA uydu verilerine göre 2010 Ocak ayında (January) ekvator bölgesinde bulunan su buharı yüklü hava 2010 Temmuz ayında (July) havaların ısınmasıyla farklı hava koridorlarından kuzeye doğru sarkmaktadır. Mavi, yeşil, kırmızı renkler büyük den küçüğe doğru 1.2.3 derece yağış alan bölgeleri gösterir
NASA UYDU VERİLERİ YAZ YAĞMURLARININ YOL HARİTASINI GÖSTERİYOR
Son 10 yıl içerisinde küresel ısınmaya bağlı olarak gelişen iklim değişimlerinin yağışlara yansıması NASA (Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Hava ve Uzay Yönetimi) tarafından yıllık uydu görüntüleri ile analiz edilmiştir.
Ocak ayında Ekvator da bir bant halinde bulunan su buharı yüklü hava yaz aylarında havaların ısınmasıyla kuzeye doğru ilerleyerek Sibirya’ya kadar uzanır (bakınız Temmuz 2010 yağış haritası).
Havanın yağışa dönüşebilecek su buharını taşıma kapasitesi sıcaklığına bağlı olarak artar.
Bu nedenle Doğu Karadeniz Bölgesinde, Temmuz-Ağustos aylarında bünyesinde aşırı su buharı taşıyabilen sıcak hava yükselir ve atmosferdeki ani soğumalarla farklı bölgelerde, farklı miktarda, kısa süreli, fakat şiddetli yağış bırakır (2010 Temmuz ayı yağış haritasında mavi, yeşil, kırmızı alanlar büyük den küçüğe doğru1,2,3 derece yağış alanlarını göstermektedir).
DOĞU KARADENİZ’DE YAĞIŞLAR SON BAHAR-KIŞ’DAN YAZ’A DOĞRU KAYDI
Yazın aşırı ısınarak büyük miktarda su buharı taşıyabilen ve bunu sağnak yağışlara dönüştürebilen yağışlı hava kışın havaların soğumasıyla tekrar güneye ekvatordaki yerine çekilir (bakınız Ocak 2010 yağış haritası). Bu nedenle de Doğu Karadeniz Bölgesi kış aylarında eskisi gibi yağış alamaz.
Giresun-Trabzon-Rize Bölgelerinde son yıllarda sel ve heyelanlara neden olan bu tür etkin yağışların eskiden olduğu gibi son bahardan ( Eylül-Ekim) çok yaz aylarında (Haziran-Temmuz-Ağustos) görülmesi Doğu Karadeniz Bölgesindeki iklim değişiminin bir sonucu olarak yorumlanabilir.
YAZ AYLARI SEL VE HEYELAN AYLARI OLDU
27 Ağustos 2010 tarihinde Rize de sel ve heyelana neden olan aşırı yağış NASA’nın Temmuz 2010 tarihli uydu görüntüsünde Ekvator dardan gelerek Karadeniz üzerine yerleşen aşırı su buharı yüklü hava anomalisi ile özdeştir.
Yazın ekvatordan gelerek şiddetli yağış bırakan kışın tekrar ekvatora çekilen yağışlı havanın son 20 yıl içerisinde Trabzon-Rize Bölgesinde oluşturduğu sel ve heyelanları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür
21 Temmuz 1988 Trabzon Çatak Heyelanı ( ölü sayısı 64)
20 Haziran 1990 Trabzon-Akçaabat sel ve heyelanı (ölü sayısı 56)
23 Haziran 1990 Rize-Çamlı Hemşin sel-heyelan (ölü sayısı 51)
7 Ağustos 1998 Trabzon-Baş Köy sel ve heyelan (ölü sayısı 47)
27 Ağustos 2010 Rize-Gün Doğdu sel ve heyelan (ölü sayısı 13)
AŞIRI NÜFUS ARTIŞI VE ŞEHİRLERLEŞME SEL- HEYELAN RİSKİNİ ARTIRIYOR
Doğu Karadeniz Bölgesinde aşırı yağış, eğimli arazi, tektonik ve litolojik faktörler heyelan tehlikesini artırmaktadır.
Öte yandan hızla artan nüfus yanında şehirleşme için gerekli arazi talebi heyelana duyarlı arazilerin ve dere yataklarının yerleşime açılmasını engelleyememektedir. Bu durum heyelan riskinin veya can ve mal kaybının her geçen gün daha da artmasına neden olmaktadır.
İklim değişimin özelliği olan ani etkin yağış ve bunun sonucu oluşan seller sadece derelerde değil şehir merkezlerinde etkili oluyor. Çünkü illerimiz alt yapı açısından bu tür iklim değişimine hazır değildir. Yerleşim alanlarına düşen yağmur sularını toplayan ve bölgeden uzaklaştıran yüzey drenaj ağlarının olmamamsı sel ve heyelanlara davetiye çıkarmaktadır.
Şehirlerdeki mazgal sayılarının az veya yetersiz olması şehir sellerinin bir diğer nedenidir.
Prof.Dr.Osman BEKTAŞ
KTÜ Jeoloji Bölümü