Başkanımızla, hocamız arasına virüs bulaştı!
Şimdilik karantina altında!
Virüs bu nerelere darbe vuracağı hiç belli olmaz.
Çözüm, format atmak.
Formatlarken de işlemci ile bellek uyumuna dikkat etmeli.
Hatta başka programlar da yüklenmeli!
Virüs, ligin ikinci haftasında, internetin fenomeni “Bahattin'in pıçağı” gibi maraton tribünü tarafından sokuldu.
Colman’a kadar geldi…
Şimdilik barış çubuğu tüttürülse de “bıçak yarası bu” ani bir durumla tekrar kanayabilir.
Başkanın performansı asıl bundan sonra test edilecek!
Kriz yönetimi çok önemli.
Yol arkadaşlarıyla da sorunları var.
Bir cephe de hocaya karşı açmasının kimseye faydası da olmaz.
Kim ne derse desin hocamız biraz daha fazla şansı hak ediyor.
Yeni oluşum şart.
Ve bunu da Mustafa hocamızla yapmalıyız.
Bu takımın hocası olmasına rağmen takımıyla yeterli duygusal bağı yok!
Bu bağı oluşturmak için transferi hocamız yönlendirmeli.
Sabır ve zamana ihtiyacımız var.
Buna en güzel örneklerden biri Fatih Terim’dir.
İlk yılında sezon bitmeden gönderilmek istenmişti.
Kulübün içinde bulunduğu maddi şartlardan devam kararı çıkmıştı.
Bu örnek bizimle bire bir örtüşüyor.
Emin olun başkanımızın eli güçlü olsa Mustafa hocamız bu takımın yüzünü göremez!
Bunu hocamız da çok iyi biliyor.
Böyle bir fırsatı değerlendirmek için elinden gelen çabayı gösteriyor.
Taraftar tarafından eleştirilerin dozajı her geçen gün biraz daha artsa da son üç sezonun en iyisi.
Camiamızın, günah keçisi bulmakta üzerine yoktur.
Geçmişte de böyleydi, bugün de böyle…
Yarının farklı olacağı konusunda kimse bizi ikna edemez.
Ersun Yenal’da aynı şekilde eleştirilmişti.
Hatta daha da ağır bir şekilde.
Şimdi ligin en tepesine oturmuş bize tepeden bakıyor.
Camiaya hizmet edenleri çok kolay yıpratma alışkanlığımız var.
Günümüzün günah keçisi de Mustafa Reşit Akçay!
Ne hocalığı kaldı ne de adamlığı!
Halbuki hocamızın futbol anlayışında temelde çok farklılık yok.
1461’i de önce savunma diyerek oynatıyordu.
Savunmayı da daha önde kuruyordu.
Fark, oyuncu yapısında.
Bu oyuncuların Şenol hocanın da, Tolunay hocanın da başını yediğini çok çabuk unuttuk.
Yapılacak tek hamle var.
Transferi tamamen hocaya bırakmak.
TS’u da yabancı oyuncu çöplüğü olmaktan bir an önce kurtarmak.
İvedilikle ve altına üstüne bakmadan!