Geçen haftaki Uzungöl yolculuğumuzda KİLPA’nın turizm yatırımından söz etmiş, Yente Yaylasındaki Fettahoğlu turizm yatırımını bu haftaya bırakmıştım.
Yente Yaylasına tam bir macera turu gerçekleştirdik. Uzungöl ile Yente Yaylası arasındaki yedi km’lik yolculuğumuz toprak, oldukça dar bir orman yolundan; derin vadilerin yarattığı gerginlik ile yolun her metresinde karşımıza çıkan inanılmaz doğa görüntüleri eşliğinde geçti.
Açılıştan sonra ilk defa gittiğim Yente Yaylasındaki Fettahoğlu’nun turizm yatırımını tam düşlediğim gibi buldum. Lobiden ve odalarından kuşbakışı seyredilen doğa, doyulmaz, büyük bir seyir keyfi veriyor. Otel, Yente Yaylasındaki günlük yaşamae yürüme mesafesinde konuşlandırılmış.
Yente Yaylasındaki Fettahoğlu Otel odalarının her biri kendine has eşsiz Karadeniz doğası ile kucaklaşmanıza olanak veriyor. Tesisin süit ve tek kişilik odaları, Türk hamamı, fitness, toplantı salonları ve yöresel mutfağını, yaylada ki yaşam iç içe…
Zor arazi koşulları ile adeta boğuşulmuş. Kesintisiz elektrik, internet, telefon şimdilik en pahalısı ile kullanılıyor. Ulaşım aşılması gereken en önemli sorun ve Trabzon Bürokrasisinin desteğine gereksinme var.
Tesiste bizi Şükrü Fettehoğlu’nun kızı Nigar Hanım karşıladı.
Biz lobiden muhteşem panaromik manzaraya şaşkınlıkla bakarken, Nigar Hanım tesise yapılan yeni eklentileri ve bu kış yaşadığı sorunları soluksuz sıraladı.
Sıra yola gelince, teleferik, dedi sesi titreyerek:
Tüm masrafı bize ait olsun, yeterki teleferiğe izin verilsin. Olmuyor böyle… Yolun karı var, çamuru, buzu var. En ideal çözüm teleferik.
Bu çığlığın bir benzerini de sanki Uzungöl Belediye Başkanından duymuştum. O da bir tek ağaç kesilmeyeceğinden söz ederek, HES’lere sağlanan kolaylığın en azından turizm tesisleri için de Uzungöl’e sağlanmasını, konunun öncülüğünü de DOKA’nın yapmasını istemişti.
Nigar Hanım da teleferik için benzer sıkıntılarla boğuşmaktan yorgun düştüklerini, ince ince saydı döktü.
“Misafirleriniz nasıl ulaşıyor otele?”
Nigar Hanım dertli bir iç çekişten sonra, “Uzungöl’e kadar otobüsle geliyorlar, Uzungöl’den minibüslerle otelimize transfer ediyoruz. Mayıs ayının üçüncü haftasından başlayarak bu zorlu uğraşı yeniden vermeye başlayacağız” şeklinde yanıtladı.
Eski Trabzon Belediye Başkanlarından ve TEV Trabzon Şube Başkanı Hasan Melek de yol ile ilgili; buz, kar ve çamurdan söz ederek, bunun çözümünün teleferik olduğunu destekledi.
Zorlukları anımsatarak Nigar Fettahoğlu’na ”yatırımdan pişman mısınız?” sorusunu yönelttim.Yanıtı çok net oldu:
“Hayır.”
Yente Yaylasına yaptığımız bu yolculukta, yazma nedenim bir daha beynimde netleşti: Başta Trabzon ve genelde Doğu Karadeniz’in (DOKA Bölgesinin) varlıklarının, insan kaynağı, teknoloji ile üretim süreçlerinin etkin ve verimli kullanılarak, Bölgede zenginlik yaratılmasına ve refahın artırılmasına; yaşamın kolaylaştırılmasına katkıda bulunmak istemekteyim.
Uzungöl’de, yatırım yapanların, yapma niyetinde olanlar ile yerel insanlarının ve bürokrasinin derin bir belirsizlik içindeler, her kesimin (Kamu, Özel ve STK’ların) kibir ve üstünlük psikolojisinin tutsağı olmadan sorunları çözmeye katkı vermeleri kaçınılmazdır.
Uzungöl’un doğrudan ya da dolaylı olarak Trabzon turizmine etkisi dikkate alındığında:
1- Uzungöl’ün içi ve çevresi (yaylaları) ile bir turizm master plana kavuşturulması neden bitirilememektedir?
2- Bu çalışma gerçekten bir koordinasyon gerektiriyorsa “İl Planlama ve koordinasyon toplantılarında ele alınmalıdır”.
3- Trabzon ile ilgili her çalışmada; afiş, kitap vb. Uzungöl fotoğrafı kullanıldığı dikkate alındığında, DOKA’nın da Uzungöl ile ilgili bir çalışma yapması ya da arzu edilen planlama için kaynak ayırması, daha fazla katkı vermesi düşünülemez mi?
4- Teleferik sadece Uzungöl’ün değil DOKA Bölgesinin ihtiyacıdır. DOKA’nın bu konuyu Bölgenin ihtiyacı haline getirecek, görünür yapacak bir çalışma başlatması yerinde bir çalışma olacaktır.
Fettahoğlu’nun turizm yatırımı ile dikkatleri üzerine çeken Yente Yaylasının Balı, Kış Sporları için var olan olanakları bugün de gelecekte de DOKA Bölgesinin çok önemli varlığıdfır.
Kibir ve üstünlük psikolojisini bir tarafa bırakarak; Uzungöl’ün var olan sorunları ile daha fazla yıpratılmasına, değersizleştirilmesine izin verilmemelidir.
NOT:
Spor yapmaya çağrı; Futbol olmaz diyorsanız, tenis, yüzme zor geliyorsa, sahildeki yürüyüş parkurunu şiddetle öneriyorum. Yürüyün… Spor yapın sağlıklı olun.