Yine çirkin yüzlerini gösterdiler!
Yine yüzsüz, yine saygısız, yine hadsiz ve yine küstahlaşmaya başladılar!
Çünkü doğumda giren teneşirde çıkar!
Değişmezler ve de değişemezler!
Bütün sorun şudur: “Nasıl olur da kendi sahasında Alanya’ya karşı 3 - 0 önde iken 4 - 3 mağlup olan, Akhisar’dan tam 6 gol yiyen, ligde en çok golü kalesinde gören, yerlerde sürünen bu Trabzonspor “koskoca!” lider Galatasaray’ı yener?”
Başta teknik adamları kılıfı hazırladı! “Trabzonspor çağdışı oynadı. Uzun toplarla üstümüze geldiler! Bizi öyle yendiler” gibisinden geveledi.
Sonra ise Trabzonspor’u her daim içten kemiren ve hoş görünmeye ve gösterilmeye çalışılan Galatasaray’ın 70’ini çoktan aşmış bazı fanatik, amigo yazar, çizer ve yorumcusu yenilgiye Olcay’ın yaptığı hareketin neden olduğunu iddia ile bir spor yorumcusuna, yazarına asla yakışmayacak ifadeler kullanmaya başladılar.
Trabzonspor’un hakkını verenlerin bile bir “ama”sı var!
Elbette tümü değil…
Tarafsız olanları tenzih ederek diğer küstahlar için 6222 sayılı sporda şiddeti önleme yasasına muhalefetten suç duyurusunda bulunmak gerekmez mi?
Bunun için yetkililerin devreye girmesi için ne yapmak lazım?
Trabzonspor bu konuda neden sessiz acep?
Böylesine arsızlık ve utanmazlığa pes doğrusu…
Trabzonspor, Galatasaray’ı hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde yendi.
Üstelik eze eze yendi.
Rakibin Trabzonspor’a karşı iki tane şut denemesi var ki biri de gol oldu.
Maçın 2 - 1 bittiğine bakmayın, en az 5 - 0 tamamlanırdı.
Pozisyonlara gelince Olcay’ın yaptığı hareket elbette güzel değildi ama sadece rakibi değil kendi de kırmızı gördü.
Yoksa Galatasaray 10’a 10 kişi oynayamıyor mu?
Peki takımlar 10’ar kişi kalıncaya kadar konuk ekip ne yapmış? Koskoca bir hiç…
Bero, filan oyuncunun ayağına basmış da kırmızı kartlıkmış!
Tamam da Mustafa Akbaş’ın bileğine basılmasına ne demeli?
Ya N’Dia görmesi gereken kırmızı kart sayısı kaç olurdu acaba?
Yuh size, spor ahlakından ziyade kulüp çıkarını öne çıkaran sözde yazar ve yorumcular!
Yuh ki yuh!
Yenildiniz, ezildiniz, boyalarınız döküldü ancak kazananı kutlamak, saygı göstermek yerine hala yenilgiye kılıf arıyor, Trabzonspor’u hedef göstermeye yelteniyorsunuz.
Spor ahlakı, fair playı geçtik, utanmanız da yok!
Bir hafta önce oynanan Galatasaray - Fenerbahçe maçında yan hakemin kafasını patlattınız ama hiç sesiniz çıkmadı.
Maçın normal şartlarda tatil edilmesi, Galatasaray’ın 3 – 0 mağlup ilan edilmesi ve de sahasının 3 - 4 maç kapatılması gerekmiyor muydu?
Şimdi bu kulübe aidiyet duyanlar, yorumcular, yazarlar ve de kulübün yöneticileri haksızlıktan söz ediyorlar!!!
Aslında sözde geleceğe yatırım yapıyorlar. Milleti de aptal yerine koyarak…
Hey Trabzonsporlular! Bu kulübe gönülden bağlı olanlar…
Size sesleniyorum: Maçlardan sonra televizyonların karşısına oturup bu martavalları dinleyip, ağız ishali olmuş saygısız yorumcuları, ne işe yaradığını hale bilmediğim RTÜK tarafından uyarı bile almayan rezil sözde spor programlarını izleyip bunlara prim yaptırmayın!
Çünkü çoğunun en çok sevdiği Trabzonspor, ligin en altlarında olanıdır!!!
Yani bugünkü Trabzonspor…
Bakmayın Trabzonspor için birkaç güzel, süslü söz eylemelerine…
Onların çoğu kulüp aidiyeti, reyting ve menfaatten başka bir şey bilmezler…
Sizler de bunları bilin…